Ankara
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden (AÜHF) 82 yaşlarında diplomasını düzlük ve stajyerlik sürecinin peşi esna avukatlık gerçekleştirmek istediğini kail Mustafa Yavuz Yalçınkaya, "Kafaya koyduysan bu işi bitirirsin. Hocalarımız da güzel yetişek verdi. Çok bilinçlilik öğrendik ufkumuz genişledi." dedi.
Hukuk fakültesine 1959'da pırtı yaptıran Yalçınkaya, 2018'deki mektepli affıyla döndüğü tahsil yaşamını iri müşterek çabayla tamamlamış oldu ve 63 senenin peşi esna Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın da katılmış bulunduğu hususi müşterek destur töreniyle diplomasına kavuştu.
Hayatını müzisyenlikle ele geçiren Yalçınkaya, tahminî 3 sene geçindiren talebelik serüvenini ve yaşamının dönüm noktalarını benzeri Işın Yalçınkaya ve AÜHF hususi Hukuk Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nadi Günal'la AA muhabirine anlattı.
Yalçınkaya, AÜHF'yi kazanılmış bulunduğu 1959'da bire müşterek sürede müzisyenlik yaptığını belirterek, 1960 askeri darbesinin peşi esna ortaöğretim mezunlarına redif zabit muallimlik imkanın tanınması üzerine, fakülteye ara vererek Ankara'nın Beypazarı ilçesindeki müşterek karye mektebinde askerliğini tamamladığını kaydetti.
Askerliğin peşi esna andıran çevresinin "zor bölüm" söylediği ahbaplık fakültesini bırakan, onun adına AÜ Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Beşeri ve Ekonomik Coğrafya bölümünü yeğleme fail Yalçınkaya, o sıralarda bire müşterek fakültede asistanlık önleyen benzeri Işın Yalçınkaya ile tanışarak evlendiğini anlattı.
Yalçınkaya, buradan izinli olduktan sonraları 1969'da kurulan Spor Bakanlığında çalışmaya başladığını ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın bursuyla Fransa'ya gönderildiğini dile getirerek, "Yurt haricinde gördüğüm yetişek bana baş döndürücü bilinçlilik kattı. Yabancı dildeki şarkıları ve izleyiciyle haberleşme oluşturmayı orada öğrendim. Müzik yardımıyla dünyam değişti, baş döndürücü mal kazandım." dedi.
Bir çevrim Frankfurt'taki Türkevi'nde fariza aldığını kail Yalçınkaya, eşinin senatörlük meydana getirdiği AÜ'nün kampında tanıştığı zamanın ahbaplık fakültesi dekanı Prof. Dr. Ramazan Aslan'ın teklifiyle 1997'de yükseköğretim öğrencileri düşüncesince çıkan aftan faydalanıp üniversiteye gine döndüğünü ve bu halde müşterek numara sınıfı tamamladığını belirtti.
Mustafa Yavuz Yalçınkaya, musiki yapması düşüncesince namına mevrut alımlı teklifleri art çeviremediğini, bu nedenden dolayı okulu müşterek kere elan bırakıp Antalya'ya gittiğini belirterek, "Aradan seneler geçti. 2018'de müşterek af elan çıktı. Ben de o arada Antalya'dan Ankara'ya müşterek dernek salonuna piyano çalmaya gelmiştim. Okula art döndüm. 3 senede fakülteyi bitirip şehadetname sahibi oldum. Diyetisyenlik ve pilotaj kısmı okuyan torunlarımla bire müşterek sene ve devirde izinli oldum." niteleyerek konuştu.
"Her güneş okulda öğrencilere musiki çaldım"
Sınavlarına ibret notları ve kitapların yanında eski senelerde çıkan sorularla hazırlandığını kaydeden Yalçınkaya, "Ders derste öğrenilir. Kafaya koyduysan bu işi bitirirsin. Hocalarımız da güzel yetişek verdi. Çok bilinçlilik öğrendik ufkumuz genişledi." dedi.
Yalçınkaya, dört başı mamur derslere katıldığını ve daim en önde oturduğunu anlatarak, "Bir Fahri öğretmen vardı. Karşısında tutuluyordum. Bildiğim, dediğim şeyi gine edemiyordum. Çekiniyordum. Korkudan unutuyordum. Fahri hocadan baş döndürücü korktum." şeklinde konuştu.
Öğrencilik yıllarında okuldaki öğrencilerle disiplin münasebat geliştirdiğini ve göz boncuğu menfi fenomen yaşamadığını anlatım fail Yalçınkaya şunları kaydetti:
"Her güneş onlara musiki çaldım. Okulun Yavuz amcasıydım ben. Oraya gittiğimde eskiler tanır. 'Yavuz amca! Yavuz amca! Bugün bizlere musiki bulunmayan mu?' derler. Her devir arabamın peşinde akordiyon vardır. Üniversitenin kantininde, yaz aylarında ise bahçesinde ibret araları ve sonlarında toplanıp koro şeklinde liet söyleriz öğrencilerle. Diğer günlerde de toplanıp musiki yapıyorduk. Hatta ihvan izinli olmama karşı 'gel müşterek dinleti ver' diyorlar bana."
Yalçınkaya, subaylık önleyen babasının teşvikiyle müziğe başladığını aktararak, "Babam, 'oğlum ego Rus hududunda fariza yaparken baş döndürücü bekâr kaldım. Yalnız olduğunda çalarsın, musiki müşterek arkadaştır' dedi ve tümenindeki mızıkacı arkadaşı bana müşterek akordiyon getirdi. Ondan sonraları başladım müziğe." dedi.
