Hakkari
Kamışlı köyünde canlı Taşar, 2017'de Bingöl Üniversitesi Sosyoloji ile Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler bölümlerini bitirdikten sonradan Yüksekova Kadın Derneğinde toplum bilimci adına işe başladı.
Dernek üyeleriyle beraberce eş ve küçüklere müteveccih toplumsal vebal planlarında arazi düzlük dinç girişimci, hem istihsal gerçekleştirmek bununla ortak hanımları girişimciliğe motivasyon buyurmak üzere hayvancılık hazırlamaya değişmeyen verdi.
İki sene ilk İl hususi İdaresinin başlatmış olduğu "Hayvancılığı Geliştirme Projesi"ne başvurarak 20 küçükbaş hayvan desteği düzlük Taşar, bu sayede ailesinin de barışma deposu bulunan hayvancılığa başladı.
Aynı sürede eğitimini devam buyurmak düşüncesince sabık sene açıktan terbiye sağlayan İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümüne yerleşen Taşar, itinayla bakmış olduğu hayvanların sayısını 45'e çıkardı.
Azmi ve girişimci yönüyle iş ihdas kılmak yada işini yetiştirmek talip hemcinslerine de kip bulunan Taşar, köydeki 10 kadının ayrımsız projeden bilistifade hayvancılığa başlamasına önderlik etti.
Dağlıca bölgesindeki Cevizli Yaylası'nda otlatılan hayvanları sağan, yünlerini kırkan Taşar, yayladan döndükten sonradan da evde öğüt fiilen açıktan terbiye görmüş olduğu bölümün imtihanlarına hazırlanıyor.
"Kadınlar düşüncesince ortak cesaret, düş oldu"
Taşar, AA muhabirine, topluluk ve Demeter Tarımsal Kalkınma Kadın Kooperatifi içerisinde çalışmalara katıldıktan sonradan hayvancılığa yöneldiğini söyledi.
Kooperatif içerisinde bağış desteği ile almış olduğu 20 koyunun sayısını 45'e yükselttiğini özetleyen Taşar, şöyleki konuştu:
"Yoğun ortak hayatım var. Hem birleşke işleriyle bununla ortak hayvanlarla ilgileniyorum. Buradaki gayem hayvancılığın elden adamların işi olmadığını göstermekti. Bu destekten sonradan köydeki 10 eş şimdi bağış desteğinden yararlandı. Bu iş onlar düşüncesince ortak cesaret, düş oldu. Kadınlarla beraberce köye 20 kilometre mesafedeki Cevizli Yaylasına gelmiş şekilde koyunları sağıyoruz, yünlerini kırkıyoruz. Elimizden geldiğince beylere de asistan oluyoruz."
Elde ettikleri sütten bitirdikleri peynir, sadeyağ ve yoğurdu birleşke içerisinde satışa sunduklarını özetleyen Taşar, "Babam projeye başvurduğumu bilmiyordu. Sabah işe gidecekken bana otomobilini satıp kucak alacağını söyledi. Ben de projeden uydurma yazar beklemesini istedim. Akşam mahsus bulunan neticelerde benim de ismim çıkmıştı. Babam o sevinçle geldi, otomobilini da satmadı." dedi.
Taşar'ın yengesi bulunan 4 bebek anası Nergiz Taşar ise "Ben de Derya'nın dayanak almasından sonradan bu işe girmeye değişmeyen verdim. 20 hayvan aldım. Benimle beraberce 10 insan bu destekten faydalandı. Yaylaya gelip hayvanlarımızı sağıyoruz. Sütten peynir, sadeyağ yapıyoruz. Arta küsurat sütü de satıyoruz. Hemcinslerimin bu cins işlere yönelmesini isterim. Üretime ulama elde etmiş oluyoruz. Bu işi bayıla bayıla yaptığım düşüncesince bana güç gelmiyor." ifadelerini kullandı.
