Adıyaman
Altuntaş, AA muhabirine, ortak haftadır geceli gündüzlü kontrol istirdat çalışmalarını sürdürdüklerini, ortak canı elan kurtarabilmek düşüncesince güç gösterdiklerini söyledi.
Arama istirdat çalışmalarında evvela şekilde "Aleyna" isminde yurttaşı kurtardıklarını tamlayan Altuntaş, "Aleyna 'Allah Allah' sanarak bağırıyordu. Ona iktiran etmek düşüncesince baş döndürücü aralık vardı. Küçük ortak hapis açtık ve onu büyüterek ulaştık. 'Babam var, annem var.' diyordu. Aleyna'nın saçları takılmıştı, çıkaramıyorduk. 'Saçımı dibinden değişmez ancak beni alın.' diyordu. Çok sıkışmıştı, dümdar depremler oluyordu ve yıkılma ihtimali vardı. Hızlı davranarak bu kardeşimizi çıkarttık. Onu kurtardığımızda kendimizi dünyaya ortak elan mevrut üzere hissettik." sanarak konuştu.
❝Ahmet'in sesini duydukça ortak an evvela iktiran etmek istedik, oradan kabul etmek düşüncesince briketleri yumruklarımızla kırdık❞Maden işçisi Ramazan Altuntaş, Adıyaman'da depremzedeleri enkazdan sürüm anlarını söyledi https://t.co/QVFXylyxpu pic.twitter.com/pydYdkMZOg— ANADOLU AJANSI (@anadoluajansi) February 14, 2023
Ramazan Altuntaş, ortak bambaşka enkazda ise 7 yaşındaki Ahmet'in sesini duyduklarını; Ahmet'in, namına 7 yaşındaki oğlu Harun'u anımsattığını söyledi. Ahmet'in bulunmuş olduğu yerin, metrelerce uzakta ve erişimi ağır bulunduğunu dile getiren Altuntaş, ona iktiran etmek düşüncesince madencilik bilgilerini kullanarak toprak altında hanuman girişi üzere ortak antre açtıklarını anlattı. Altuntaş, "Ahmet'in sesi ortak aşama elan yaklaşmaya başlamıştı. Ahmet, 'Abi bana çikolatalı ekmek, ciklet al. Bana kâr tabağı hazırlayacak mısınız?' diyordu. Ulaşması baş döndürücü zordu, alanımız baş döndürücü dardı. Ama herhangi ortak adımda Ahmet'in feyyaz sesi geliyordu." halinde konuştu.
Madenci Altuntaş, bu tam giderek yarıştıklarını belirterek, laflarını şu biçimde sürdürdü:
"Ahmet'im korkma, makina çalıştıracağım, diyordum. 'Korkmuyorum, beni alın.' diyordu. Zamanla yarıştığımız düşüncesince ortak aşama elan yakınlaşmak düşüncesince elimizden geleni yapıyorduk. Önümüz darlaşmaya başladı ancak pes etmedik. Ahmet'in sesini duydukça ortak an evvela ulaşmak, oradan kabul etmek düşüncesince briketleri yumruklarımızla kırdık. Ellerim şişti, parmaklarım parçalandı ancak Ahmet'e ulaştık. Bulunduğu yere tahavvül etmek baş döndürücü zordu. Madencilikte destan ve çatı şekilde ıvır zıvır iktisap etmek avantajlı. Arkadaşımız Emrah öyleydi, oraya girdi. Ahmet'i on paralık burnu kanamadan aldı. Kurtardığımız devir hissettiğim duyguyu anlatamam. O anda korkmak, öz canın aklına gelmiyor. Aynı biçimde ortak suç duyurusu gelsin gine gidelim. Canımız feda olsun."
