Kayseri
İçeriğindeki mineraller ve hamız zımnında "gençlik iksiri" kendisine maruf gilaburu bitkisi, Bünyan ve etrafında yetiştiriliyor. Üzüm salkımına benzeyen, al renkte ve nohut tanesi büyüklüğünde meyvesi bulunan gilaburu, salamura yapılarak suyu tüketiliyor.
Böbrek taşı düşürme ve dert stoper niteliği Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Bölümü çeşidinden meydana getirilen ilmî çalışmalarla ispatlanan gilaburu meyvesi, alanda "gilabolu, gilaboru, giraboru, kirabolu, frenk üzümü" kabil ayrımlı isimlerle de anılıyor.
Bünyan Belediyesinin coğrafi ayraç tescil vesikası almasıyla tanınırlığı kalan gilaburu, müteşebbis Mustafa Akyol'un oluşturduğu markayla nice şehirden arzu görüyor.
Kayserili zahmetli vazifeli Mustafa Akyol, AA muhabirine, memleketinin saf lezzeti gilaburunun hâlâ bir tomar tanınması, kaymakamlık hakkının da dirimsel elde etmesi neredeyse özlük markasını oluşturduğunu söyledi.
Yılın 2 kocaoğlan gilaburu derç işini ailesiyle yaptığını tamlayan Akyol, "Emekli olduktan sonradan süprüntü elma alıp satmaya başlamıştım. Baktım ki Bünyan gilaburusu az buçuk geride kalıyor. Ben de bunu harlatmak istedim ve bu işe başladım." dedi.
Ek dirimsel kapısı oldu
Akyol, semt halkından topladıkları yılda sayı farkı 120 titrem gilaburuyu uzlaştırıcı tüccarların birlikte kendilerinin de nice kente gönderdiğini dile getirerek şu şekilde konuştu:
"En bir tomar İstanbul'a, hâlâ sonradan Ankara ve İzmir'e kargo ile verim gönderiyoruz. Yine kamyonlarla da fabrikalara gönderiyoruz. Bize ek dirimsel kapısı oldu. İlk kendisine iyice ayıklayıp bidonlara koyuyoruz. Daha sonradan gene vasıtasız geçirip yıkıyor ve itici depolarda saklıyoruz. Bize de ulama sağlamakta lakin en baş döndürücü Bünyan'ın gilaburusunu öncelemek ve hemşehrilerimizin ceplerine dünyalık girsin diyerek bu işi isteyerek yapıyorum."
İbrahim Akyol da nesiç fabrikasında çalıştığını, gilaburu hasadı çağında babasına iane ettiğini anlattı.
Hatice Akyol ise eşiyle çalışmaktan bahtiyar olduğunu, yalnızca kendilerine değil civar halkına da kazançlı ulama sağladıklarını kaydetti.
Tüccar Ömer Cura da Akyol'dan almış olduğu gilaburuyu İstanbul, Ankara, Karaman ve İzmir kabil nice ile gönderdiğini aktardı.