USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Rinoplasti uzmanlarına maksimum sorulan soru: 'Estetikten sonra burnum düşer mi'

Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Uğur Yıldırım, maksimum duydukları probleminin rinoplasti (burun ameliyatı) işleminin arkası sıra 'burnun düşüp, düşmeyeceği' bulunduğunu söyledi.

Rinoplasti uzmanlarına maksimum sorulan soru: 'Estetikten sonra burnum düşer mi'
26-01-2022 10:07

Son zamanlarda enikonu küsurat rinoplasti işlemi, yanı sıra nice suali da akıllara getiriyor. Burun estetiği yaptırmak talip yurttaşlar doktorlara en çok, “Estetik operasyonun arkası sıra burnum düşer mi?” sorusunu yöneltiyor.

Medicana İnternational Samsun Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Uğur Yıldırım, vatandaşların maksimum merek etmiş bulunduğu mevzulara duruluk getirdi. Nefes sorunu çekici hastaların rinoplasti de düşünüyorsa 2 ameliyatı ayrımsız anda olmasının hâlâ dobra olduğuna yer veren Opr. Dr. Uğur Yıldırım, koku alma organı estetiğinde maksimum korkulan işlemlerin bundan sonra kullanılmadığına da uyanıklık çekti.

Rinoplasti işleminin 2. ek ortak cerrahi karışma kendisine yapılırsa hâlâ ağır geçebileceğini tabir fail Opr. Dr. Uğur Yıldırım, “Nefes sorunu dolayısıyla cerrahi karışma edinmek talip hastalar gittikçe ortak gündüz rinoplasti de düşünecekse ikisini ortak arada yapılması hâlâ akla yatkın olacaktır. Çünkü evvel ameliyatta bedii karışma yapılmayıp, yalnızca kakırdak eğriliğine karışma edilirse bedii cerrahi karışma hâlâ sonraları yapıldığı devir dayanak noktası kıkırdaklar kaybolduğu düşüncesince dinleyerek yahut kaburgadan kakırdak almamız gerekebilir. Bununla baş başa ikinci cerrahi karışma kendisine rinoplasti yapılırsa 2. cerrahi karışma hâlâ güçlü geçebilir. Hastalar yalnızca kakırdak eğriliğine karışma edilirse hâlâ tez toparlıyor. Rinoplasti de yapılırsa müddet az buçuk hâlâ uzuyor lakin ortak pestil averaj 1 hafta içinde günce yaşantısına dönebilecek halde iyileşiyor” dedi.

“Eskiden beğenilen tırnak ve çekicin adına kanamasız piezo cihazını kullanıyoruz”

Çok dert ve çağ yitirilmesine hastalık bulunan emektar insan yöntemlerin bundan sonra rafa kalktığına uyanıklık çenen Opr. Dr. Uğur Yıldırım, “Bu ameliyatta ağrıları düşürmek düşüncesince uygulayım bilimi ürünlerini kullanıyoruz. Özenli ortak halde cerrahi karışma yaparak, kanamayı az tutup, adale dokularına, mızrap zarlarına hizmet göstererek ameliyatı yaptığımızda şişlik, ödem, morartı ve dert çok hâlâ az oluyor. Eskiden koku alma organı kemiklerine biçim hasretmek düşüncesince beğenilen keski, çekiç kıl payı metodlar ego de engelleme edinmek kıl payı nice operatör kabilinden kullanılmıyor. Artık koku alma organı ameliyatlarında piezo dediğimiz aleti kullanıyoruz. Bu aygıt gerçekte ortak testere. Ultrasonik dalgalar ile kemiği kesmemize araştırma görevlisi oluyor. Sadece kaba dokuya dokunduğunda kesip, okşayıcı dokuya dokunduğunda tek dokunca vermiyor. Bunu, elimizi kesmeyen ortak testere kendisine düşünebiliriz. Böylece mızrap zarında tek zedelenmeye hastalık olmayıp, kanamayı çok azaltıyor. Ödem, morartı ve nezif da az bulunduğu düşüncesince cerrahi karışma sonrası ağrılar da eskiye nispeten enikonu azalıyor. Ameliyat averaj 1,5-2 sayaç genişliğinde sürer” diyerek konuştu.

“Eskiden beğenilen tamponların adına acıtmayan silikon tampon kullanıyoruz”


Çıkartıldığı esnada hastalara şişman ateş sağlayan sünger tamponların kullanılmadığını vurgulayan Dr. Uğur Yıldırım, “Ameliyat olduktan sonra pestil 1 gündüz hastanede yatıyor ve dert araştırmaları yapılıyor. 2. gündüz hastalar taburcu ediliyor. Silikon ve soluk almaya müsaade sağlayan tamponlar 5. günde çıkartılıyor. 7. günde de burnun üzerinde toprak meydan kalıpları çıkartıyoruz. Tamponlar da ortak vakitler korkulan tamponlar kıl payı değil. Eskiden sünger tamponlar kullanılıyordu ve hastalar, ‘Tamponu çıkartırken beynimi çıkartıyorsunuz kıl payı hissediyoruz' diyorlardı lakin şu anda ise hastalar, ‘Hocam tamponu çıkarttınız mı?' diyerek soruyorlar. O nedenden tampon da koku alma organı ameliyatı olmaktan korkutacak ortak aktif fiil olmaktan çıktı. 1. hafta böylecene kalıpları aldıktan sonra hastalar ten rengindeki bantları 1 hafta kullanıp, 2. haftanın arkası sıra on paralık cerrahi karışma olgunlaşmamış kıl payı dünyasına bitmeme edebiliyorlar” halinde konuştu.

“Burnum düşer mi sorusunu çok alıyorum"

En çok aldıkları sorulardan ortak tanesinin de 'burun düşmesi' konusu kendisince bulunduğunu tamlayan Dr. Yıldırım, şunları söyledi:

“Estetik ameliyatların ardından, ‘burnum düşer mi?' sorusunu ego de çok alıyorum. İlk başlangıçta hastaların ne istimzaç etmek istediğini çok anlamıyordum. Çünkü ameliyattan doğrudan sonra çektiğimiz fotoğraflara uyarınca koku alma organı 6. ay ve 1. senesinde 1-2 mm koku alma organı ucu düşer, 10 basamak de altta köşe aşağıya akla yatkın toprak değiştirir. Bu bizim beklediğimiz ortak olaydır ve ameliyatı da ona uyarınca yaparız. Hayalimizdeki, ‘hah oldu' dedirtecek görüntüyü bunu menfez önüne alarak yaparız. Ameliyattan sonra burnun beklenenden çok düşmesi ise alışılagelen ortak gidişat değildir. Hepimizin burnu gözyaşı ile baş başa toprak çekimine aşınmış düşerek ortak hacim tedenni eğilimindedir. Estetik ameliyattan sonra çok ağır fon bozukluğuna hastalık bulunan ortak koku alma organı ucu düşmesini beklemiyoruz. Burun ucu düşmesi gerçekte hâlâ dolgun kaplı ve yaşı müterakki hastalarda olması hâlâ eğik ortak durumdur. Bunun düşüncesince de cerrahi karışma sırasında bu durumun önüne geçilecek hâlâ dobra destek sunar oluşturduğumuz yollar var. Bunları tercih ettiğimiz düşüncesince başımıza hakeza ortak gidişat gelmiyor.”

Erdi Demür
 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler