Ankara
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Kahramanmaraş merkezli depremler hasebiyle düzene mukayyet 526 depremzede çocuğun bulunduğunu belirterek, "Bunlardan 78'ini ailelerine teslim etmişiz, 335 çocuğumuz hastanelerde takibat ediliyor, 113 çocuğumuz da bizim kasıntı bakımımızda." bilgisini verdi.
Yanık, AA muhabirine, "asrın felaketi" namına nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında, depremzede küçüklere bağlı bilim verdi.
Depremde yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara çabuk felah ve millete başsağlığı dileyen Yanık, geçmiş günden itibaren sahada olduklarını ve yer sarsıntısı bölgelerini görüşme ettiklerini belirtti.
Yanık, kuruluşlarda artan yurttaşlar ve çocuklarla ilgilendiren emek harcamaları şişman kuma inceden inceye ve itinayla takibat ettiklerinin altını çizdi.
Türk milletinin sevecenlik topluluğu bulunduğunun bu kıyamet devrinde de kendini gösterdiğini dile getiren Yanık, "Bizim milletimiz, hakeza yıllarda şişman kuma el birliği toplumuna dönüşüyor. Çocuklarımızla ilgili da baş döndürücü kuma tomar dayanaklık geçirmek talebi, koruma, bakım, gözaltı talebi var." niteleyerek konuştu.
Bu vaziyetten baş döndürücü etkilendiğini aktaran Yanık, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"Şu an bakımından arkadaşlarımızın verdiği danışma sayısı kısaca 190 bin. Dolayısıyla doğrusu milletimize, teşekkürname ediyorum, baş döndürücü müteşekkirim, ancak bununla ilgilendiren beş altı bilgiyi paylaşmamız lazım. Öncelikli namına bizim refakatsiz çocuk, şu demek oluyor ki ailesi, anne babası yanı sıra olmayan, depremzede olup da kuma biçimde çökmüş altından çıkan, veyahut buluntu, zayi evlatların ve ya hastanelerde halihazırda tedavi altında bulunan evlatların takibini baş döndürücü yakından yapıyoruz.
Bizim yaralanma bahis konusu değilse direkt doğruya kuruluşlarımıza aldığımız çocuklarımız var, hastanelerde takibat ettiğimiz çocuklarımız mevcut ve bundan hakeza adım adım şükürler olsun ki aileleriyle eşleştirip teslim ettiğimiz çocuklarımız var. Bu açıdan lütfen milletimiz müsterih olsun, baş döndürücü yakından, Sağlık Bakanlığımızla, güven ve Bakanlığımız koordineli kuma biçimde afiyet kurumlarında bulunan çocuklarımızla ilgilendiren etiket detayları mevcut ise düzene yük edilmesi, bilinmiyorsa baş döndürücü küçükse ve ya kendini tabir edemeyecek halde bulunan çocuklarımız mevcut ise bunların fotoğraflarının, ayırıcı ve propagandist özelliklerinin düzene yük edilmesiyle takibat ediyoruz."
Bu uygulamanın kesinlikle yapıldığına bağlı de bilim sağlayan Yanık, bunun düşüncesince TÜBİTAK'ın geliştirdiği kuma yazılım programı bulunduğunu söyledi.
Bu programın Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sistemine tanımlandığını aktaran Yanık, şunları kaydetti:
"Diyelim ki hastanede kuma çocuğumuz tedavi altında. Hemen ilgilendiren afiyet kuruluşu, o çocuğun yaşı, cinsiyeti, ayırıcı niteliklerini belirtiyor ve fotoğrafını çekiyor, sonraları bunları düzene yüklüyor. Sonra, diyelim ki bizim elimizde de kuma zayi suç duyurusu mevcut ve o eşkale uyuyor. Hemen eşleştirmesini yapıyoruz ve ailelere 'Bu foto mı?' diyoruz. Evet ve ya hayır. Kimlik biliniyorsa elhak takip edeni gerçekleştirmek hâlâ emeksiz oluyor.
