Moskova
Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliğinde Moskova Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) organizasyonuyla planlı programda Türk kahvesinin kendine katışıksız pişirme yöntemi ve sunumu gösterildi. Rus ve Türk vatandaşlarının katılmış bulunduğu etkinlikte, misafirlere hazırlanmakta bulunan Türk kahvesi, Türk lokumuyla baş başa ağırlama edildi.
Programa eklenen Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar icra ettiği konuşmada, Türk kahvesinin köpüğü, kokusu, istihzar çeşidi ve ağırlama yöntemiyle dünyanın izlemsel lezzetleri ortada olduğunu belirtti.
Kahvenin Türkiye’ye vürut periyodunu özetleyen Samsar, "Türk kahvesi ayrımsız sürede ortak kültürdür. Kahvenin nice şeyde ehemmiyetli ortak noktayı var. Dedikleri gibi, anahtar yârenlik ister, kıraathane mazeret aslında. Kız rıza merasiminden, misafirliğe denli kıraathane ayrı ayrı yerlerde kullanılıyor. Yurt haricinde Türk kahvesi içmenin ayrı ortak niteliği ve hassasiyeti var. İnsanların heyecan duyduğu bölgeler kahveye esasi oluşum eder. Kahve uzaklara bakılarak içilir, derler. Kahve kokusu bazı bazı dinamit kokar, yudumunda dolgunca özlem, telvesinde çokça yaş vardır, derler." diyerek konuştu.
Moskova YEE Koordinatörü Mehmet Ülker de Türk kahvesinin Türkiye’de günce dirim açısından ehemmiyetli ortak yere eş olduğuna dikkati çekerek, "Türk kahvesi Rusya’da bulunduğu denli dünyanın herhangi ortak durumunda baş döndürücü açık namına ‘Türk kahvesi’ namına adlandırılır. Bir fincan kahvenin kırk yılı hatırı bulunur deriz. İçtiğimiz Türk kahvesinin Rus dostlarımızla güreşçi köprüsü olmasını dilek ediyorum." ifadelerini kullandı.
Türk kahvesi, 2013'te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne karışma edilmiş ve bildirme edilmiş bulunduğu gün bulunan 5 Aralık, "Dünya Türk Kahvesi Günü" namına kutlanmaya başlamıştı.
