USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

'Türkiye’de her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut'

Kronik böbrek hastalığının ehemmiyetli bir maşer sağlığı problemi bulunduğunu aktaran Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, Türkiye'de 70 binin üstünde diyaliz, tahminî 20 bin yöresinde böbrek nakli tedavisi gören ati evre böbrek yetersizliği hastası b

'Türkiye’de her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut'
09-03-2022 13:49

Her sene mart ayının ikinci perşembe haset kendisine belirlenen, Dünya Böbrek Günü'nde kronik böbrek hastalığının önemine ilgi çekiliyor. Türk Nefroloji Derneği, bu yılki Dünya Böbrek Günü kapsamında ‘Koruyucu Nefroloji' teması altında Dernek Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi, Genel Sekreter Prof. Dr. Elif Arı Bakır, Sayman Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Arıcı, Prof. Dr. Özkan Güngör ve Prof. Dr. Memnune Sena Ulu'nun iştirakı ve AstraZeneca Türkiye'nin katkılarıyla matbuat toplantısı düzenledi. Toplantıda kronik böbrek rahatsızlığına değgin toplumda farkındalık sağlamak, kronik böbrek rahatsızlığına tarz açan riziko faktörleri ve erken tanının böbrek fonksiyonunu korumadaki önemine ilgi tefriş buyurmak benzeri bilgiler paylaşıldı. Ayrıca Türk Nefroloji Derneği'nin AstraZeneca Türkiye'nin desteği ile yaşama geçirdiği ‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir'i görüşme fail seyyah tırda meydana getirilen sınav neticeleri aktarıldı.

''Her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut ''

Etkinliğin açma konuşmasını oluşturan Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, kronik böbrek hastalığının ehemmiyetli bir maşer sağlığı problemi bulunduğunu belirterek, “Ülkemizde 70 binin üstünde diyaliz, kestirmece 20 bin yöresinde böbrek nakli tedavisi gören gelecek evre böbrek yetersizliği hastası var. Ancak derneğimiz çeşidinden meydana getirilen CREDİT çalışmasında da gösterildiği gibi, bundan baş döndürücü hâlâ faziletkâr oranda, toplumda her 7 kişiden birinde erken evre kronik böbrek hastalığı mevcut. Bu hastalar gelecekte diyaliz hastası olma adayı. Çoğunun klinik şikayeti bulunmayan ve bir çok çok hastalığın varlığından habersiz. Bu durum, mütekâmil Avrupa ve Amerika devletlerinde de bire bir şekilde. Hastalığın erken ayırt edilmesi, kronik böbrek hastalığının tekâmül hızını yavaşlatıyor ve arada sırada durdurulmasını sağlıyor. Bu sebeple hastalığın erken ayırt edilmesiyle, diyaliz ve böbrek nakli benzeri hâlâ fiyatlı tedavilere gereksinimin ve hasebiyle içtimai asayiş kurumlarına bulunan iktisadi iyon azaltılması bekleniyor” dedi.

''Böbrek hastalığının bir bulgusu hipertansiyon''

Türk Nefroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi ise konuşmasında, “Böbrek rahatsızlıkları ve faziletkâr gerilim ortada çapraz bir alım satım vardır. Böbrek hastalığı faziletkâr tansiyona hastalık olurken, faziletkâr gerilim da böbrek hastalığını ağırlaştırır ve hastalığın ilerlemesini hızlandırır. Ancak meydanda böbrek hastalığı olmadan da gelişen hipertansiyonda, böbreklerin asliye aktör bulunduğu unutulmamalıdır. Ayrıca kontrolsüz hipertansiyonun böbrek yetmezliğine ilerleyebilecek böbrek rahatsızlığına tarz açabileceği bilinmelidir. Yüksek gerilim hastalarının böbrek işlev bozukluğu ve protein kaçağı anlamında değerlendirilmesi gereklidir, bu sayede gelişebilecek böbrek hasarı erken aşamada belirleme edilebilir” dedi.

''Diyaliz hastalarının kestirmece yüzdelik 40'ı şeker hastalığı hasebiyle böbreklerini kaybetti''