Alaylı müşterek müzisyen bulunduğunu ve aklından sabık rastgele muhtelif müziği çalabildiğini kail Yalçınkaya, "Müzik beni dinlendiriyor ve güre tutuyor. Müzik benim rastgele şeyim. Müzikle hikmet yaparım ben. Bazı şarkılar saatler süresince ayn açınızı değiştirir." niteleyerek konuştu.
"Diplomamı annemin mezarına götürüp peşi esna staja başlayacağım"
Yalçınkaya, ilerleyici yaşına karşı ahbaplık fakültesini dönmek düşüncesince ısrar etmesinde annesine gençken verdiği sözün de baş döndürücü can alıcı bulunduğunu dile getirerek, "Annem baş döndürücü istiyordu. 'Şu okulu bitir, Kızılay'da cumbalak atacağım' derdi. Antalya'ya gidince diplomamla bu arada mezarını görüşme edeceğim ve Fatiha okuyacağım inşallah." ifadelerini kullandı.
Antalya'da müşterek ahbaplık bürosunda yetişmen avukatlık hazırlamaya başlayacağını aktaran Yalçınkaya, şu halde konuştu:
"Bazı dostlarım avukat olduğumu zannediyorlar. Davalarını almamı istiyorlar. Bu davaları, staja başlayacağım ofise taşıyacağım ve yetişmen avukat şekilde izleme edeceğim. Avukatlıkta itimat baş döndürücü önemli bir şeydir ve bana güveniyorlar. Tabii musiki çalmaya da bitmeme edeceğim."
Yalçınkaya, gösterdiği çabayla gençlere sağlam bulunduğu düşüncesince baş döndürücü sevinme duyduğunu belirterek, "Fakültede baş döndürücü ad okulu bırakırken, beni görür görmez bitmeme etmeye değişmeyen verdi. Hala o halde bitmeme fail kollar var." dedi.
"Yaşlılar yaşamdan kopmamalı"
Mustafa Yavuz Yalçınkaya'nın mütekait akademisyen Işın Yalçınkaya da benzeri okula bitmeme ederken, ona korumak düşüncesince makul emek vermek ortamı sağladığını ve ibret çalışırken tasalı etmediğini söyledi.
Işın Yalçınkaya, "Bir ara değerli olacağından kuşkulandım. İleri yaşından çevre derslerden ve öğrenmekten sıkılacağını düşündüm ancak beni yanılttı bu konuda." niteleyerek konuştu.
Eşinin diplomasını alabilmek düşüncesince yılgı müşterek hız gösterdiğini ve bunun kâffesi gençlere ve yaşlılara sağlam olmasını isteyen Işın Yalçınkaya, şunları söyledi:
"Gençlerin, '82 yaşlarında müşterek baba yarısı buraya gelip derslerimizi izleme ediyorsa kılıç de onun kadar davranalım' niteleyerek düşünmesini istedim. Bir de yaşlıların, zihin düzeyleri, akılları, hikmet vaziyetleri amelî bulunduğu sürece yaşamdan kopmamaları ve müşterek şeyler yapmaları icap eder niteleyerek düşünüyorum. Biraz da bu nedenden dolayı bu yaşta okumasına neva çıkarmadım. Yoksa hani vazgeç, neden hız harcama ediyorsun, bu yaştan sonraları ne yapacaksın, kadar birtakımı şeyler söyleyebilirdim."
Işın Yalçınkaya, talebelik yıllarında baş döndürücü güzel derece tuttuğunu ve eşiyle bu vesileyle fakültede tanışarak 56 sene evvela evlendiklerini dile getirerek, müşterek tane evlatlarının da AÜ Ziraat Fakültesinde bilirkişi şekilde çalıştığını kaydetti.
"Onun da bana piyano çalmayı öğretmesini istiyorum"
Özel Hukuk Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nadi Günal, talebesi Yalçınkaya'nın çelimli müşterek geçinme azmi ve sevincine ehil bulunduğunu ve bu yönüyle bireylere iri müşterek ibret verdiğini söyledi.
Yalçınkaya'nın gençlerin fena zorlandığı derslere fevkalbeşer müşterek çabayla çalıştığını ve rastgele derse gelip sorular sorduğunu aktaran Günal, "Hani fail kuvvetli küf tutmaz der atasözümüz. Bunun en iri örneği de Yavuz Bey'dir. Allah sağlıklı, derinliğine ömürler versin. İnşallah bundan hakeza sıra, avukatlık stajı, faziletkâr lisans ve doktorada." dedi.
Öğrencisi Yalçınkaya'nın baş döndürücü cepheli kişiliğine ve kabiliyetine ayraç fail Günal, şu halde konuştu:
"Yavuz Bey'in hocası oldum ancak evimde müşterek piyano var. Yoğunluk hasebiyle çalmayı öğrenemedim. Yavuz Bey'den dileyiş edeceğim müşterek dirhem da o bana hocalık yapsın. Piyanoyu öğrenmem düşüncesince dersinde tavsiyeler versin. Kantinde akordiyon çalarken gördünüz. Müzik oradaki rastgele çevreden öğrenciyi ne müşterek araya getirdi, ne müşterek büyüklük ortamı yarattı. Fakültenin Yavuz amcası kadar aha hakeza birleştirici insanoğlu var."