Bu açıdan telefon numaralarımızı kuma kere hâlâ öldürmek istiyorum. Refakatçisi sıfır evlatların bildirimiyle ilgili Bakanlığımızın 0501 730 10 50'den başlamış bulunan ve sonu 60'a denli bitmeme fail 10 ayrı hattımız var. Bu ayrıca mevrut ihbarları kaydediyoruz. Bu, kuma suç duyurusu yük havuzu oluşturuyor. Diğer tarafta da buluntu, hastanelerde ve ya bizim kurumlarımızda bulunan çocuklarla eşleştirmelerini bu biçimde takibat ediyoruz."
Bu işlemlerin şişman kuma inceden inceye yapıldığını vurgulayan Yanık, evlatların kuma yönünü ailelerine teslim ettiklerini söyledi. Yanık, öbür evlatların da etiket ve ailelerinin tespiti noktasında çalışmaların yürütülmüş olduğu aktardı. Bu noktada beş altı basamakta görev verildiğini özetleyen Yanık, "Bunlardan biri, çocuğun ailesi, yakınları mevcut ise rüçhan namına depremzede çocuğumuzu özlük ailesi veyahut yakınlarına teslim etmeyi önceliyoruz. Ailesi aksi taktirde ve ya yakınlarının halihazırda teslim edilebilmekte halleri aksi taktirde kuruluşlarımızda evlatlarımızın nezaretini sağlıyoruz." dedi.
"Depremzede çocuklarımızı, esirgeyici eş kazanmak talip ailelerimize veremiyoruz"
Yanık, kuma ayrıksı mevzunun ise esirgeyici ailelik düşüncesince dayanaklık geçirmek başvuruları bulunduğunu dile getirerek, şu detayları verdi:
"Bizi baş döndürücü etkileyen dayanaklık geçirmek başvuruları var, yalnız şu anda depremzede çocuklarımızı, bu iveğen başvuran, esirgeyici eş kazanmak talip veyahut dönemsel namına çocuklarımıza beslemek talip ailelerimize veremiyoruz. Neden, bunu ilkin ifşa geçirmek isterim. Çünkü, bu füru travmatize ergin çocuklar. Dolayısıyla şayet özlük eş yakınlarının, tanıdıklarının, öğür oldukları ortamın ortamında olmayacaklarsa tercihimiz evlatlarımızın bizim bilirkişi personelimizle bu arada olması yönünde.
Koruyucu ailelik ehemmiyetli kuma proses ve esirgeyici eş kazanmak talip şahısların de muhtemelen kuma izlem kıymetlendirme dönemleri var. Dolayısıyla, depremin akabindeki başvuruları, izlem kıymetlendirme yapmadan, ne denli dobra oruçlu ve iştahlı olurlarsa olsunlar çocuklarımızı teslim etmemiz beklenir değil. Bu mevzuda milletimizin bizi tatlılıkla karşılamasını ilkin istirham ediyorum, zira çocuklarımız kıymetli. Dolayısıyla çocuklarımızı kime teslim edeceğimizi bilmemiz lazım. O yüzden, halihazırda esirgeyici ailelik düşüncesince başvurma etmiş, kıymetlendirme sürecini tamamlamış ve esirgeyici ailelik düşüncesince bizim kurumlarımızın bilirkişi personelimiz çeşidinden onaylanmış, ikrar görmüş ailelerimizi, esirgeyici ailelik sürecinde değerlendireceğiz. Bunun dışında, şayet bu zamanda başvurma yazar de kalımlı namına esirgeyici eş olmaya iştahlı bulunan ve bu iradesini bitmeme ettiren vatandaşlarımızı, şişman kıvançla esirgeyici eş namına izlem değerlendirmeye alırız ve onlara da hâlâ sonraları esirgeyici ailelik olanağı sağlarız. Onun haricinde kuma uygulama, akıllıcasına da değil, akıllıca da değil."
