Giresun
Giresun'da yol kenarındaki kulübesinde çay demleyip satan Adil Sönmez, gereksinimi olanların yararlanması düşüncesince işletmesinin kapısını gece olunca da açıkça bırakıyor.
İstanbul'da 35 sene cilt sektöründe çalıştıktan sonradan memleketine dönen 54 yaşındaki Sönmez, Giresun'un iç bölgelerdeki ilçeleri ve Sivas ile ulaşımı sağlayıcı Dereli-Şebinkarahisar karaca yolu dair ahşap kulübe düz yazı etti.
Sönmez, zamanın Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa kabilinden yaptırılan 300 salname tünelin birlikte mevcut kulübesine de "Halil Rıfat Paşa Kervansarayı" ismini verdi.
Güzergahı kullanan çoban ve yolculara demlediği çayı satarak geçimini sağlayıcı Sönmez, gece olunca 8 kilometre uzaklıktaki Sarıyakup köyündeki evine dönüyor.
Sönmez, ayrılırken kapısını kilitlemediği kulübesine gereksinimi olanların tüketmesi düşüncesince çay ve araç bırakıyor.
Kulübenin muhtelif yerlerine asık "Bak zinhar kendini alıcı şekilde görme, bura senin mekanın, bunu unutma. Bana sorma, çayın demlikte, atlatmak dolapta, beğenisine bak", "Güzel kardeşim, sayaç 24.00'e denli sobanın üstünde çay hazır, o saatten sonradan da tüpte çay yapabilirsin, dolapta kemirmek düşüncesince ekmek, zeytin bulunur, şurası unutma, bura senin yerin" bağlanmış notlar dikkati çekiyor.
Adil Sönmez, AA muhabirine, karaca alternatifini kullanıcıların sığınacak ortak noktayı olması düşüncesince kulübeyi yaptığını söyledi.
Yaptığı işten maddesel beklentisi olmadığını tamlayan Sönmez, mevrut insanlarla geveze yazar zamanını geçirdiğini anlattı.
Sönmez, geceleyin ezanı kulübeden gitmeden önceki gelebilecek insanoğlu düşüncesince bazısı hazırlıklar yaptığını tabir ederek, "Eve giderken sobanın dair üç demlik çay demlerim, sayaç 24.00'e denli çay hazır. Kapım 24 sayaç açık, sobayı odunla doldururum, mevrut arkadaşlar, namazını kılar, çaylarını içer, yorgunsa dinlenir." dedi.
Aç olanların da kulübede tek maddesel karşılığı yapılmaksızın karnını doyurabileceğine ayraç fail Sönmez, "Dolabımda peynir, zeytin haya mevcut. Yemeğimi ortak tomar yaparım ki benden sonradan gelenler de yiyebilsin. Gönül güzelliğiyle görev ediyorum, ortak beklentim yok." sanarak konuştu.
Sönmez, yol güzergahında kar yağışının bazısı birtakım teessürat yarattığını anlatarak, şöyleki bitmeme etti:
"Geçen sene Eğribel Tüneli açılmamıştı, yolda kalanlar gelip bu kulübeye sığındı. Bu sene tünel açıldı, yapanlardan Allah razı olsun. Bu şita sabık yıla layıkıyla zor geçiyor, tünel açıkça olsa da tipi ve fırtınadan yolda ilerleyemeyenler geldi, derinliğine saatler burada bekledi. Böyle bölgeler baş döndürücü gerekli. Buraya 81 ilden insanoğlu geliyor. Beni tanıyanlar beni sever, çaylarını bazılarının ego vermem, kendileri doldurup içerler. Buraya mevrut ağabeyimiz, kardeşimiz olacak, çayını meşrubat gidecek. Dolabımız da orada, ne var ise yiyip gidebilir. Gelenlere çay düşüncesince ortak değer belirttiğim de yok, insanoğlu gönlünden ne kopuyorsa veriyor."
Yardımlaşma kültürü oluşturduğunu dile getiren Sönmez, "Köylü kumpir verir ki burada gelenler yesin, birisi atlatmak bırakır, öteki mevrut o ekmekten yer." ifadesini kullandı.
"Benim burada çalınacak tek malım yok"
Sönmez, şahısların namına "Burada kapını elbette açıkça bırakıyorsun?" sanarak reaksiyon verdiğini aktararak, "Hırsızlardan korkmuyorum, benim burada çalınacak tek malım yok. Burada bulunan gelişigüzel şey, herkesin. Çalmış bulunan özlük malını çalmış olur. Geçen sabahleyin geldim, tüpü birisi almış gitmiş, düşünmek ki gereksinimi var, almış. Bir tulum nedir? Hiçbir şey." dedi.
Adil Sönmez, mola verip çay içenlerin kulübenin pencerelerine muhtelif notlar yazdığını da laflarına ekledi.
Giresun ile Alucra ilçesi ortada meşbu şoförlüğü karşıcı Fikret Büyüktaş ise Adil Sönmez'in kapısının daim açıkça bulunduğunu belirterek, "İsteyen istediği devir gelir, çay burada hazır. Adil abi kendisi olmasa caba kapısı açık, gelişigüzel devir burada görev oluyor." sanarak konuştu.
