Tahran
Ankara Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümünde doktora eğitimini bütünleyen Bekbabayi, şu an İran'ın başkenti Tahran'daki Allame Tabatabayi Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde fariza yapıyor.
Bekbabayi, "Türkiye Bursları" kapsamında almış olduğu terbiye ve Türkiye'de edinmiş olduğu tecrübelerin İran’daki çalışmalarına tesirini AA muhabirine anlattı.
Türkiye’de terbiye almasının düzentileme yaşamına iri yardımı olduğunu, başta içtimai ulum alanındaki gelişimleri yakından strateji ika olanağı bulduğunu tamlayan Bekbabayi, "Keşke Türkiye'de hâlâ derinlemesine kalabilseydim." dedi.
İranlı akademisyen, 2012'de Türkiye'de doktorasını tamamladıktan sonraları İran'a dönüp Allame Tabatabayi Üniversitesinde göreve başladığını ve 4 sene süresince Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde büro başkanlığı yaptığını söyledi.
Bekbabayi, üniversitede hâlâ ilkin ismi dayanıklı anılmayan kısmı Türkiye’deki eğitiminin yardımı ve yürüttükleri faaaliyetlerle evvel üç sıraya çıkardıklarını tabir etti.
Üniversitede ilmî çalışmaların birlikte muhtelif etkinliklerle Türk kültürünün hâlâ elleme tanınması düşüncesince çabaladıklarını kail Bekbabayi, "Kendimi Türkiye ile İran ortada ortak yönüyle 'kültür elçisi' şekilde görüyorum ve elimizdeki kaynakları kullanarak bu rolü mucibince hesabına getirmeye çalışıyorum." dedi.
Türk edebiyatını ve kültürünü İranlılara takdim etmek ve ortak düzlük ayırmak düşüncesince Türk yazarları İran'a çağırma ettiklerini aktaran Bekbabayi, öğrencileri ile muhtelif aktiviteler düzenlediklerini söyledi.
Öğrencileri Türkçe tercüme festivali düzenliyor
Bekbabayi, "Bir firez bilindikçe, yükseldikçe, saygınlık kazandıkça o kültürün dilini öğrenen hâlâ ortak tomar oluyor. Türkçe eğitimi de veriyoruz, öğrencilerimiz ‘Edebi Türkçe Çeviri Festivali’ düzenliyor. İran’da Türkçeye dikkat duyanlar festivalimize katılıyor." niteleyerek konuştu.
Türkiye’yi ve Türkçeyi hâlâ elleme anlamaya ve tanıtmaya asistan olacak kitapları Farsçaya çevirdiklerini aktaran Bekbabayi, "Aynı kitapları Türkiye Türkçesi ve Azeri Türkçesine makul hazırlayıp ünlü işaret şekilde yayınlamayı planlıyoruz." dedi.
İran’da Türkoloji yada Türkiye kendince yeteri derece Farsça pınar bulamadıklarını kail Bekbabayi, şu şekilde bitmeme etti:
"Bu sebepten Türkoloji'nin esas eserlerini Farsça pınar olması düşüncesince yapmaya başladım. Bilimsel icraat düşüncesince Farsça Türkoloji eserleri kısıtlı. Var bulunan eserlerin bir aşırı İngilizce. Türkiye’yi ve Türkleri vasıtalı yollardan öğrenmeye, tanımaya çalışıyorlar. Bu da bazısı yanlışlıklara etmen oluyor."
Bekbabayi, bebek edebiyatına müteveccih çalışmaların geleceğe müteveccih dobra ortak envestisman olacağını belirterek, "Hem Türkiye kültürünün yayılması ve tanıtılması şartıyla bununla beraber özlük çocuklarımıza elleme ortak ihtimam arz etmek hesabına bu bölgeye da yöneliyoruz. Kültürümüzü zenginleştirmeye ve sert ortak güreşçi köprüsü kurmaya himmet ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türk üniversiteleriyle ilişkiler
Türkiye mezunu İranlı akademisyen, dü diyar arasındaki kültürel köprüyü yükseltmek açısından üniversitelerin ehemmiyetli olduğunu, bu bakımdan Türk üniversiteleri ile ilişkileri rastgele daim enerjik tuttuklarını belirtti.
Türkiye’deki üniversitelerle ilişkilerinin evvel vakitler mektepli ziyareti biçiminde bulunduğunu aktaran Bekbabayi, hâlâ sonraları rastgele sene birer dönemliğine 2-3 öğrenciyi İstanbul Üniversitesine, 2 öğrenciyi de Hacettepe Üniversitesine gönderdiklerini ve bunun aşırı yararını gördüklerini tabir etti.
Bekbabayi, mektepli değiştirmek haricinde rastgele sene Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının "Türkiye Bursları" kapsamında da Türkiye’ye mektepli gönderdiklerini aktardı.