Istanbul
Kurtuluş Savaşı tarihinin bildik en ehemmiyetli bebek kahramanlarından Onbaşı Nezahet (Baysel), tüfeğin boyundan derinlemesine olması zımnında onun namına kullandığı yakışıklı ile Kuvayımilliye saflarında yurt savunmasında çalışan gösteriş oynadı.
Cephede birlikleri denet fail Cumhuriyetin Kurucusu Büyük lider Gazi Mustafa Mustafa Kemal Atatürk ile de karşılaşan Onbaşı Nezahet 24 Eylül 1993'te yaşama gözlerini yumdu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 1921 senesinde geçmiş el verilmesi sonucuna karşın muhtelif gerekçelerle müşterek muhtelif kavuşamadığı İstiklal Madalyası, zamanın TBMM Başkanı Cemil Çiçek kabilinden 92 sene sonraları merhumun torunu Gizem Ünaldı'ya arz edildi.
"Meclis'in Unuttuğu Kahraman: Nezahet" kitabının yazarı senaryocu Ozan Bodur, Baysel'in yaşamını ve İstiklal Madalyası'nın seneler sonraları torununa verilmesinin öyküsünü AA muhabirine anlattı.
Bodur, Onbaşı Nezahet'in Kurtuluş Savaşı tarihinin bildik en ehemmiyetli bebek kahramanlarından bir tanesi bulunduğunu söyledi.
Nezahet Baysel'in 8 yaşlarındayken annesini kaybetmesi üstüne babası Hafız Halit Paşa'nın birlikte büyüdüğünü, bundan ötürü askerlerin ortada yetiştiğini dile getiren Bodur, onun tabanca kullanıp dede binmeyi öğrendiğini belirtti.
Milli Ordu'ya eklenmek düşüncesince İzmit dağlarından geçe Baysel'in esasen güzeşte müşterek anıyı aktaran Bodur, bebek yaşta bulunduğu düşüncesince alışılagelen askerlerin kullandığı tüfeğin zat boyundan derinlemesine bulunduğunu söyledi.
Bodur, Baysel'in bundan ötürü tüfeği olmadığını, Kuvayımilliye birlikleriyle karşılaşan Nezahet'i gören Çerkes Ethem'in onun karşı bilgelik aldığını anlatım etti.
Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk ile cephede tanıştı
Çetelerden tahsil edilen Yunan filintasının namına verildiği Nezahet'in mücadelesini onunla yaptığına dikkati çekici Bodur, şöyleki bitmeme etti:
"Mustafa Kemal Paşa, Başkomutan sıfatıyla birlikleri denet ederken nöbetleşe askerlere bakıyor. Babayiğit müşterek güruh eş taraf yana sıralanmış. Mustafa Kemal Paşa hepsini hakeza gözüyle ölçüm ediyor, en sona ulaşınca müşterek ara var. Kafasını aşağıya müşterek indiriyor. Bir pare bebek mevcut orada. Hani o epope sıralamalarına uymayan, o heybete, o azamete ekşi müşterek bebek var, şaşırıyor. Yanında da doğrudan bizim 'Ayıcı' lakabıyla andığımız Ayıcı Arif Paşa var. Ondan sonraları Ayıcı Cahit Paşa'ya dönüyor, 'Arif Bey ego size emir vermedim mi, evlatları askere almayın diye' diyor. Ondan sonraları Ayıcı Cavit Bey de eğiliyor 'Nezahet, Hafız Halit Paşa'nın kızıdır. Kurt evladı kurt mümkün Paşam.' diyor. Şaşırıyor, Mustafa Kemal Paşa ve öyküsünü dinliyor ve onu yanaklarından seviyor."
TBMM'deki mebuslardan birinin bebek yaşta icra ettiği mücadelelerden çevre 1921 senesinde namına İstiklal Madalyası verilmesi önerisinde bulunulduğunu dile getiren Bodur, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde geçmiş İstiklal Madalyası'nın Onbaşı Nezahet'e verilmesi sonucu çıktığını fakat verilmediğini söyledi.
