Ankara
Alzheimer ve demans hastalarına müteveccih arsıulusal ilmî projeyle müzik terapisi meri hastaların hatıralarla demet kurması sağlanıyor.
Türkiye, "Yaşlı Bakımında Demans ve Depresyon düşüncesince Müzik Müdahaleleri Projesi"ni (MIDDEL) Avustralya, Almanya, İngiltere, Hollanda ve Norveç'le bu arada yürütüyor.
TÜBİTAK'ın da dayanak verdiği Avrupa Birliği kuma projesiyle, demans ve depresyonu bulunan yaşlılar yurdu sakinleri düşüncesince kadro müzik terapisi ve liet söylemenin etkinliğinin araştırılması hedefleniyor.
Altı ülkede bütün 100 huzurevinde minimum 65 yaşındaki demans ve klinik depresyonu bulunanları havi projenin Türkiye ayağı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ilişkin 4 huzurevinde yürütülüyor.
Proje kapsamında Seyranbağları Huzurevi, Ihlamur Konağı Huzurevi, Demetevler Huzurevi ve İlbilge Hatun Erinç Evi'nde icraat yapılıyor.
Hastalar, müzik müdahaleleriyle altı ay süresince izleme edilirken, belli aralıklarla kitabet ve tinsel gerilim üstündeki dirim ilmi düzey de ölçülüyor. Projede elde edilmiş araştırı neticeleri ise 6 ülkede icraat yapılmasından sonradan yayınlanacak.
Türkiye'deki demans hastalarına müteveccih müzikle tedaviyi içeren geçmiş ilmî çalışma
Projenin Türkiye'deki yürütücülüğünü Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Müzik Terapi Derneği Başkanı Burçin Uçaner Çifdalöz yapıyor.
Alzheimer hastalığında çarpıcı bulunan terapi karşı AA muhabirine bilgelik sağlayan Çifdalöz, projenin Türkiye'de demans hastalarına müteveccih müzikle tedaviyi içeren geçmiş ilmî emek vermek bulunduğunu tabir etti.
Projeyle hastalara koro ve müzik terapisi müdahalesinde bulunduklarını tamlayan Çifdalöz, "Huzurevinde küsurat 65 gözyaşı üstündeki demans ve depresyonlu hastaya meri terapiyle müzikal müdahalelerde bulunarak hastaların can kuşu bilimi halini iyileştirmeye çalışıyoruz." niteleyerek konuştu.
Müzik dinlerken beynin tamamının kullanıldığını vurgulayan Çifdalöz şöyleki bitmeme etti:
"Müzikal anılar, dirim sonuna denli unutulmuyor. İlerleyen demans hastalığında güçlü hasta, o müzikal anıları unutmuyor. Müzik, hasta ile esasen haberleşme kurmanıza asistan oluyor. Hastanın hayatında ne müzik var ise o müzikle terapi uygulanıyor. Hastanın 30'lu yaşında dinlediği müzik ile o ferdin nereli bulunduğunu belirleme edebiliyor, buna gereğince otama uygulayabiliyoruz."
Çifdalöz, müzik terapisindeki görevin hastayı eğlendirmek olmadığını vurgularken terapistin, hastanın şahsi müzikal tercihlerini ve kültürünü araştırarak o kültürün müziğine bilge olması gerektiğine dikkati çekti.
Çifdalöz, müzik terapi müdahalelerinin darülfünun düzeyinde terbiye almış müşterek müzik terapisti çeşidinden gerçekleştirilmesinin mecburi olduğunu, terbiye almamış şahıslar çeşidinden meydana getirilen müdahalelerin ise dokunca verebileceğini tabir etti, koro şeflerinin de plan kapsamında terbiye aldığını belirtti.
"Herhangi müşterek müziği açıp hastaya dinletmek, terapi düşünmek değildir"
Projede idman neredeyse Hollanda'dan Türkiye'ye mevrut müzik terapisti Yeşim Saltık ise terapide, hastanın o anki his halini müzikle değiştirerek, anılarını ve geçmişinde karşılaşmış olduğu insanları hatırlamasının hedeflendiğine dikkati çekti.
Saltık, "Herhangi müşterek müziği açıp hastaya dinletmek, terapi düşünmek değildir. Hasta ve sağaltıcı ortada terapötik tosbağa gerekseme vardır. Bu nedenden dolayı değme hastada uygulanacak müzik çeşidi farklıdır." dedi.
Müziğin, beynin şişman müşterek yönünü etkilediğini tabir fail Saltık, ıvır zıvır yaşlardan itibaren çalınan enstrümanların tedavide enine boyuna çarpıcı bulunduğunu belirterek, şu detayları verdi:
"Alzheimer dediğimizde, elden hastalığa odaklanmamamız gerekiyor. Eğer Alzheimer hastası kişi, depresif müşterek can durumuna erbap ise bu halde müzik, o ferdin his halini değiştirip romanesk dayanak veriyor. Müzik terapisi uyguladığımız Alzheimer hastası, müziği dinlediğinde o anne gidiyor ve o andaki vakaları ve insanları hatırlıyor."
