Sakarya
Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşi sıra çabucak alana değişik kestirmece 50 kişiyi enkazdan kurtaran Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiye aracı aracı ekipleri, fedakarlıklarıyla afetzedelerin destekçisi oldu.
Kahramanmaraş'ta çöküntü altından ortak eş 140 sayaç sonraları kurtarıldıGörevlerini tamamlayarak Sakarya'ya dönen itfaiye aracı aracı ve kontrol istirdat ekipleri, aileleri, bürokratlar ve başka personelce karşılandı.
Aileleri ve gayret dostlarıyla özlem gideren Sakarya itfaiyesi, deprem bölgesindeki çalışmalarıyla kestirmece 50 kişiyi çöküntü altından kurtardı. Günlerce dinlenmeden, uyumadan fedakarca düzentileme örümcek ekipler, ilkin 140 sayaç sonraları iş merkezinin enkazından bozulmamış kendisine kurtardıkları 26 yaşındaki Mohammed Habip'i unutamıyor.
Ekibin sorumlusu ve pedagoji bilimi amiri Beytullah Temiz, AA muhabirine, çalışmalarda önceki günlerin aşırı çetin geçtiğini anlattı.
Bir depremzedeyi en endamsız 5 saatte enkazdan çıkarabildiklerini dile getiren Temiz, "En uzunda da 14 sayaç çalıştık. Mohammed Habip de bunlardan ortak tanesi. Yaklaşık 10 sayaç denli çalıştık. Üçüncü ünlü ikazımıza Mohammed karşılık verdi. Bunun devamı erişince mükemmel noktasını belirleme etmiş olduk. Ondan sonraları kadro içinde hâlâ çıkarmadan şişman neşe oldu. Çok kavi noktada kavi düzentileme yapıldı. Ekip arkadaşlarımı kutlama kartı ediyorum." dedi.
Temiz, Habip'i çıkardıktan sonraları da indirilmesiyle ilgilendiren aşırı akıl fırtınası yaptıklarını belirterek, "En sonunda iple putrel metodunu kullanarak çalışmamızı sonlandırmış olduk. Hem çalışmanın stresi bununla birlikte onu oradan kurtarabilmenin mutluluğu, diğerlerine uyarınca az buçuk hâlâ ön plana çıkıyor." ifadesini kullandı.
"Kurtaran Allah, fırsat bulunan biz"
İtfaiye personeli Rahman Doru da çöküntü dalında yerde gördükleri "Nazar" duası ayetini okuyup çalışmalara besmeleyle başladıklarını söyledi.
Enkazda dü büküm dun indiklerinde Kur'an-ı Kerim'in belirgin sayfasında "Neden birbirinize iane etmiyorsunuz?" kayıtlı ayeti gördüklerini aktaran Doru, "Tabii bizlere hâlâ eğilim he bu. Çalışmaya bitmeme ettik, demirleri kesip dahil etmeye başladık. Ekip çavuşumuz Mohammed'in psikolojisi elleme olsun sanarak arada onunla lakırtı ediyordu. Abdestle başladı çalışma, ayet çıktı, ardına ortak ayet hâlâ çıktı. Biz de 'Mohammed bizlere ne okuyacak?' dedik. O da 'İnsan' suresini okumaya başladı. İnsanın nite ortak insanoğlu olması icap ettiğini özetleyen ayetti." sanarak konuştu.
Doru, Mohammed'in hastaneden çıktıktan sonraları yanlarına geldiğini dile getirerek, "O tün bizimle bu arada kaldı. Ertesi güneş Miraç Kandili'ydi. Kandilde de o öğrenimli olduğumuz ayetlerle bizlere salat kıldırdı. Rabb'imize şükrediyoruz hakeza mübarek fariza kader etmiş olduğu için. Mohammed kabil dobra kardeşimizle ülfet etmek kader oldu, karındaş de olduk. İrtibatımız bundan hakeza olacak, ayrıca sözlüymüş, geçenlerde düğünü olursa olanak da olursa gideceğiz inşallah." dedi.
Allah'ın hepsi yorgunluklarını aldığını özetleyen Doru, "Mohammed'in bulunmuş olduğu enkazda çalışmaya başladığımda adalelerim tutmuyordu, 'Herhalde ego zaman çalışamayacağım.' dedim. Yedinci gündü, durmuyoruz, uyumuyoruz. Hele ki Mohammed'in sesi duyuldu, ne dert ne ızdırap kalıyor. Ayarlayan Allah, kurtaran da Allah, fırsat bulunan biz. Bizi fırsat edene hamdolsun diyoruz." ifadelerini kullandı.