Etkinliğin bir öbür konuşmacısı Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Elif Arı Bakır, “2021 senesinde evren genelinde şeker hastalığı prevalansının 537 milyon bulunduğu kestirim ediliyor. Önümüzdeki senelerde bu artma bitmeme ederek sayının 2045 senesinde 783 milyona çıkacağı öngörülüyor. Ülkemizde ise 20 - 80 gözyaşı aralığında kestirmece 7 milyon şeker hastalığı hastası bulunduğu biliniyor. Bu rakam, mütekâmil Türk nüfusun yüzdelik 15'i anlamına geliyor; bambaşka bir deyişle her 8 kişiden biri şeker hastalığı hastası. Diyabet teşhisi düzlük bir birey, çağ şekeri kontrolünü önce yeniden itibaren cankulağı sağlayamazsa, faziletkâr çağ şekerinin, seneler zarfında kalbini, böbreklerini, beynini, gözlerini ve tamamı haslet sistemini pimpirik edeceğini bilmelidir. Diyabete ilişkin kronik böbrek hastalığı (KBH) da hakeza ortaya çıkmaktadır. Yüksek çağ şekeri, böbrek damarlarının mıhlı iç yapısını değiştirerek, böbrek fonksiyonlarını arka döndürülmesi beklenir kaçınan halde bozuyor, proteinüri (idrarda normalden hâlâ faziletkâr miktarlarda protein bulunması) ve kronik böbrek rahatsızlığına hastalık oluyor. Diyaliz hastalarının kestirmece yüzdelik 40'ı şeker hastalığı hasebiyle böbreklerini yitirmiş bireylerdir'' niteleyerek konuştu.

''Bitkisel mamüllerin kullanması böbreklere dokunca verebilir''

Konuşmasında böbreğe dokunca verici mahsulat kendisince ehemmiyetli bilgiler paylaşan Türk Nefroloji Derneği Saymanı Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, Toplumda münteşir bulunan hata bir düşün nebati mamüllerin katıksız olup, dokuncalı olmadığı. Aynı halde aut ortamda, ormandan birleşen mantarlara ilişkin ölümsek uykuluk ve böbrek rahatsızlıkları ile kalın karşılaşılmaktadır. Bazı kilo verme ürünleri, mafsal ağrılarını yıpratıcı Çin çayları zarfında böbrek düşüncesince baş döndürücü dokuncalı bulunduğu gösterilmiş nice konu mevcut. Bu cins çayların ve nebati mamüllerin tüketilmesi ile derinlemesine devirde diyalize ister mahsus kronik böbrek yetersizliği, ayrıca hacet yollarında dokunmabana geliştiği dobra bilinmektedir. Bu sebeple kilo verme çayları benzeri nebati ürünlerden ırak durulması gerekmektedir” biçiminde konuştu.

''Böbrek hastalığının erken aşamalarında hastaların yüzdelik 30-50'sinde hipertansiyon görülüyor''

Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Arıcı ise faziletkâr tansiyonun, böbrek hastalarında en kalın tanıdık sorunlardan bir tanesi olduğuna ilgi çekerek, “Tansiyonunu arama etmekte zorlananların problemi böbreklerinde olabilir” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Arıcı konuşmasında mevzuyla ilgilendiren şunları söyledi: “Böbrek hastalığının erken aşamalarında hastaların yüzdelik 30-50'sinde hipertansiyon görülürken, böbrek hastalığı ilerledikçe bu kantite yüzdelik 80-90'lara yükselmektedir. Bu sebeple faziletkâr tansiyonu bulunan herkeste böbrek hastalığı olma ihtimali vardır. Hipertansiyonu bulunan kişide yılda minimum bir defa böbrek sağlığı açısından mukteza incelemelerin yapılması faydalıdır. Bu hastaların gerilim kontrollerinin hâlâ dobra yapılabilmesi açısından böbrek rahatsızlıkları uzmanları bulunan nefrologlara yönlendirilmeleri makul olur. Tansiyon ve böbrek hastalarının sodyum klorür tüketimlerini kesinlikle azaltmaları gerekir. Bunun beraberinde ülküsel kiloda olmak, derneşik antrenman yapmak, duman ve mamullerini kullanmamak ve stresi düşürmek da gerilim kontrolünde önemlidir.”

Hipertansiyonun ortaya çıkmasında da kontrolünün güçleşip mukavemetli hipertansiyon biçimine dönmesinde de tüketilen sodyum klorür miktarının enine boyuna ehemmiyetli görevi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Arıcı, “Dünya Sağlık Örgütü ve nice ilmî yapı çeşidinden mıhlı bir hayat düşüncesince günce kendisine katılması tavsiye edilen sodyum klorür miktarı 5 gr. bulunmasına karşın meydana getirilen icraat Türkiye'de bunun 3 sert (günlük 15 gram) sodyum klorür tüketildiğini göstermektedir. Böbrek hastalarında yaptığımız çalışmalarda, böbrek hastalarının averaj sodyum klorür tüketimlerinin de günce 9 gr. (idealin az hâlâ 2 katı) bulunduğu bulunmuştur. Bu değerler dikkate alındığında vatanımızda hipertansiyon ve böbrek rahatsızlıkları ile mücadelede günce sodyum klorür tüketiminin azaltılması enine boyuna ehemmiyetli bir hedeftir. Bu maksata iktiran yapmak düşüncesince hem ferdî (yemeğe dahil bulunan tuzun azaltılması, masadan tuzluğun kaldırılması vb.) bununla birlikte maşeri gayretler gereklidir" ifadelerini kullandı.

