İstanbul
TRT’nin dünkü dizisi "Balkan Ninnisi"nde Makedon mafyası, aşırılmış "Pavel" karakteriyle peyrev karşısına çıkma oyuncu Kaan Turgut, diziye bağlı "Vallahi seyirciyi aşırı ısıdam ortak dizi bekliyor. Ben İstanbul’a geleli 12- 13 sene oldu. Bazı dizi, sinema planlarında arazi aldım. Ama kendime bu derece andıran ve eğlenceli, temaşa sahnesinde oynayabildiğim ortak karakteri hâlâ dizide oynamadım. Komik, matrak ortak Makedon mafyası. Bir sevda üçgeni olacak." dedi.
Oyun Atölyesi ile 2018’den bu yana sergiledikleri Kral Lear’ı sonuç kere AKM’de sahneleyen, eylülde Netflix’te gösterilecek Uluç Bayraktar’ın çekmiş bulunduğu 'İyi Adamın 10 Günü'nde "Albino", Mehmet Esen'in çekmiş bulunduğu "Yapayalnız" filmimizde ise "doğulu ortak köylü" karakterini canlandıran Turgut, çocukluğunda İzmir Eşrefpaşa’da optikçi çırağıyken izlediği, Haluk Bilginer'in başrolde oynadığı Zeki Demirkubuz'un "Masumiyet" filminin peşi esna kurduğu düzencilik hayalini ve canlı hayatına sığdırdığı kalburüstü düzencilik kariyerini AA muhabirine anlattı.
2018'den buyana oyunluk üzerine 125 dakika süresince dehşetli başarım sergilediğiniz Kral Lear'in sonuç oyunu düşüncesince AKM'deyiz. Duygularınızı, düşüncelerinizi hislerinizi kabul etmek isterim öncelikle.
4 sene boyunca, 2018'den buyana 'Kral Lear' oynuyoruz. AKM'de önceki kere oynayacağım, heyecanlıyım. Yenilendikten sonradan rastgele ortak bilinçlilik de izlemedim. Bugün önceki defa, elan sahneyi görmedim. Birazdan göreceğim. Heyecanlıyım, az buçuk içiş ekşimtırak açıkçası. Çünkü 170 yöreleri ortak oyun oynadık Türkiye'nin ayrışık yerlerinde. Oyun Atölyesi içerisinde başladık, canan Haluk Bilgiler'le. Benim düşüncesince ortak ütopya gibiydi. Çünkü 9 Eylül Üniversitesinde okudum ego ve okula 'Edmund'la girdim.
Seçmelerde o karakteri mi oynadınız?
Evet. Hayalim daim Edmund oynamaktı. 'Türkiye'de sen Edmund oynarken, ötekini ki oynasın? niteleyerek sorsanız, mahsus önceki üçte sayacağım adlardan birisi Haluk ağabeydi. O yüzden, çocukluk hayalimdi.
Ne derece şanslıymışsınız.
Çok şanslıyım şükür. Çocukluk hayalim asıl oldu. Tanıdıkça da sevdiğim, hürmet duyduğum ve aşırı şık bulduğum nitelikli insanlarla, en özellikle Haluk ağabeyle ve Oyun Atölyesi bünyesindeki dostlarımla çalışmak, benim düşüncesince şişman ortak heyecandı. İçimde az buçuk kekrelik var. Birazdan sonuç kere sahneye çıkacağız ve Kral Lear macerası bitecek ve anılarımda kalacak. Çok mutluyum hakeza ortak oyunda oynadığım ve bu insanlarla olduğum için.
Özel ortak plan bulunduğu düşüncesince ihtimal devir kurnaz esasen oynarsınız?
Belki de olur. Yine kol toplanabilirse, ara esna ego esasen bu ekiple sahneye genişlemek isterim. Bakalım.
'Oyuncunun güreş meydanı sahnedir.' denir. Siz performansta 125 dakika hakkıyla aşırı seyircinin gözünü kırpmadan izlediği ortak oyun sergilediniz. Öncelikle kutlama ederim. Siz elbette hissediyorsunuz?
