Tatvan ilçesinde tevakkuf fail 27 yaşındaki Büşra Güntaş, iddiaya gereğince 12 Ekim 2021 haset koku alma organı ameliyatı düşüncesince ilçede mevcut hususi Tatvan Can Hastanesine başvurdu. Yapılan incelemelerin peşi sıra güre kız düşüncesince dizi eylem planlandı. Ameliyat haset dizi eylem düşüncesince hastaneye revan güre kızın iddiaya gereğince ameliyat öncesinde maruz narkoz dolayısıyla kalbi durdu. Hastanede meydana getirilen ihtisas masajı ile duran kalbi baştan çalıştırılan Büşra Güntaş, peşi sıra ambulansla Bitlis Devlet Hastanesine kaldırıldı. Güntaş, burada meydana getirilen müdahalenin peşi sıra cankurtaran uçakla İstanbul'daki birlikte hastaneye atıf edildi. Yaklaşık 3 aydır bilinci gizli bulunan Büşra Güntaş, yoğun bakımda hayat kavgası veriyor. Yaşanan vakada hastanenin dikkatsizliği bulunduğunu öne devam eden aile, avukatları eliyle savcılığa zeval duyusunda bulundu.
“Büyük ihmallerin bulunduğunu düşünüyoruz”
“Kimsenin atlaya zıplaya birinin canına dokunca vereceğini düşünmüyoruz. Lakin şişman ihmallerin bulunduğunu düşünüyoruz” diyen güre kızın ağabeyi Ömer Güntaş, “Kız kardeşim kısaca 3 ay ilkin Tatvan'da mevcut hususi birlikte hastanede koku alma organı düşüncesince birlikte operasyona girdi. Operasyonun sonucunda kalbinin durduğu söylendi. Hastamız hususi hastaneden Bitlis Devlet Hastanesine atıf edildi. Bitlis Devlet Hastanesinde kısaca 60 gün süresince yoğun bakım ünitesinde entübe edilmiş pozisyonda yaşamını idame etmeye çalıştı. Orada yaşama tutundu ve mutlak solunumu gelişti. Şu an mutlak solunumu mevcut. Hastamızı Sağlık Bakanlığının sayesinde tayyare cankurtaran ile İstanbul'a götürebildik. 90'ıncı günün böylelikle da daha birlikte evolüsyon yok, hastamız hala ayrımsız pozisyonda ve şuuru ağız ağıza kapalı. Yapılacak tedavilerin elden çabucak hepsini hazırlamaya çalışıyoruz. Ama rastgele birlikte evolüsyon yok” dedi.
“Çelişkili ifadeler var”
Hastaneden kendilerine gıcırı bükme bilgilerde çelişkiler olduğuna uyanıklık çekici Güntaş, “Bitlis'te olduğumuz müddet içinde hususi hastanenin malikleri ve doktorları ile bu arada ikinci günde ziyaretimize geldiler. Hastamız ile alakalı kendilerinden bilgelik aldık. Bizlere verdikleri ifadeler ile muahharen avukatımıza vermiş oldukları ifadeler birbirini tutmadı. Kendilerini bu mevzuda on paralık içten göremedik. Hastamızın ön ilkin 30 dakika süresince kalbinin durduğunu ve engelleme edildiğini, 30 dakika derhal sonra kalbinin çalıştığını söylediler. Verilen narkozdan muahharen hastada alerjik tepkime oluştuğu söylendi. Bunu başdoktor ve tarafındaki etibba anlatım etti. Yalnız yakınım bulunan birlikte doktorla görüştüğümüzde, hastamızın bedeninde rastgele birlikte alerjik reaksiyonun oluşmadığını ve oluşacak alerjik reaksiyonda teneffüs problemi yaşayabileceğini ancak hastanın entübe edilmiş bulunduğu düşüncesince rastgele birlikte bilinçlilik olamayacağını dile getirdi. Anestezi uzmanının vermiş bulunduğu bilgiler ile avukatımın hâlâ derhal sonra bana iletmiş bulunduğu bilgilerin birbirini tutmadığını gördüm. Hastanenin kayıtları ve evraklarında daim teessürat var. Hastane bu mevzuda iyi bilgelik vermiyor. Ya evrakları gizlemeye çalışıyorlar yada olayın üzerini örtmeye çalışıyorlar. Hastamızın hastanenin yoğun bakımına alınmadan doğrudan Bitlis Devlet Hastanesine götürülmesi, orada oluşan devir kaybı, hastaya engelleme edilen ortamda bütün ameliyathane ekipmanlarının bulunmasına karşın hastanın o vakit şişman birlikte akıl hasarı yaşaması açıklanabilir değil niteleyerek düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Aile zeval duyurusunda bulundu
“Hastamız Büşra Güntaş'ın tedavisiyle ilgilendiren şüphelerimiz vardı” diyen ailenin Avukatı Hüseyin Yıldırım ise “Ömer Bey aracılığımızla savcılığa zeval duyurusunda bulundu. Bu mevzuyla ilgilendiren savcılığa dilekçemizi verdik. Gerekli hususların araştırılması anlamında talepte bulunduk. Soruşturma evresi bitmeme etmektedir. Savcılık makamı da bu mevzuyla ilgilendiren titizce cereyan etmektedir. Olayın üstünde bütün Adalet Bakanlığı personelleri titizce eğilmektedirler. Bizler de hukuken yapılması müstelzim rastgele şeyi yapmaktayız. Olayın aydınlatılması düşüncesince şüphelerin ortaya bütün netliğiyle çıkartılabilmesi düşüncesince takiplerimize bitmeme etmekteyiz. Hastamız Büşra Güntaş'ın sonuç dayanıklı olmasını, apayrı insanlarında bu biçimde kıygın olmamasını istem ediyoruz. Hasta ailesi de bu bilinçtedir ve bu bilinçle cereyan etmektedirler” dedi.
