Ankara
Güven Hastanesi sinir bilimi uzmanı Prof. Dr. Kamil Kadir Topalkara, AA muhabirine meydana getirdiği açıklamada, genel anlamda 65 gözyaşı beden bireylerde tanıdık alzaymır hastalığının hafıza, öğrenme, tasar etme üzere beynin bilişsel fonksiyonlarını etkilediğini anlattı.
Alzaymırın kurnaz ortak halde ilerlediğine ayraç fail Topalkara, "Hastalar bizlere çoğu kez unutkanlıkların başladığı geç devirde başvuruyor. Yeni şeyleri öğrenme, isimlendirmede zorluk, yön, bulunak bulma problemleri ile geliyorlar. Bu evrede ne eyvah ki çor ilerlemeye başlamış oluyor." ifadelerini kullandı.
Hastalığın er safhada tespitinin ilerlemenin durdurulabilmesi açısından ehemmiyet taşıdığını tamlayan Topalkara, "Alzaymırda, 'hafif bilişsel bozukluk' namına tanımladığımız baş aşamasındaki hastalarda meydana getirilen taramalarda, gerçekte beyindeki patolojinin 20 sene öncesinden başladığı saptandı. Yani hasta bizlere 65 yaşlarında şikayetle geliyorsa gerçekte 45 yaşından itibaren başlamış sorunlar mevcut." bilgisini paylaştı.
"45 yaşından itibaren 'kognoskopi' yaptırmak er teşhis açısından önemli"
Prof. Dr. Topalkara, bundan dolayı ilkin riziko grubundaki bireylerin derneşik arama yaptırması icap ettiğini vurgulayarak, laflarını şöyleki sürdürdü:
"50 gözyaşı üstü tamamı bireylere kolonoskopi önerilmesi gibi, alzaymırla ilgilendiren familya öyküsü, unutkanlık şüphesi bulunan, hastalıkla ilgilendiren riziko faktörlerini haiz 45 gözyaşı üzerindeki insanlara de zihnî ve bilişsel fonksiyonların baş döndürücü ayrıntılı değerlendirilmesini içeren 'kognoskopi' yaptırmasını öneriyoruz.
Çünkü alzaymırın evvel süreçleri baş döndürücü önceleri başlıyor. Hipertansiyon, diyabet, obezite, insülin direnci üzere his huy rahatsızlıklarına sefer açan hastalıkları bulunanlar, sigara kullananlar doğrusu riziko faktörlerini taşıyanların 45 yaşından itibaren bu testi süreli namına yaptırması er teşhis açısından baş döndürücü önemli."
"FDA'dan diploma düzlük alzaymır ilacının klinik etkinliği tartışmalı"
Henüz kesme ortak tedavisi yok alzaymır problemine dirlik sonuç senelerde hesaplı telkih ve derman emek harcamaları dirlik bilim sağlayan Topalkara, bu çalışmaların hastaların beyninde faziletkâr miktarda biriken amiloid beta plakları ortadan kaldırmaya müteveccih bulunduğunu anlattı.
Aşıyla ilgilendiren elde edilmiş evvel sonuçlarda, beyindeki amiloid beta plaka yükünün ortadan kalktığı ancak klinik namına hastalarda ortak tomar ortak düzelmenin görülemediğini dile getiren Topalkara, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) çeşidinden da haziran ayında alzaymırın tedavisine müteveccih toy ortak ilacın onaylandığını anımsattı.
Prof. Dr. Topalkara, bu ilaçla ilgilendiren meydana getirilen dü klinik emek vermeden birinin yeteneksiz bulunduğunu diğerinde ise ferah klinik kazanım belirleme edildiğini söyleyerek, şöyleki konuştu:
"Şu evrede geliştirilen alzaymır ilacının klinik namına baş döndürücü iri ortak faydasının bulunduğunu düşünmüyorum. Çünkü burada kesinleşmemiş ortak bap elan var; bugüne derece amiloid beta plakların asap hücrelerinin ölümüne etmen bulunduğu görüşü hakimdi.
Fakat bunun gerçekte toksinler, enfeksiyon kaynakları üzere türlü etkenlerin beyne meydana getirdiği hasara dirlik vücutta üretildiği doğrusu ortak esirgeme mekanizması vazifesini yürüttüğü düşünülüyor. Yeni tedavilerle bu esirgeme mekanizmasının ağız ağıza ortadan kaldırılmasının kökeninden 'kendi bacağımıza mermi sıkmak' üzere bulunduğunu korumak için çaba sarfeden görüşler var. Yeni onaylanan derman hem vatandaşlarda bununla beraber tababet dünyasında iri coşku uyandırdı. Fakat bu hem baş döndürücü fiyatlı ortak otama bununla beraber bellek kanaması, bellek ödemine etmen olma üzere ağırbaşlı taraf tesirleri bulunuyor. Klinik etkinliği de şu evrede kesinleşmemiş düzeyde."
"Alzaymır riziko faktörlerinden bir tanesi de inflamasyon"
Prof. Dr. Topalkara, alzaymıra dirlik şahısların hipertansiyon, şeker hastalığı üzere hastalıklarını arama altında tutması, sigarayı bırakması, mıhlı beslenmesinin iri ehemmiyet taşıdığını vurgulayarak, laflarını şöyleki tamamladı:
"Alzaymır riziko faktörlerinden bir tanesi de inflamasyon. Bunun deposu vakayiname diş hitit iltihabı, vakayiname sinüzit olabilir. Bizim geçirimli bumbar sendromu dediğimiz yorgunluk var. Çeşitli gıdalar dolayısıyla bumbar bariyerinin bozulmasıyla gelişen, immün sistemi sonsuz aktive fail ortak proses bu. Kişinin hakeza ortak gıda duyarlılığı var ise da ona uygun, bu besinden kaçınarak beslenmesi de önemli. Ayrıca cıva, mermi üzere toksinleri gıdalarla, ağzımızdaki malgama dolgularla alıyoruz. Bunlar da bellek düşüncesince baş döndürücü dokuncalı ve toksik. Özellikle alzaymır açısından riziko altındaki şahısların bu hususlara uyanıklık etmesi gerekiyor. Bu halde riski iri miktarda düşürebiliriz."
