Bayburt
Adabaşı İlkokul ve Ortaokulu Müdürü ve Fen Bilgisi Öğretmeni Bayram Yurtvermez, İl Tarım ve Orman ile Milli Eğitim müdürlüklerinin yardımı ile 2 sene evvela ekol bahçesine öğrencileriyle limonluk kurdu.
Ata tohumlarının yaşatılmasını hedefleyen Yurtvermez ve öğrencileri, seraya domates, salatalık, patlıcan, biber, nane kavun, karpuz, bal kabağı, fasulye, soğan kabilinden 10 cins tohum ekti.
Yurtvermez, AA muhabirine, Çoruh Vadisi'nde mevcut Adabaşı köyündeki okullarında 13 köyden taşımalı eğitimle 170 öğrencinin terbiye gördüğünü söyledi.
Fen bilgisi dersinde öğrencilerine tohumun çimlenmesini anlatırken okula limonluk etme fikrinin ortaya çıktığını tamlayan Yurtvermez, "Bu mevzuyu anlatırken bir aşırı öğrencinin köyde yaşamasına karşın tohumdan üretmeyip apiko fide aldıklarını duydum. Bunu öğrenince okulda müşterek limonluk kurup tohumdan nebat üretmeyi amaçladık ve işe koyulduk. Burası kayran müşterek araziyken çocuklarla baş başa kazdık ve serayı kurduk." dedi.
Yurtvermez, okulda terbiye gören evlatların Çoruh Vadisi'ndeki doğurgan toprakların bulunmuş yer aldığı ve çiftçiliğin dip biçimde yapıldığı köylerden geldiğini, bunu okulda kullanmak istediklerini dile getirdi.
Civar köylerde atalık tohumla rençperlik yapanları araştırıp bulduklarını ve kendilerinden tohum gerçekleştirme ettiklerini özetleyen Yurtvermez, şöyleki konuştu:
"Hemen yakınımızda Aslandede köyünde atalık tohumdan imal edilen domates bulduk. O domatesin tohumlarını aldık. Çoruh Vadisi elden Bayburt'tan ibaret değil. Devamında Erzurum'un İspir ilçesi ile Artvin'in Yusufeli kazasından Batum'a derece uzanan müşterek koyak yer aldığı düşüncesince Yusufeli'nden budala tohumları getirdik. Yine bunun indinde biber, patlıcan, lamba karpuzu kabilinden ürün ve sebzelerin atalık tohumlarını bulduk, getirdik."
Yurtvermez, ekime evvela evrede rüştiye öğrencileriyle başladıklarını, devamında etraflı sınıflardan öğrencileri karışma ettiklerini belirterek, "Öğrencilerin haftada minimum müşterek gündüz seraya gelmelerini istedik. Tohumun çimlenme periyodunu onlara ifşa etmek istedik ve herhangi müşterek hafta buraya geldiler. Kendi ektikleri tohumun çimlenmesini gözlemlediler. Seranın sıcaklığına, bitkinin aksiyon sürecine gereğince bunu derece ettiler. Böylelikle okulu ısıdam müşterek düzlem biçimine getirdik." diyerek konuştu.
"Bu sene hâlâ müşterek tomar amaç kesime ulaşmayı planlıyoruz"
Seranın yapımından tohumların filizlenip baştan tohum üretimine derece etraflı süreçle öğrencilerin ilgilendiğine dikkati çekici Yurtvermez, "2 senenin böylecene bunca tohum elde ettik. Biz öğrencilerimizden bu tohumları köylerine götürüp komşularına dağıtmalarını istedik ve ata tohumunu aşırı sayıda çiftçiye ulaştırmayı amaçladık. Hedefimize sabık sene pandemi az buçuk bariyer olsa da ulaştık. Bu sene hâlâ müşterek tomar amaç kesime ulaşmayı planlıyoruz." dedi.
Yurtvermez, serayı kullanmalarının müşterek iki maksadı bulunduğunu belirterek, "Toplumla iç içe olmak. Çocukları üretime ve örgensel tarıma isteklendirme etmek. Üretmeden tüketmemeyi alışmışlık biçimine getirmek, okulun elden dershane ortamından ibaret olmadığını, çalışan katılımla dışarıda da eğitimin olabileceğini beyan etmek ve bahçeyle duygulandıran dışlı olmalarını istedik." ifadesini kullandı.
Seranın dallar düşüncesince bire müşterek sürede sevinçli zaman geçirdikleri müşterek düzlük bulunduğunu vurgulayan Yurtvermez, şöyleki konuştu:
"Burada müşterek limonluk ve tohum istihsal merkezi olmanın haricinde müşterek tecrübe ortamı var. Seraya haricen tek biçimde kimyevi müşterek basma girmedi. Seranın müşterek bölümü kucak gübresi, müşterek bölümü solucan gübresi ve gine gübresiz alanımız bulunuyor. Bu kısımlarda sebzenin gelişimini ölçüyoruz. Böylelikle 6-7 maaş müşterek süreçte müşterek tecrübe yapmış oluyoruz."
7. dershane talebesi Zeynep Kızıl da tohumların çimlenme periyodunu izlediklerini, hâlâ sonradan büyüyen fideleri toprakla buluşturduklarını belirterek, "Çimlenen fideler büyüdüler ve onları burada oluşturduğumuz seraya getirip ektik. Fideler büyünce ürün ve göveri vermeye başladı. Biz de bu ürün ve sebzeleri hasat vaktiyle toplayıp tohumlarını çıkardık. Daha sonradan da köyümüze gidince bunları komşularımıza dağıttık ki ata tohumuyla yetiştirsinler ve bunu hâlâ aşırı geliştirsinler." diyerek konuştu.