Yanık, nesil edindirme kararlarının da murafaa çeşidinden verildiğini hatırlatarak, "Bu kanuncu namına da beklenir değil. Bu evlatların ailelerinin tespitine bağlı proses bitmeme ettiğinden, nesil edindirme derece tüzel kuma işlemin yapılması elhak beklenir değil." dedi.
"Depremzede 78 çocuk ailelerine teslim edildi"
Aileleri ile mülaki küçüklere bağlı de bilim sağlayan Yanık, "Bizim sistemimize 526 çocuğumuz kayda girmiş. Bunlardan 78'ini ailelerine teslim etmişiz, 335 çocuğumuz hastanelerde takibat ediliyor, 113 çocuğumuz da bizim kasıntı bakımımızda. Takip edilen çocuklardan 303'ünün kimliği biliniyor, hasebiyle proses ortamında aileleri mevcut ise teslim edilecek aksi taktirde kasıntı bakımında bitmeme edecekler. Kimliği adsız sansız 223 çocuğumuz var. Bu evlatlarımızın da kimliğini ve ailelerini belirleme ettikten sonraları inşallah onları da mevcut ise ailelerine verecek aksi taktirde kasıntı bakımımıza alacağız." niteleyerek konuştu.
Bakan Yanık, kayıp, refakatsiz çocuk suç duyurusu gerçekleştirmek isteyenlerin ve ya çevrelerinde ulaşamadıkları evlatları bulunan şahısların en önce Bakanlığın ilgilendiren birimlerine başvurmalarını istedi.
Bunun olmaması biçiminde suç duyurusu hatlarının aranması icap ettiğinin altını çizen Yanık, şunları kaydetti:
"Böyle kıyamet dönemlerinde rastgele mecranın kullanılması isteniyor. Sosyal iletişim araçları da bu açıdan tanıtma ve bilgi, paylaşım düşüncesince ehemmiyetli kuma düzlük namına kullanılıyor, yalnız ara sıra toplumsal medyada ara sıra değişik bilgiler, ara sıra dezenformasyon, yalan, hata bilgiler dolaşabiliyor. Bu hepimizi üzen, bizar fail haberlere dönüşebiliyor. O sebeple bizim Bakanlığımıza ve ya hastanelere, Sağlık Bakanlığının kuruluşlarına başvurulabilir. Zaten kuma data tabanını kullanıyoruz. Çünkü, çocuklarımızı belirleme etmek, bakımımızda ve ya tedavi altındaki çocuklarsa, onları ailelerine eriştirme olanağına sahibiz. Bu nedenle, amme kasıntı ve kurumlarının mecralarının kullanılmasını istirham ediyorum."
"Bebek ve çocuklarımızla ilgili tek gerekseme noktasında çağrımız olmadı"
Yanık, bazısı devir bebeklere ana sütü ve ya evlatların değişik ihtiyaçlarının bulunduğuna müteveccih iddiaların sorulması üzerine, "Bizim Bakanlığımızın da Sağlık Bakanlığının da çocuk ve çocuklarımızla ilgili tek gerekseme noktasında çağrımız olmadı. Şükürler olsun ki, şu anda hakeza kuma ihtiyacımız yok." dedi.
Çocukların rastgele çeşitli bakım ve sübvansiyon ihtiyacının karşılandığını vurgulayan Yanık, "Zaman devir gönüllülerin iane geçirmek düşüncesince düzenli oldukları, tanıtma ot kurmuş oldukları bağlam oluyor. Bu tanıtma ağları, kuma devir sonraları Bakanlığın buna gereksinimi varmışa dönüyor. Bunlar akıllıcasına değil. hâlâ baş döndürücü ıvır zıvır bulunan 0-1 gözyaşı grubu füru düşüncesince üstelik ana sütü ikrar etme ve ya bakım evresi, ayrı kuma tıbbi bilgiyi gerektiriyor. O sebepten Sağlık Bakanlığımızın bu yönde kuma rastgele kuma talebi, duyurusu olmaksızın harekete devrolmak baş döndürücü akıllıcasına değil. Bugüne denli da kasıntı ve şirketler namına bu yönde kuma çağrıda bulunmadık."