Bodur, tarihin burada donduğuna değinerek, "O karar, Meclis arşivinin tozlu raflarında unutuluyor. Meclis ceridelerini derneşik şekilde okuyordum. Onları okurken 'Acaba bu kıza madalyası verildi mi?' niteleyerek nikbet ettim. Bu merakın böylece onunla ilişik im yazdım. 92 yıllık müşterek unutkanlık vardı ortada. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmiş İstiklal Madalyası 92 senedir verilmemiş. Ortada müşterek acıklı vardı. Nezahet Baysel, madalyası namına verilmediği düşüncesince kahrolmuş. Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlıkları İkinci İnönü Muharebesi'nde de bitmeme etti, 70. Alay'ın gine en uğrunda Onbaşı Nezahet vardı. Derviş Paşa, geçmiş el müşterek kız çocuğuna onbaşılık rütbesi vermiştir. 'Onbaşı Nezahet' adı de oradan geliyor."
Yıllar sonraları Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği davete eklenen Baysel'in, benzeri Rıfat Bey ile konuşup salondaki hacısı hocası Kurtuluş Savaşı kahramanı bulunduğu düşüncesince madalya konusunu dile getirmenin kusur olacağına değişmeyen verdiklerini tamlayan Bodur, İnönü ve Menderes dönemlerinde bunun gündeme getirildiğini fakat unutulduğunu anlattı.
Dönemin Tüm Parlamenterler Birliği Başkanı'nın planlı müşterek programa Baysel'i çağırma ettiğini anlatım fail Bodur, "Dolmabahçe Sarayı'na çağırma ediliyor. Nezahet Baysal aşırı heyecanlanıyor. Artık aşırı nemli fakat şahsen Meclis Başkanı çağırmış. Düşünün Dolmabahçe Sarayı'na çağırma ediliyor. Hikayeden haberdar, giyiniyor, kuşanıyor. 'Madalyamı alacağım' niteleyerek heyecanlanıyor. Ancak programda namına müşterek porselen debbağ armağan ediyorlar. Baysel, merdivenlerden ağlaya ağlaya iniyor. En akıbet GATA'da ölüm etmeden evvela kızı İnci'ye dediği akıbet söz, 'Koca memlekette müşterek İstiklal Madalyası'nı bana aşırı gördüler' dedi ve anca ölüm etti." niteleyerek konuştu.
Bu mevzuda halkoyu kurmak düşüncesince uğraş ettiğini dile getiren Bodur, nice ceride ve dergiyle iletişime geçip mevzuyu gündeme getirmeye çalıştığını kaydederek, "Nihayetinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, emektar TBMM Başkanı Cemil Çiçek kabilinden Baysel'in torununa İstiklal Madalyası arz edilerek, müşterek unutkanlık giderildi. Bir iadei öz saygı namına getirildi. Buna okazyon olmak, herhalde benim ömrümün en alım çalım donör hadiselerinden bir tanesi olsa gerek." ifadelerini kullandı.
Nezahet Onbaşı'nın hayatı
1908 senesinde İskeçe'de doğan, 70. Alay Komutanı Albay Hafız Halit Bey'in kızı bulunan Baysel, babasıyla cephelerde bulundu. Çanakkale Savaşı sonrası alayın talimlerine eklenen Baysel, dede binmeyi ve tabanca kullanmayı öğrendi. 12 yaşına vardığında Milli Mücadele'nin de başlamasıyla babasıyla cephelere gitti. İlk er elbisesini 1920'de giydi. Üç sene boyunca, babasının katılmış bulunduğu değme harbe katıldı, 70. Alay'ın simgesi biçimine geldi.
Gediz Muharebesi kaybedilse de 70. Alay kalburüstü evet ve yağı askerlerinin Anadolu'nun içlerine sızması geciktirildi. Baysel'e 11. Tümen Komutanı Derviş Ahmet Paşa kabilinden resmi onbaşılık rütbesi verildi.
Nezahet Baysel, savaşın sona ermesinin arkası sıra evvela Bursa Amerikan Kız Koleji’nde, şimdi sonraları Kumkapı'da oluşturulan Fransız Jeanne D'Arc Enstitüsü'nde tahsil gördü. Dönemin TBMM Başkanı Necmettin Karaduman kabilinden 1986 senesinde 78 yaşındaki Baysel'e Dolmabahçe Sarayı'nda minnet plaketi verildi. Baysel, 24 Eylül 1993'te yaşama gözlerini yumdu.
Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek kabilinden rahmetli Nezahet Onbaşı'nın İstiklal Madalyası 92 sene sonraları 2013 senesinde torunu Gizem Ünaldı'ya verildi.
