Ankara
Yaklaşık 50 senedir arıcılıkla uğraşan ve bunun sonuç 25 yılını Türkiye'deki masum ırklarının ürettiği bal miktarını evren averajına boşaltmak düşüncesince harcayan Ahmet İnci, gününün 10 saatini arılarla fiilen geçiriyor.
Ömrünü arıcılığa adayan İnci, AA muhabirine, Türkiye'de 5 ayrımlı masum ırkı bulunduğunu ve bu arıların geçmişe layıkıyla hâlâ az dişi bulunduğunu söyledi.
İnci, "Rakamlara baktığımızda, dünyada bal mahsul averajı 24, Çin’de 48, Türkiye'de ise 14 kilogram. Hatta kovanlara yedirilen şekeri düşerseniz kapçık başına esas bal verimi 5-6 kilogram." dedi.
Yaptığı tetkikat sonucunda, Türkiye'deki arıların verimsizleşmesinin nedeninin arıların melezlenmesi bulunduğunu belirleme ettiğini tamlayan İnci, şöyleki konuştu:
"Geçmişte masum ırkları çakılı yerlerdeydi. hususi florası bulunan yerde bulunan arılar verimliydi. İnsanlar arıları taşımaya başlayınca taşınan arılar, birbiriyle melezlendi ve verimleri düştü. Anadolu tabiriyle soysuzlaştılar. Bu dejenerasyon sonucunda Türkiye'de bal verimi düştü ve arıcılık çorak döngüye girdi."
"Soysuzlaşan arıların huylarını düzeltmek" düşüncesince çabalıyor
Son 25 senedir meydana getirdiği çalışmaları, "Soysuzlaşan arıların huylarını düzeltmek" adına tanımlayan İnci, 1998'de Artvin'de Kafkas arılarıyla başladığı çalışmalara, 2010'dan itibaren Ankara'daki Orta Anadolu arılarıyla bitmeme ettiğini anlattı.
Arıların bal üretimindeki verimini tasarruf etmek düşüncesince arıların ırkını baştan bozulmamış duruma getirdiklerini vurgulayan İnci, şu detayları verdi:
"Öncelikle arıları DNA'sına denli inceliyoruz. Arının ırkını atama ettikten sonradan ırkın devamlılığını gelmek düşüncesince müstear tohumlama tekniği kullanıyoruz. Bu teknikle elde ettiğimiz bozulmamış ırkın acemi nesillerini elde tutuyoruz. Bu ürettiğimiz materyalleri de anne masum üreticilerine veriyoruz. Onlar da müşterek anadan 3-4 bin anne üretip o arıları da arıcılara veriyorlar ve çorak neticesiz döngü hakeza sağlanıyor."
Ürettikleri anne arıların dişi bulunduğunu tamlayan İnci, "Ürettiğimiz anne arılarla etkin arıcıların aldıkları verim, evren averajı bulunan 24-25 kilograma ulaştı. Ama Türkiye'de hâlâ aşırı arıcının bu düzeltme edilmiş arılarla emek harcaması gerekiyor." niteleyerek konuştu.
Arıcıların ve arıların huy düşüncesince bal üretiminden artma dirimsel müşterek misyonu bulunduğunun altını çizen İnci, şunları kaydetti:
"Bütün şahısların ürettikleri mamüllerin döllenmesini bal arıları yapıyor. Böceklerin tarımsal savaş dolayısıyla azalmasından çevre iş arılara kaldı. Arıcılığı yapanların da bundan dolayı işlerini sürdürmesi düşüncesince hesaplı adına kendilerine yetmeleri gerekiyor. Eğer yeteri denli sağlık elde etmezlerse arıcılığı vazgeçme ediyorlar. Arıların olması düşüncesince arıcılığın hesaplı olması ve kapçık başına çıkan verimin averaj 30 kilo olması gerekir. Bunun düşüncesince en dobra lafı Albert Einstein söylemiş. 'Arılar olmasa adamlık fakat 4 sene yaşayabilir.' Arılar döllenmezse, tozlaşma olmaz, nebat olmaz, efsanevi olmaz, böylecene da insanoğlu olmaz."
"Arılarla idman benim taayyüş nedenim"
Ahmet İnci, icra ettikleri çalışmayla arıcılığın nite hesaplı olabileceğini gösterdiklerini tabir ederek, "Önceden 5-6 kilo bal verici koloni adına 25-30 kilo bal verici kovanların nite elde edileceğini gösterdik. Bundan ahir iş, amme müesseselerinin elimizdeki materyalleri arıcılara çabuk müşterek biçimde ulaştırmada araştırma görevlisi olması." dedi.
Ürettikleri arılardan hasat ettikleri balı kolonileri bakmak düşüncesince kullandıklarını kail İnci, "Arıcılık gelişir iktisat gelişir lakin en önemlisi arıcılık, bitkilerdeki döllenmeyi sağlayarak, hepsi ülkede ve dünyada mamüllerin yeteri denli dolgunca üretilmesini sağlayacaktır." ifadesini kullandı.
İnci, hepsi çalışmalarının kaynağının arıcılığa bulunan hevesi bulunduğunun altını çizerek, "Herkesin müşterek hevesi var. Arılarla idman benim taayyüş nedenim. 80 yaşındayım halen günde 8-10 zaman çalışıyorum. Bu bana müşterek melodi veriyor. Hayat felsefem de bu." laflarıyla duygularını aktardı.
