İstanbul
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci dershane talebesi Suriyeli Emin Bereket, Türkiye'de kimi çevrelerin mültecilere müteveccih ayrımcı bulunduğunu belirterek, "(Albert) Einstein da müşterek mülteciydi. Ona atfedilen müşterek güya 'Bir mültecinin, muhaceret etmiş bulunduğu ülkeye götürmüş bulunduğu mutlak elindeki eşyaları değildir' deniyor. Sığınmacılar yerine bu ülkeye baş döndürücü müşterek tomar obje katabiliriz. Türkiye'ye bulunan borcumuzu dobra biçimde ödeyebiliriz." dedi.
Suriye'de, 2014'te Beşşar Esed diyeti Halep'i kuşatınca, ailesiyle ülkesini vazgeçme ederek Türkiye'ye sığınan 21 yaşındaki Emin Bereket, AA muhabirine, Yabancı Uyruklu talebe Sınavı (YÖS) sürecini ve 9 salname Türkiye yaşamını anlattı.
Ailesiyle Halep'ten Hatay'a vardığında 12 yaşlarında bulunduğunu tamlayan Bereket, Türkiye'deki geçmiş yıllarında babası ile dokuma atölyelerinde çalışıp lüp geçimine ulama sağladığını söyledi.
İstanbul'a geldikleri 2015'te Bağcılar Anadolu İmam Hatip Lisesinde pedagoji bilimi dünyasına başladığını özetleyen Bereket, okulun geçmiş dönemlerinde uzlaşma açısından müşkülat yaşadığını, baş döndürücü fiilen Türkçe öğrendiğini ve liseyi dereceyle bitirdiğini aktardı.
Bereket, Türkçe bellemek düşüncesince internetten Arapça öğrenmeye etkin kişilerle iletişime geçip iane istediğini kaydederek, "Ben onlara Arapça öğrettim, onlar da bana Türkçe öğretti. Okula başladığımda da kıraat yazmam vardı fakat lisede Türk öğrencilerle bire müşterek ölçüde peyda geçirmek zorundaydım. Açıkçası bu mevzuda baş döndürücü külfet çektim. Matematikte de seviyem baş döndürücü elleme değildi fakat hocalarım bana baş döndürücü asistan oldu. Elimde gelişigüzel devir müşterek defter olurdu, hocalarımız anlatırken anlamadıklarımı yazar, bellemek düşüncesince gecemi gündüzüme katarak çabalardım. Liseyi ikinci yerine bitirdim." dedi.
"Çok faziletkâr nokta alsanız bile yerleşmeniz beklenir olmayabilir"
YÖS'e tedarik periyodunu özetleyen Bereket, sınavın enikonu sıkıca olduğunu, kontenjanların sınırlanmış olması zımnında faziletkâr nokta alınsa üstelik bunun, maksut üniversiteye alışılmak düşüncesince ehliyetli olmadığını anlatım etti.
"Yabancıların dönüşmek mecburiyetinde bulunduğu YÖS imtihanı var. Bu sınavda da saptanca baş döndürücü az oluyor. mesela tababet istiyorsunuz, sınavda baş döndürücü faziletkâr nokta alsanız bile yerleşmeniz beklenir olmayabilir." diyen Bereket ecnebi öğrenciler düşüncesince kimi üniversitelerin belli bölümlerine mutlak 2-3 şahsiyet kontenjanlar açıldığını anlatım etti. Bereket "Yerleşebilmek, özellikle İstanbul düşüncesince olanaksız kabil müşterek şey. Bu hakkıyla ağır müşterek süreç." dedi.
Sınava hazırlığın da baş döndürücü sıkıca olduğuna ayraç fail Bereket, günlerinin katalog ve ev ortada geçtiğini, ayrıca eve mutlak daldırmak düşüncesince gittiğini dile getirdi.
Bereket, ecnebi tabiiyetli öğrencilerin uğur boncuğu sınava girmeden üniversitelere yerleştirildiği iddialarının da esassız bulunduğunu vurgulayarak, "YÖS sınavına tedarik sürecinde burs kazandım. Bu imtihan düşüncesince baş döndürücü çalıştım. Eve bundan sonra çabucak daldırmak düşüncesince gittiğim vakitler oluyordu. Hep kütüphanede geçiyordu günüm. 'Sınavsız giriliyor' deniyor fakat bu uğur boncuğu de anca değil. YÖS; matematik, zeka ve hendese sorularından oluşuyor. İstediğiniz toprak düşüncesince hepsi soruları bilmeniz gerekiyor. Bunu yapsanız üstelik üniversitenin sizi almadığı bağlam olabiliyor." halinde konuştu.
"Bu ülkenin insanına yarayışlı peyda geçirmek istiyorum"
Bereket, YÖS'te almış bulunduğu 96 nokta ile tababet fakültesine girmeye doğruluk kazandığını aktararak, "Bir sığınmacı düşüncesince hekim olabilmek baş döndürücü önemli. Çocuk yerine savaştan çıkmış, travmalara verilen kalmışsınız. Bunlara karşın çabalayıp başarıya ulaşıyorsunuz. Sağlık topluluğunun mesuliyeti gelişigüzel güzeşte güneş hâlâ da artıyor." niteleyerek konuştu.
Türkiye'ye duyduğu "minnet" zımnında hekim peyda geçirmek ve bu ülkeye işlev geçirmek istediğini tamlayan Bereket, "Türkiye bizlere kapısını açan müşterek tane ülkeydi. Bizi zat vatandaşından ayırmadı. Benim burada baş döndürücü elleme koşullarda okumamı, pedagoji bilimi almamı sağladı. Türkiye'nin bizlere sağlamış bulunduğu bu olanaklar düşüncesince baş döndürücü teşekkürname ederiz. Ben zat adıma hekim peyda geçirmek istediğim düşüncesince bu bölgede işlev vermek, bu ülkenin insanına yarayışlı peyda geçirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Bereket, dünyada derece derece küsurat sığınmacı karşıtı söylemlerle ilgili, "Einstein da mülteciydi. Ona atfedilen müşterek güya 'Bir mültecinin muhaceret etmiş bulunduğu ülkeye götürmüş bulunduğu mutlak elindeki eşyaları değildir' deniyor. Bir sığınmacı ülkeye baş döndürücü müşterek tomar obje katabilir. Umarım tığ de hakeza şeyler yapabilir, Türkiye'ye borcumuzu dobra biçimde ödeyebiliriz." dedi.