Amaçlarının kimseyi kıygın geçirmek olmadığını, var ise ihmallerin ortaya çıkması ve bunun akabinde sorumluların cezalandırılması olduğuna aksan karşıcı Avukat Yıldırım, “Biz bugüne denli müddeiumumilik makamıyla vakası izleme ettik. Gelinen evrede hastaneden alıcı kayıtları istenmiştir. Yalnız alıcı kayıtlarının ameliyathaneye ilişikli olmadığını tığ gördük. Bunun akabinde müddeiumumilik makamından görüntülerin gine dosya arasına teminini istem ettik. Fakat hususi sayrılarevi savcılığa yazdığı ikinci sonucunda ön videoda rastgele şeyin arazi aldığını, rastgele birlikte örtmece kasıtlarının olmadığını bildirme ettiler ve ellerinde şu an düşüncesince kaynak olmadığını yasalı süreler dolduğundan ötürü kayıtların sildiğini anlatım ettiler. Açıkçası bu gidişat bizleri şüphelendirdi. Başta anlatım ettiğimiz şüphelerin artmasına etmen oldu. Biz düpedüz hastanenin, sayrılarevi yetkililerin müddeiumumilik makamını yanıltmaya yöneltilmiş hareketlerde bulunduklarını düşünüyoruz. Özellikle Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı bu mevzuyla hassasiyetle ilgilenmektedir. Bu olayın aydınlatılacağına müteallik inancımız tamdır. Olayın gine edilmemesi, sorumluların ortaya çıkması yerine ailenin içtimai medyada birlikte emek vermesi he ve kampanya yürüttüler. Sosyal iletişim araçları mecralarında bu olayın edilgi oluşturması akabinde hususi hastanenin kamuoyuna paylaşmış bulunduğu birlikte dimdik oldu. Ne efsus ki birlikte afiyet kuruluşundan beklenmeyecek derecede aldırmaz izahat yaptılar. Hastaya, hastanın ailesine rastgele birlikte önceki olsun dileğinde bulunmadan hakeza birlikte nezaketi caba aşırı görerek hastalanmış ile ne denli ilgilendiklerini, proses sonrası ne denli alakasız kaldıklarını kanıtlar derecede beyanlarda bulundular” biçiminde konuştu.
“Anestezik maddelere erinç alerjik tepkime gelişmiştir”
Yaşanan proses sonrası hastaneden meydana getirilen açıklamada ise şu ifadelere arazi verildi:
“Uzman hekimimiz çeşidinden hastalanmış kontrol edildikten muahharen dizi eylem önerilmiştir. Operasyon düşüncesince yatışı meydana getirilen hastaya dizi eylem evveliyat bütün tıbbi prosedürler usulüne akla yatkın şekilde dört başı mamur ve birlik yapılmıştır. Ancak ameliyat başlamadan ilkin maruz anestezik maddelere erinç alerjik tepkime gelişmiştir. Ameliyathanede olması ve ventilatör ve televizyon cihazlarına ilişikli olması sebepli muktezi bütün tıbbi müdahaleler durumunda ve vaktiyle bilirkişi hekimler çeşidinden yapılarak arrest bulunan hastalanmış gine yaşama döndürülmüştür. Durumu kararlı edilen hastalanmış doğacak inceleme ve otama düşüncesince 3. aşama yoğun bakım servisi mevcut Bitlis Devlet Hastanesine duyum yitimi doktoru eşliğinde cankurtaran ile atıf edilmiştir. Operasyon öncesinde ve derhal sonra gelişen karışıklık ile ilgilendiren hastalanmış ve hastalanmış yakınlarına bütün tıbbi bilgilendirmeler ile aydınlatmalar bilirkişi hekimler çeşidinden yapılmıştır. Hastanın atıf işleminden anlaşılan birlikte devir muahharen hastanın ailesi çeşidinden mevzunun adli ve yönetsel mercilere taşınması sayesinde soruşturmayı tay tay arabası ilgilendiren bütün birimlere ve makamlara bilgelik ve belgelerin hepsi ibraz edilmiş olup, soruşturmalar daha bitmeme etmektedir."
Mücahit Tarlan-Hakan Okay-Recep Gökhan Kılıç
