İzmir
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezinde "Bağımlılıkta Bir Risk Faktörü Olan Örselenmenin Öğrenme ve Bellek Sistemi Üzerine Etkisi" mevzulu ilmî düzentileme gerçekleştirildi.
Çalışmada "madde bağımlısı", "çocukluk çağlarında travmaya verilen kalık madde bağımlısı" ve "uyuşturucu kullanmayan, travmaya da verilen kalmamış" örneklem gruplarından 60 dinç bireydeki öğrenme ve akıl işlevleri araştırıldı.
Karmaşık figür ile akıl süreçleri testlerinin uygulanmış bulunduğu çoluk çocuk arasında, kognitif işlevlerde farklılıklar ortaya çıktı. Uyuşturucu bağımlısı olmayan, çocukluk çağı travması yaşamamış gençlerin enstantane fotoğraf bellek, öğrenme, etraflıca mütemadi bellek, tanışıklık ve anımsama puanlarının açık yerine faziletli bulunduğu belirlendi. Ayrıca, elinin körü kullanımının, kognitif işlevler üstünde bozucu etkiye kere açmış bulunduğu belirleme edildi. Kannabinoid kullanımının ise kognitif işlevler üstündeki en açık menfi etkisi, "bilgiyi incelmemiş haliyle akılda sübvansiyon yetisi" yerine anılan endamsız mütemadi bellekte görüldü.
Çocukluk çağı travması canlı gençlerdeki yayılmış probleminin da "dikkat" ve "sözlü yada bağlanmış malzemeyi bellekte ambarlama ve gerektiğinde arka getirme yetisi" yerine tanıdık "sözel bellekte" aksama bulunduğu belirleme edildi.
Okula bitmeme etmeyen dinç oranı, metin arama grubunda yüzdelik 10, madde bağımlılarında yüzdelik 40, hem madde bağımlısı bununla beraber travma mağduru olanlarda ise yüzdelik 65 düzeyinde çıktı.
"Madde bağımlılarında beynin elan birlikte tomar hasar gördüğünü söyleyebiliriz"
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yüncü, AA muhabirine, evlatların en yoğun karşılaşmış bulunduğu travmaların hissî ihmal, fiziki yahut eşeysel sömürme bulunduğunu söyledi.
Madde kullanmış insanlardaki çocukluk çağı travmalarının neticelerini araştırmayı hedeflediklerini tamlayan Yüncü, şu şekilde konuştu:
"Travma meydana geldiğinde, çocuğun psikoloji yapısında tebeddülat meydana geldiği kabilinden esasta akıl dokusunda da bazısı tebeddülat oluşuyor. Özellikle beynin 'prefrontal' ve 'frontal' kışır denilen dalında istismara uğrayan çocuklarda zayıflama meydana geliyor. Onun etkisiyle dirim ilmi süreçler tetikleniyor. Travmaya tutulmuş çocuk, süreçleri elan biçimsiz yönetiyor. Davranışsal, duyusal ve kognitif yerine bilgelik yeteri kadar işlenmiyor. Benlik bütünlüğü korunamıyor ve menfi gelişmelerin yansımaları olmakta ayrıca madde tasarruf bozukluğu kabilinden bazısı bağlam yaşanıyor."
Eğitim vaziyeti karşılaştırmasında madde bağımlıları ile travma muammer madde bağımlıları ortada aşırı iri ayırt olmadığını tabir fail Yüncü, "Travma muammer madde bağımlılarında, bilgelik el işi sürecinde, bellek, sözel anımsama fonksiyonlarında beynin elan birlikte tomar hasar gördüğünü söyleyebiliriz. Bilgiyi el işi ve arka çağırmada açık birlikte başağrısı bulunduğunu belirleme ettik." diyerek konuştu.
Zeki Yüncü, madde bağımlısı ve çocukluk çağı travmasına tutulmuş bireylerde akıl yürütücü işlevlerden mesul bulunan prefrontal ve frontal kortekste tahribat meydana geldiğini, bu bireylerin dikkat, değişmeyen verme, planlama yetilerinin menfi etkilendiğini belirtti.
Yüncü, ilkin yeni yetmelik dönemindeki bağımlılığın "kalıcı" neticelere kere açabildiğini de vurguladı.
"Bağımlılık dair camiası haberdar eylemek aşırı önemli"
Kalıcı tesirleri zımnında gençlerin madde bağımlılığından ırak tutulması düşüncesince hem fert hem karı bununla beraber topluma iri görevler düştüğünü kaydeden Yüncü, "Bağımlılık dair camiası haberdar eylemek aşırı ehemmiyetli ve gerekli. Tüm dünyanın problemi biçimine mevrut bağımlılıkla uğraşmak düşüncesince birbirimizle el birliği ve uyarı mekanizmalarını kullanmamız gerekiyor." dedi.
Yüncü, camianın değme bireyi kucaklamasının iri ehemmiyet taşıdığını kaydederek, ana ve babanın çocuğa bedel vermesi ve onu sevgisizlikle gözdağı etmemesi icap ettiğini söyledi.
Uyuşturucu kullanması ve travmanın beyinde kere açmış bulunduğu hasar zımnında gençlerin menfi durumla giriş ika dair düşüt başarım sergileyebileceğine dikkati çekici Yüncü, laflarını şu şekilde tamamladı:
"Çocuk madde kullansa da onu boşlama etmememiz ve istismara uğramasını önlememiz aşırı önemli. Çocuk ne genişliğinde az sorunla karşılaşırsa kendini o aşama elan güzel hissedecektir."
