Mardin
1986 senesinde gittiği İzmir'de dikiş mesleğini öğrenen Fevaz Dursun, deri dikiminde uzmanlaştı. 5 sene sonraları memleketi Kızıltepe'ye dönen Dursun, Cumhuriyet Meydanı'nda birlikte iş hanında terzi dükkanı açtı.
Burada tutkusunu oğluna da aşılayan Dursun, evladıyla İzmir ve İstanbul'dan getirmiş bulunduğu derileri yelek, ceket, montgomer denli ürünlere çeviriyor.
Baba Dursun, AA muhabirine, incelmemiş kendisine aldıkları deriyi atölyesinde işlediklerini, müşterinin istediği biçimde dikim yaptığını söyledi.
Derinin katıksız ve dimdik bulunduğu düşüncesince yeğleme edildiğini özetleyen Dursun, ilkin rüzgara huzur dayanıklılığı zımnında deri mamüllerin istem gördüğünü dile getirdi.
"Müşteriler beğeniyor, kıvançlı kalıyor"
"Bu işi bırakamıyorum. Sipariş üstüne oğlumla yelek, ceket, montgomer ve rastgele çeşitli deri ürünleri yapıyoruz." diyen Dursun, başkaca daraltma, tasgir ve boya işlerini yaptıklarını belirtti.
Dursun, "Kalitesi ve işçiliği güzel olunca alıcılar beğeniyor, kıvançlı kalıyor. Oğlumla çalışıyoruz. Ben makinedeyim, oğlum da ütüde. Ölçüm, eğin ve dikim işlerini ego yapıyorum. Diktiğim derileri oğlum da ütülüyor." ifadelerini kullandı.
Aram Dursun (35) da önemsiz yaşlardan itibaren babasının birlikte çalıştığını dile getirdi.
"Baba oğul bu mesleğin bulunmayan olmaması düşüncesince uğraşıyoruz. Babamdan öğrendiğim denli hazırlamaya çalışıyorum." diyen Dursun, bulunmayan olmaması düşüncesince mesleği sürdüreceğini aktardı.