Edmund, esasen 17 yaşımdan buyana nikbet ettiğim, ağzından çıkan kelimeler, konuşmadığı anda elbette davranacağını, gelişigüzel şeyini irdelediğim ortak karakter. Ben kendimi şu anne derece temaşa sahnesinde daim şen hissettim açıkçası. Çünkü orada doğdum kabil oldu. 17 yaşlarında okula girdim. Sahnede yattım, kalktım. Hep temaşa sahnesinde oldum. Hatta ortak fasıl temaşa yapmadım ben, 1-1,5 sene kadar. İlk kere hayatımda depresyona girdim. Çok uyuyorum. Canım, ortak bilinçlilik aşındırmak istemiyor. Mutsuzum. Acaba nedeni ne mümkün mutsuzluğumun? Sonra buldum. Dedim, 'Sahneye çıkmıyorum ben.' O çağda DOT'ta temaşa yapıyordum. Murat (Daltaban) ağabeyle konuştum. 'Seçmeler var. Sarı Ay'ı yapacağız. İstersen gir audition'a.' dedi. Tamam erte geleyim o zaman.' dedim. Girdim, aldım o rolü. Oynamıştım. Tiyatro, eğer olmazsa imkânsız benim için. Dizi, sinema yapıyorum. Memnunum bunu yapmaktan. Ama ortak müddet tiyatrosuz kalınca bahtiyar olmuyorum, olamıyorum. Sanırım ruhum dinlenmiyor, arınmıyor ve erinçsiz hissediyorum kendimi. Sahneye çıktığım anda esasen emektar matrak Kaan'a arka dönüyorum.
Kral Lear ekseninde bizlere anlatacağınız en sansasyonel anınız nedir?
Sanırım anlatılamayacak hatırat da yaşadık. Çok matrak ortak kol olduk. Çünkü esasen konservatuvar kabil beli bura bize. Okul mezunu dostlarımla esasen buluşup kantin kabil kafede oturup, provaya gidip, provada Haluk Bilginer'i seyredip ayrımsız sürede onunla aykırı oyunluk oynadık. Çok ve güvenilmez anlarımız var. Birçoğu anlatılamayacak hatırat olabilir.
Haluk ağabeyle ait de dobra anılarım var. Mesela Haluk Ağabeyle ait yaşadığım matrak şeylerden biri, şurası söylemiştim ortak gündüz Haluk ağabeye. Şimdi bilfarz Ankara'ya gidiyoruz, şık yerlerde aşındırmak yiyoruz, aşırı şık restoranlarda falan. Dedim ki 'Haluk ağabey, sen değil de bilfarz ayrıksı birisi olsaydı, mahsus kılıç ayrıksı ortak ekiple Kral Lear oynasaydık dürüm kemiriyorduk. Şimdi polip bacağı yiyorum.' Böyle ortak yardımı da beli saf olsun, güzel, aşırı dobra ağırladılar bizi.
"Şans düşüncesince apiko olman lazım"
DOT tiyatrosu ile Yellow Moon ve Punk Rock oyunlarında da hayatı, gençliği irdeleyen, öncü sayılabilecek kişiliklerle gösteriş aldınız. Bu intihabat şansınızdan mı aksi taktirde disiplinle çalışıp ektiklerinizi biçtiğiniz düşüncesince mi?
Aslında ikisini de söylüyorum zira istediğin derece disiplinle çalış, o baht sana verilmezse, 'Hadi sahneye çık, görelim bakalım.' denmezse ortak manası olmuyor. Çok dobra ortak gır duymuştum 'Şans düşüncesince apiko olman lazım.' Yani ferde ulaştığında vurman lazım. Hazır değilsen vuramazsın o topa. O sebepten dolayı benim dünyadaki hedefim da o. Ben tiyatro, sinema ve diziyi ayırmaya aşırı töre bilimi bilimi yaklaşıyorum. Hayatta en beğeni aldığım bilinçlilik çalışmaktır. Mesela teksti (senaryo) elime alıp, kalem, kağıt, musiki biricik başıma, bağıra çağıra idman en beğeni aldığım şeydir. Ben daim apiko olmaya çalışıyorum açıkçası. Yani sesimi, fiziğimi apiko tutmaya çalışıyorum ki baht ulaştığında kendimi gösterebileyim. DOT'ta dediğiniz kabil Sarı Ay ve Punk Rock'ta oynadım, aşırı yetenekli, aşırı şekerli kol ve yönetmenlerle. Sonra da Oyun Atölyesi'nde Edmund oynadım. Bu da ahacık gayri hayalimdi. Bunların bütünü ulaştığında ego esasen hazırdım şükür. O sebepten dolayı hakeza elleme tiyatrolarda elleme roller oynayabildim niteleyerek düşünüyorum. Yani hem baht hem de töre bilimi bilimi yaklaşmam, işimi sevmem, sabah-akşam onunla sayaç geçirmemden dolayıdır açıkçası.