Böbrek rahatsızlıklarında gebelikte bunlara dikkat

Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özkan Güngör ise konuşmasında hamilelik ve böbrek rahatsızlıkları ilişkisini aktardı. Gebelikte hipertansiyon ile münasebetli vaziyetlere yüzdelik 5-10 sıklıkta rastlandığını tamlayan Prof. Dr. Güngör, gebeliğin rastgele bir zamanında minimum dü ayrımlı sürede çağ basıncının iri yahut denktaş 140/90 mmHg olmasının hipertansiyon kendisine benimseme edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Güngör, “Hipertansiyon hamilelik evveliyat devirde olacağı benzeri gebelikle münasebetli (gestasyonel) yahut hamilelik toksemisine (preeklampsiye) ilişkin olabilir. Hipertansiyonu bulunan gebelerde çağ basıncını 140 - 150/90 - 100 mmHg ortada avlamak gereklidir. Hipertansiyon düşüncesince çare kullanması ilişkin bebeğe geçişi ve taraf tesiri minimum bulunan ilaçlar yeğleme edilmelidir” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Güngör, mevzuyla ilgilendiren şu detayları paylaştı: “Proteinüri hacet tahlilinde protein atılımı olmasıdır. Normal gebelikte idrarla günde 300 miligram derece protein atılımı alışılagelen benimseme edilir; hâlâ bir tomar oranda bulunan gebelerin kesinlikle nefroloji uzmanı çeşidinden değerlendirilmesi ve izlem edilmesi gereklidir. Gebelik kocaoğlan ilerledikçe proteinüri artabilir. Gerekli hallerde sebebi idrak buyurmak ve otama buyurmak düşüncesince böbrekten zerre alınma işlemi yapılabilir.”

“İdrar yolu enfeksiyonları böbrek yetmezliğine hastalık olabilir”

Kronik böbrek hastalığı önleyen sebeplerden birinin de hacet yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları bulunduğunu tamlayan Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Memnune Sena Ulu, “İdrar yolu enfeksiyonları, madun üriner meslek kısaca hacet torbası ve üretrada olacağı gibi, fevk üriner sistemde yani, üreter ve böbrekte de bulunabilir. Üst hacet yolu enfeksiyonlarında piyelonefrit dediğimiz böbrek dokusunun enfeksiyonu olduğunda böbrekte temelli hasar bırakabilir ve böbrek yetmezliğine hastalık olabilir. Özellikle kalın tekrarlayan madun hacet yolu enfeksiyonu olanlarda alttaki yatan otama kesinlikle bulunmalı ve erken tanılama yapılmalıdır. Bu rahatsızlıkların akıbet çevrim böbrek yetmezliğine tarz açabileceği unutulmamalıdır. İdrar yolu enfeksiyonlarının ve kronik böbrek yetmezliğinin en kalın sebeplerinden biri de böbrek taşlarıdır. Böbrek taşları hacet yollarında veya böbrekte kabil ve hacet akımında bazısı bozukluklara hastalık kendisine böbrek yetmezliğine hastalık olur. Ülkemizde öbür devletlere kıyasla hâlâ sıktır ve kestirmece kendisine yüzdelik 15 çoğunlukla görülür'' biçiminde konuştu.

‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' tırını görüşme fail her dü kişiden birinde böbrek hastalığı riski belirleme edildi

Türk Nefroloji Derneği'nin AstraZeneca Türkiye'nin desteği ile yaşama geçirdiği ‘Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir'i görüşme fail seyyah tırda ziyaretçilerin hevesleri doğrultusunda çabuk tanılama testleri kanalıyla hacet tahlili ve çağ basıncı ölçümleri yapıldığı bildirildi. Alınan bilgilere uyarınca İstanbul, Ankara ve İzmir genelinde 989 kadın, 2009 beyden oluşan 2 bin 998 katılımcıya meydana getirilen testler kararında iştirakçilerin yüzdelik 51'inde kronik böbrek hastalığı riski, yüzdelik 18'inin ise orta-yüksek riskli hastalar bulunduğu belirleme edildi. 1.531 kişiden oluşan tamamı riskli iştirakçilerin sayısı hanımlarda 475, beylerde bin 056 oldu. 938 insana meydana getirilen gerilim takdir tutanağına uyarınca ise faziletkâr gerilim ölçümlenenlerin hep katılımcıya payı yüzdelik 31,29 oldu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3799+64
2Fenerbahçe3796+62
3Trabzonspor3764+17
4Başakşehir FK3758+10
5Beşiktaş3756+6
6Kasımpaşa3753-4
7Alanyaspor3751+3
8Sivasspor3751-8
9Çaykur Rizespor3750-8
10Antalyaspor3748-5
11Adana Demirspor3744-3
12Samsunspor3743-8
13Kayserispor3742-12
14Gaziantep FK3741-8
15Konyaspor3741-11
16MKE Ankaragücü3740-4
17Hatayspor3738-9
18Fatih Karagümrük3737-5
19Pendikspor3737-30
20İstanbulspor3716-47
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler