İzmir
Seferihisar ilçesinde 30 Ekim 2020'de meydana mevrut ve Bayraklı ile Bornova ilçelerinde şişman yıkıma sebep bulunan 6,6 büyüklüğündeki depremde 117 ad hayatını yitirdi, 1034 ad yaralandı.
Rızabey Apartmanı'nın enkazındaki kontrol istirdat çalışmalarında Çınar ve Sayra kardeşlerin ölmüş bedenlerine ulaşılması, onlardan doğacak ümitli haberi gözleyen yakınlarını kanun boğdu.
Enkazın kökeninden ortak an olsun ayrılmayan ve ümitli bekleyişi eyyam sonraları biberli haberle akıbet bulan ana Batmaz, güç süreci atlatmaya çalışıyor.
Tülin Batmaz, toplumsal iletişim araçları üstünden "İyilik İkizim" ismini verdiği projeyle çocuklarının adlarını ve anılarını yaşatmaya hız ediyor.
Proje kapsamında bugüne derece hatırat ormanı oluşturuldu, 3 katalog ve otizmli dallar düşüncesince 3 derslik ile Tanzanya ve Kamboçya'da 4 su sebili açıldı. Öğrencilere burs sunulan projede, gerekseme sahibi ailelere de destekte bulunuldu.
Sokak hayvanlarının da unutulmadığı çalışmalarda ikizlerin isimleri, okudukları liselerin konuşma salonları, izinli oldukları okulların sınıfları, Kemalpaşa'da grup evleri ile İzmir Bornova Mustafa Kemal Atatürk Kitaplığında bebek odasına verildi.
Tülin Batmaz, AA muhabirine, o çağ gelişigüzel zamankinden henüz baş döndürücü çocuklarını öperek sabahleyin işe kullanmak az daha evden çıktığını, depremden gayrisıhhi vakit evvela de telefonda görüştüklerini söyledi.
Deprem esnasında da Çınar'a ulaşabildiğini aktaran Batmaz, "Geçen sene sabahleyin evimden çıktım, rutin şekilde işime giderken ortak hayatım vardı. Gelecek planlarım, evim, umutlarım, yuvam, çocuklarım, onlarla ilgilendiren ortak komple projelerim vardı. Saat 14.51 bakımından avlu elime iri ortak bakir bıraktı. Bütün doğacak elimde patladı." dedi.
"O yemeği yediler mi yemediler mi bilmiyorum"
Acılı anne, o anları gözyaşlarıyla şu halde anlattı:
"Yarım vakit evvela çocuklarımı arayıp yiyeceklerini yiyip yemediklerini sordum. Bugün hala o yemeği yediler mi yemediler mi bilmiyorum. Aradığımda Sayra'nın telefonuna ulaşamadım. Çınar’ın telefonu açıldı. Annecim 'çok kötü' dedi ve ondan sonra ortak obje anlatmak istedi. Tabii ego ondan sonra anlıyorum. Yıkılıyor eyitmek istedi. O söz mükemmel tamamlanmadı ve telefon kesildi. O anda hayatlarını kaybetmişler. Muhtemelen o telefon benimle akıbet konuşmasıydı. Ben o çabucak çıkıp geldiğimde ortak iki yıkılmış yapı gördüm. Arabadan inip koşarak eve kullanmak durumunda kaldım zira gidiş geliş tıkanmıştı. Köşeyi döndüğümde türap bulutunu gördüm. O an benim düşüncesince alelacayip ortak çevrim başladı. Çocuklarımın değiştirdiği ebat denli olmasa da ego de öteki ortak boyuta geçtim."
"Alkışlanmayanların öyküsünü biliyordum"
Bir ana şekilde umudumu yenilgi şansının olmadığını tamlayan Batmaz, şu halde bitmeme etti:
"Umudumuzu daim koruduk. Fakat benden kamufle aslında, Sayra ve Çınar kalpleri durarak hayatlarını kaybetmişler. Aslında ortak deprem fobisi oluşmuş. Çünkü baş döndürücü şuurlu çocuklardı. Evde olmaları müstelzim yerde, olmaları müstelzim pozisyonda gelişigüzel şeyi yapmışlar. 2. çağ Jandarma Arama Kurtarma ufaklıklara ulaşmış. Fakat bulundukları kavuşum baş döndürücü üst üste ve güç ortak konumda olmasından çevre görkemli ortak ide tarzıyla dokunmamışlar çocuklara. 4. güne derece enkazın az buçuk henüz hafiflemesini, onları henüz akıllıca çıkarmayı hedeflemişler. Ben ortak numara çağ belden alçak selamünkavlen geçirdim. 'Sayra ve Çınar çıktı' dedikleri devir ego tekerli sandalyedeydim. 'Neden alkışlamadılar?' sanarak geçmiş sorumluluk bu oldu. Çünkü çıkanlar alkışlanıyordu. Alkışlanmayanların öyküsünü de biliyordum."
Tülin Batmaz, o günden sonraları alelacayip hissiyat yaşadığını anlatım ederek, evlatları namına iyi icraat yürütmeye değişmeyen verdiğini anlattı.
Sayra ve Çınar'ın baş döndürücü zait dallar bulunduğunu ve çevrelerinde sevildiğini vurgulayan Batmaz, daim bulundukları ortamı neşelendirmeye çalıştıklarını dile getirdi.
Annelerine işe gitme demişler
Acılı ana ondan sonra "İyilik İkizim" projesini yapmaya değişmeyen verdiklerine ayraç ederek şunları kaydetti:
"O çağ bana bu önsezi yüklendi. Sayra ve Çınar yoktu, ayrıca ortak çağ evvela bana 'anne bugün işe gitme' demişlerdi. Ben de o çağ evde olabilirdim. Öyle olmadı. Bunun ortak manası olmalıydı. Bunların hiçbirinin DOĞRU olmadığına inanıyorum. Ben kaldıysam, Sayra ve Çınar gittiyse bunun ortak manası olmalıydı. Sayra ve Çınar'ın avlu felsefeleri iyilik, görk ilişkin kuruluydu. Biz de 'İyilik İkizim' hareketiyle yola koyulduk. Bizim iyilikleri de konuşuyor, bunu da paylaşıp çoğaltıyor olmamız gerekiyordu. Bir toplumsal iletişim araçları hesabı açtık, çığ denli büyüyen iyilikler zinciri durumuna geldik. Tabii ki ortak ana şekilde bunlar size yetmiyor. Sadece afiyet gerçekleştirmek değildi buradaki temamız ve Sayra ile Çınar'ın ismini keyiflendirmek da değildi. Onların ismiyle bu arada ortak hikmet edinmekti. Türkiye’deki çocuklarımız suya baş döndürücü şen ulaşabiliyordu ancak dört başı mamur evren bire ortak şeye erbap değil maalesef. O nedenden dolayı Afrika’da 3, Asya’da ise 1 su sebili açtırdık. İkisi İstanbul’da, 1'i burada kazanmak az daha otizmli dallar düşüncesince derslik açtık. Sayra ve Çınar’ın gayrisıhhi küsurat hikayeleri denli onların hikayeleri gayrisıhhi kalmasın istedik."
Depremzede oldukları düşüncesince nice gurur ve ad çeşidinden aranarak gereksinimleri olup olmadığının sorulduğunu aktaran Batmaz, bugüne derece kimseden maddesel manada ortak obje istemediğini hemen projeyi geliştirmede beraberinde olmalarını istediğini anlattı.
Tülin Batmaz, evlatları namına hatırat ormanı projesi başlattıklarını ve 28 Ekim'de 450 çocukla burada dikme dikeceklerini anlatım ederek, şunları söyledi:
"Ne yapsak yetmiyor, yetmeyecek de devamı daim gelecek. İnşallah tek obje bitmez, daim duam bu şekilde. Bir yola giriyorsunuz ve o yolda gelişigüzel obje akmaya başlıyor, siz hemen o yolda fahri ergin oluyorsunuz. 25 SMA'lı çocuğa dayanak verdik. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu arada emek vermek yürüttük. Kemalpaşa'da üç karye mektebinin gelişigüzel şeyini sıfırdan yaparak katalog durumuna getirdik. Bundan ahir etaplarda hayalim ortak vakıf yahut topluluk kurmak. Bütün projelerimizi henüz güçlü, henüz ayakları yere basan, henüz baş döndürücü insana ulaşabilecek halde ortak tavan altıda toplamak. Umarım değerli oluruz."
