Konya
Hatay'ın İskenderun ilçesinde depreme yakalanan Ersoy ailesi, geldikleri Konya'da İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Valiliği ve sivil polis polis maşer kuruluşları iş donanmasında Büyükbayram Ortaokulunun spor salonunda açılan ev eşyası deposundan gereksinimlerini karşıladı.
Buradaki teavün ve çalışmalardan etkilenen Aydın ile 13 yaşındaki oğlu Said Enis Ersoy da yetkililerin müsaade vermesiyle depremzedeler düşüncesince düzenlenen çalışmalara dayanak vermeye başladı.
"Çok iri zayi verdik. Bir an 'dünyanın sonu geldi' dedik"
Baba Ersoy, AA muhabirine, gördükleri desteğin çıkarlarını bahtiyar ettiğini söyledi.
Kendilerinin de ayrıksı depremzedeleri bahtiyar eylemek istediğini vurgulayan Ersoy, şöyleki konuştu:
"Biz öz düzenimizi kurduk ancak hala düzenini kuramayanlar var. Onların halinden anladığımız düşüncesince araştırma görevlisi iktisap eylemek hesabına elimizden geleni yapıyoruz. Çok iri zayi verdik. Bir an, 'Dünyanın sonu geldi' dedik. Çok şükür depremi aktif atlatabildik. Sarsıntılar durduktan sonraları dirilik havliyle kendimizi hariç attık. Allah hiç kimseye o günleri, o geceyi gene yaşatmasın. O geceyi düşmanım düşüncesince güçlü istemem. Yaşanmadan bilinmiyor. Sabah iklim aydınlanınca baktık ki taraflar çığlık figan, öz halimizi unutup çöküntü altında kalanlara, çöken binalara üzüldük."
Sabahtan akşama derece çalışıyor
Said Enis Ersoy da yük alırken yayınlanan yardımseverlikten baş döndürücü etkilendiğini dile getirdi.
Sabahtan akşama derece yorulmadan depremzedeler düşüncesince çabaladığını özetleyen Ersoy, "Bazen kamyonlar geliyor, onları boşaltıyoruz, mevrut depremzedelere iane ediyoruz. İnsanlara iane eylemek güzel hissettiriyor. Onların ne yaşadığını bildiğim düşüncesince iane etmesi benim düşüncesince henüz havadan oluyor." ifadesini kullandı.
- Depremzedeler gerekseme fazlasını eller yararlansın niteleyerek almıyor
İki Doğu İki Batı Uluslararası talebe Derneği Başkanı Murat Arslan ise Ersoy ailesinin fahri şekilde çalışmalara dayanak verdiğini, buna benzeri durumlarla karşılaşınca baş döndürücü duygulandıklarını söyledi.
Birlik ve el birliği içre depremzede ailelere iane etmeye çalıştıklarına dikkati çekici Arslan, şunları kaydetti:
"Baba ve oğluna, dinlenmelerini söylememize karşın ısrarla idman istiyor. Said derece ayrıksı kardeşlerimiz de fahri şekilde fariza alıyor. Bazı depremzede kardeşlerimiz eşyaların ucundan tutuyor, bazıları, 'Biz de yük yüklemeye gidelim.' diyor. Eşya katkısı yaptığımız kimi depremzedelerimiz ise kendilerine bir tomar mevrut eşyaları art getiriyor. 'Bir kıta henüz alabilirsiniz.' diyince 'Benim ihtiyacım yok, gereksinim duyan alsın diyor.' bunlar da bizi duygulandırıyor. Burada bütünlük beraberliğin, birbirini düşünmenin de yukarı ölçüde bulunduğunu görüyoruz."
Arslan, bugüne derece kısaca 300 depremzede aileye iane ettiklerini, hayırseverlerin alkan yük özellikle iktisap eylemek az daha değme çeşitli ev eşyasını göndermesini beklediklerini tabir etti.