İstanbul
Sivas'ta 1956'da doğan Özyurt, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliğinde kıraat etmek düşüncesince 1975'te İstanbul'a geldi. Dört salname terbiye yaşamının arkası sıra kusursuz diplomasını alacakken sonuç sınıfta müşterek hocası ile yaşamış bulunduğu ağız dalaşı kararı okulu bıraktı.
Mühendis olma hayalleri yarıda artan Özyurt, kendisini çabucak tabela imal ustası şekilde buldu. Çocukluğunda mahallelerindeki müşterek ressam sebebiyle boya ve fırça ile tanışan Özyurt, ekmeğini tabela ve reklam panoları yaparak kazandı.
Tabelacılık meydana getirdiği bu zamanda fotoğraf kabiliyetini keşfeden Özyurt, taslak çizmeye başladı. Dönemin önde mevrut dergilerinde 300'e benzeyen çizgisi yayınlandı.
Özyurt, okulda bulunduğu kabil hususi hayatında da nikbet yaşadı. Üniversite yıllarında tanıştığı özlük deyimiyle esmer sevdaya tutulduğu önce aşkı ile evlenemeyince kalbini müşterek elan hiç kimseye açmadı. Aşk acısıyla alkole süregelen Özyurt, böylece sokaklara düştü. Yaşadığı çetince günlerinde ona hukuk edenler ise çıkmaz kedileri oldu.
Kartondan meydana getirdiği barınakta kedileriyle sokakta yaşarken müşterek hayırseverin elinden tuttuğu Özyurt, Darülaceze'ye yerleşti. Özyurt'un Darülaceze'deki günlerinde içerisindeki fotoğraf tutkusu, pisik sevgisiyle birleşti ve tuvalleri birbirinden dobra kediler süslemeye başladı.
"İnsanlarda bulamadığım sevgiyi kedilerde buldum"
Ressam Özyurt, Darülaceze'de pisik resimleri yaparak güzeşte 9 yılını ve kavi avlu öyküsünü AA'ya anlattı.
Darülaceze'de canlı sekene zarfında en mutlusunun kendisi bulunduğunu tamlayan Özyurt, 100'den müşterek tomar kedisinin kesintisiz ardında koştuğunu söyledi.
Özyurt, bunun namına avlu enerjisi ve mevki verdiğini dile getirerek, "Onların ilaçları, mamaları ve bakımlarıyla ilgileniyorum. Burada beni 'kedilerin babası' olduğum düşüncesince 'Ebu Hüreyre' niteleyerek çağırırlar. Kedi sevgisi esir çocukluktan beri vardı, gözyaşı ilerledikçe bu yârenlik arttı. İnsanlardan kaçıp hayvanlara sığındım, şahısda bulamadığım sevgiyi kedilerde buldum." dedi.
Kedi ve fotoğraf sevgisini tuvallerinde birleştiren Özyurt, "Yaklaşık 100 kedim ortada tek değişiklik yapmıyorum fakat müşterek tanesi elan özel. Adı 'Kontes', aşırı hanımefendi müşterek kedidir. Darülaceze'ye önce geldiğimde 3-4 sene fut ucumda yattı, bana yarenlik yaptı." niteleyerek konuştu.
"Benim yaşadığım esmer sevdaydı"
Ömer Özyurt, sevi acısına düşmeden Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ve Kerem ile Aslı arasındaki aşka inanmadığını anlatarak, "Hatta gülerdim, 'Bir sevi düşüncesince kepez delinir mi?' derdim. Belki deminden benim bu anlattıklarıma da çoluk çocuk güler. Oysa benim yaşadığım esmer sevda, 40-45 sene önceydi bundan hakeza bu günlerde hakeza sevdalar kalmadı. Artık aşklar daima asılsız dolan ve maddiyata dayalı." değerlendirmesinde bulundu.
"En şişman pişmanlığım esmer sevdaya atlanmak "
Darülaceze'nin pisik ressamı Özyurt, geçmişteki en şişman pişmanlığını da şu laflarla aktardı:
"Şimdiki aklım olsa kendimi o derece esmer sevdaya kaptırmazdım çünkü hayatıma nice olumsuz yansıması oldu. Demek ki benim de avlu senaryom hakeza yazılmış, meydana getirecek müşterek bilinçlilik yok. Yine de doya doya yaşadım hayatı, gine de mutluyum. Gençken makul müşterek akıl yok, ihtiyarlayınca da eseme mevcut fakat deva yok. O sebepten bu ikisini elleme harmanlasınlar."