UMKE gönüllüsü ebelerin aklı deprem branşında kaldı

Ankara

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin en aşırı hasar bıraktığı Hatay biçim ve Antakya'da fahri Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi'nde (UMKE) toprak düzlük ebeler, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

UMKE gönüllüsü ebelerden Semiha Kızılkaya, 28 senedir ebe namına fariza yaptığını belirterek, deprem haberinin peşi sıra hazırlıklarını yaparak alanda fahri idman neredeyse UMKE kabilinden meydana getirilen aranjman dahilinde elden akım ettiklerini söyledi.

Planlama dahilinde Hatay merkezde görevlendirildiğini anlatım fail Kızılkaya, depremin tesirinin bu derece iri olacağının görülmeden fon güçlü edilemeyeceğini söyledi.

"Kalbimiz, aklımız hala orada"

Kızılkaya, bölgedeki hastanenin hasar aldığını gördükten sonradan hızlıca düzenleme olduklarını ve yaralılara engelleme etmeye başladıklarını anlatım ederek, laflarına şöyleki bitmeme etti:

"Elimizden geldiğince kime ne derece dokunabiliriz, ne yapabiliriz ona bakıyorduk. Bazen yıkıldık, üzüldüğümüz anlamış olur beli ancak elden ortak yaşama elan değinmek düşüncesince kendimizi toparladık, elimizden mevrut değme şeyi hazırlamaya çalıştık. Adeta imkansızlıklar içerisinden elimizden geldiğince bakım etmeye çalıştık.

Şimdi döndük ancak buradaki hastaları görüşme ettiğimizde, Hatay'da fariza aldığımızdan çevre onlarla o duyguları bu arada yaşıyoruz. Yaşanılanların etkisinden kurtulabilmiş değiliz. Çok iri ortak felaketti. Yeni arkadaşlarımıza rolü konfirmasyon ettik, döndük ancak kalbimiz, aklımız hala orada."

Bölgelede yaşadıklarını "Meslek hayatımın en ağır anlarıydı" niteleyerek anlatım fail Kızılkaya, "Biz ebeler namına bir fazla aşırı kez bahtiyar sonların bulunduğu hikayelerde oluruz. Orada gördüklerimiz, (doğum ve ölüm) terbiyeli çizgilerin bulunduğu ortak şeydi. Yapabildiğimiz kadarını yaptık ancak kalbimiz orada kaldı." niteleyerek konuştu.

"Binaların vaziyetini görünce, biçarelik hissimiz elan da arttı"

27 senedir ebelik önleyen ve Ankara UMKE gönüllüsü bulunan Saniye Özdemir de "Hemen gitmeliyim" niteleyerek müracaatta bulunduğunu ve görevlendirilerek Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde idman neredeyse yola çıktıklarını söyledi.

Bölgeye ulaştıkları kabilinden artçılarla sarsıldıklarını özetleyen Özdemir, Hatay UMKE kadrosunun depremi yaşamalarına karşın hepsi hazırlıklarını yaptığını dile getirdi. Özdemir, depremin yarattığı hasar karşısında beklenmedik geçirdiğini vurgulayarak, gözyaşları zarfında duygularını şöyleki aktardı:

"Hatay'da eksiksiz yapılar yıkılmıştı. Binaların vaziyetini görünce, biçarelik hissimiz elan da arttı. Adeta çadırlarda uzunlamasına müdahalelerde bulunuyorduk. Sürekli yaralılara doğa yolu açıyor, boyunlarını sabitleyerek, durumlarını stabilleştirdikten sonradan hastalarımızı irsal ediyorduk. Elimizden geleni hazırlamaya çalıştık."

"Sağlık mensubu arkadaşlarımız da depremzedeydi"

UMKE gönüllüsü Kübra Avşar da tahminî 9 senedir ebe namına çalıştığını belirtti.

Deprem haberini aldıktan elden sonra, UMKE gönüllülerinin toprak almış bulunduğu gruptan telefonuna ileti geldiğini tamlayan Avşar, mesajda alana kullanmak isteyenlerin iletişime geçmelerine bağlı sesli ilan yapılması üzerinde elden müracaatta bulunduğunu anlattı.

Avşar, yola genişlemek neredeyse hazırlıklarını tamamladıktan sonradan öbür fahri ekiplerle toplandıklarını belirterek, "Hava kanalıyla gittik ve alana revan evvel ekipte toprak aldım. Adana'da İncirlik Hava Üssü'ne indik ve ordan da İskenderun'a, peşi sıra da Kırıkhan ilçesindeki mevki hastanesine ulaştık." dedi.

Yol süresince görmüş bulunduğu tablonun karşısında ne yapacağını bilemediğini dile getiren Avşar, laflarına şöyleki bitmeme etti:

"Kırıkhan Devlet Hastanesi'nde fevk katlarda hasar vardı, hastanenin bir fazla aşırı boşaltılmıştı. Hastanenin evvel katını elimizden geldiğince kullanılır bir duruma getirdik. Hastanenin antre katını çabuk namına kullandık. Orada fariza önleyen afiyet mensubu arkadaşlarımız da depremzedeydi, onların da psikolojileri aşırı kötüydü ancak gine de ellerinden geleni hazırlamaya çalışıyorlardı.

Bizler de iri ortak deprem bulunduğunu biliyorduk ancak bu derece biçimsiz olabileceğini kestirim etmemiştik. Orayı gördüğümde beklenmedik oldum. Yaralılar vardı, yanlarından geçe hacısı hocası 'Bana iane et' diyordu. Herkese ortak şeyler hazırlamaya çalışıyorduk. O anda enkazdan neva geldiği bilgisi geldi, elden gittik ve ortak kişiyi yanık namına çıkarttık. Sonrasında hastaneye getirilen yaralılara engelleme ettik."

Deprem bölgesindeki çalışmalarını bitiren fahri ebeler peşi sıra Ankara Etlik kent Hastanesi'ndeki görevlerinin başına döndü.