Mersin
10 yaşındaki Aras ve 9 yaşındaki Ayaz Baki Dövme, depreme Antakya ilçesi General Şükrü Kanatlı Mahallesi Fevzi Paşa Caddesi'nde 6 bükülmüş Yurdagül Apartmanı'nın sonuç katında babaannesi, büyükbabası ve halasıyla yakalandı.
❝Kuşlarımız bizi 'cik cik' sesiyle uyandırdı. Televizyonumuz düştü, evimiz yıkıldı❞Hatay'da yıkılan apartmanın enkazından 33 vakit sonradan kurtarılan Aras ve Ayaz kardeşler, depremde yaşadıklarını söyledi https://t.co/AOxuDGeBeR pic.twitter.com/z963jGHkxg— ANADOLU AJANSI (@anadoluajansi) February 15, 2023
Apartmanın yıkıntıları arasından, 33 vakit sonradan İstanbul İtfaiye ekiplerince kurtarılan kardeşler, ana yarısı ve eniştelerinin sayesinde Mersin'e getirilerek, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde otama dibine alındı.
"Ekiplerin ve akrabalarımızın sesini duyar duymaz baş döndürücü bahtiyar olduk"
Aras Dövme, AA muhabirine, deprem sarsıntısında kardeşiyle iri kaygı yaşadıklarını söyledi.
Kuşlarının neva çıkarmasıyla uykudan uyandıklarını aktaran Aras, "Kardeşimle elden koridora gittik. Babaannemiz de oradaydı. Halam aşağıya inmeye kalktı, babaannem elinden tuttu. Çünkü merdivenler o esna çöküyordu. Sonra çabucak örek patladı, tığ mutfağa düştük. Gece tek bilinçlilik göremiyorduk. Sabah baktık ki kafamızın üstünde iri örek var. Babaanneme sarılmıştık. Babaannemin dört dörtlük gerisinde iri hapishane vardı. Sol bacağımı kurtarabildim zorla katkısız bacağım kolonların altındaydı. Kurtarmaya çalışırken deliği gördüm. Delik o denli kocamandı ki attığımız taş aşağıya düşüyordu." niteleyerek konuştu.
Aras, kardeşiyle umutlarını kestikleri anda ekiplerin ve akrabalarının seslerini duyar duymaz baş döndürücü bahtiyar olduklarını dile getirdi.
Ekiplerin engelleme ettiğini özetleyen Aras, "Yakınlarımız da geldi bizlere seslendi. Sesimizi duydular, kurtarmaya çalıştılar. İstanbul'dan mevrut itfaiye aracı aracı ekipleri ayağımızın üstündeki kolonları kesti. Bizi kurtardı. Üzerimizi değiştirip, yorgana sarıp hastaneye götürdüler." biçiminde konuştu.
Kardeşi 9 yaşındaki Ayaz da çıkarlarını uyandıran kuşlarını enkazda kaybettiklerini tabir etti.
Yaşadıkları kaygı meşbu anları özetleyen Ayaz, şu şekilde konuştu:
"Kuşlarımız bizi 'cik cik' sesiyle uyandırdı. Televizyonumuz düştü, evimiz yıkıldı. Üstümüze örek düştü. Ayağımın hesabına bap düşmüştü. Yakınlarımız bizlere 'Sakin olun, nefesinizi boşa harcamayın.' dedi. Bizi Mersin'e getirdiler. Sonra bu hastaneye getirildik. Yavaş ağır bizi iyileştirmeye çalışıyorlar. Şimdi baş döndürücü iyiyim."
Kardeşlerin afiyet hali iyiye gidiyor
Baba Kenan Dövme, deprem acilen kendisi ve evlatlarının annesinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunduğunu belirtti.
Depremin sertliğini anlar anlamaz elden kente ulaştıklarını özetleyen Dövme, "Hatay'daki akrabalarımız enkazın altında artan ailemi kısaca 33 vakit süresince konuşarak ayık tutmaya uğraştılar. Sonrasında takımlar engelleme edip, çöküntü altından çıkardılar. 6. katta oturuyorlardı. Bina ağız ağıza yıkıldı. Şükürler olsun ki gelişmemiş zayiatla atlattık." dedi.
Çocuklarının da Kıbrıs'ta yaşadığını fakat pandemi devrinde Hatay'a gelip eğitimlerini burada sürdürdüklerini kaydeden Dövme, ilgilerinden ötürü şifahane personeline teşekkürname etti.
Mersin Üniversitesi Hastanesi Üroloji Araştırma Görevlisi Dr. Can Arici, depremzede kardeşlerin durumlarının dobra bulunduğunu bildirdi.
Kardeşlerin 7 Şubat gecesi geldiğini özetleyen Arici, "İki depremzede kardeşimiz servisimizde aceleci böbrek yetmezliği ile strateji edildi. Gerekli tedavilerine bitmeme ettik. Şu an halleri oldukça iyi. Yatışlarının 7. günlerinde aceleci böbrek yetmezliği hali da kaldırılmış oldu. Taburcu etmeye denli mevrut olduk." ifadelerini kullandı.