Umarım dünkü sezonda da yersiz kalmaz ve dobra ortak projeyle sahnede izleriz sizi.
İnşallah. Kral Lear bitiyor. Bir ahir temaşa projesi ne olacak, aşırı nikbet ediyorum.
9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunusunuz. Aynı okuldan özellikle Payitaht dizisinde oynayan Bülent Inal ve Hakan Boyav kazanmak kıl payı Şenay Gürler, Engin Altan Düzyatan, Rıza Kocaoğlu, Yeşim Ceren Bozoğlu ve nice artist daim önemli, dobra projelerde gösteriş alıyor. Okulunuzun dizi, sinema ve temaşa etrafına kazandırdığı ağ şişman olmalı ki bu okuldan izinli olanlar on paralık yersiz kalmıyor. Bunun pedagoji bilimi ve ya tesisat yönünde ortak formülü mü var?
Kesinlikle eğitimle ilgili. Çok düzen bağı hocalardan, aşırı düzen bağı dersler aldık. Benim 7 yılda sonlanmış oldu okulum. Bizim okulu bilfarz 4 yılda tamamlayan sayısı aşırı azdır. En az 5- 6 sene sürer. Çünkü ağız ağıza kuvvetli olmanı isterler. O zamanlarda ara esna bozuluyorduk, 'Ya bırakın gidelim ahacık İstanbul'a ortak an evvel.' diyorduk. Ama bizi ve okulu düşündükleri düşüncesince aşırı elleme ortak pedagoji bilimi verildi bize, dans, şan, hareket, vücut. Mesela 9 Eylül mezunlarının bütünü elden hoppadak liet söyler, raks eder, vücutları hamurdur. Bunun da nedeni hocalarımızın mesleğine töre bilimi bilimi yaklaşması, mesleği sevmesi ve kusursuz kuvvetli yapılmaksızın bizi salmamaları. Mesela ego ortak numara sınıftayken ortak dizi teklifi almıştım. 'Kavak Yelleri' dizisi dünkü başlayacaktı. Kerem (Çakıroğlu) ağa yönetmeni saf olsun, 'Bir gösteriş oynatayım sana.' dedi. İzin vermediler. Oynamadım. '2 yılı bitireceksin. Tamamen kuvvetli olacaksın, anca gideceksin.' dediler. Bahsettiğiniz ağabeylerim, ablalarım, bu arada gösteriş aldığım şahıslar bütünü aşırı yetenekli, fanatik olunası insanlar. Bunun nedeni de ahacık 9 Eylül Üniversitesi. Mesela 10 erkek alırlar bizim okula. 350 erkek sınava girer. 8 erkek kifayetli ise 8 erkek alırlar. 10 erkek kabul etmek durumunda değiller ve çıkan 10 insandan 8'ine ne görevi verirseniz verin, oynar. Genelde terbiyeli eleyip kalın dokurlar. Okula alırken de okuldan gönderirken de. Biraz düzen bağı davranırlar, saf olsunlar.
"Seyirciyi aşırı ısıdam ortak dizi bekliyor"
Şimdi Üsküp-İstanbul hattı başlıyor sizin için. Balkan Ninnisi dizisine başlıyorsunuz. Canlandırdığınız Pavel karakteri elbette ortak cibilliyet ve seyirciyi elbette ortak dizi bekliyor?
Vallahi seyirciyi aşırı ısıdam ortak dizi bekliyor. Ben İstanbul’a geleli 12- 13 sene oldu. Bazı dizi, sinema planlarında arazi aldım. Ama kendime bu derece andıran ve eğlenceli, temaşa sahnesinde oynayabildiğim ortak karakteri hâlâ dizide oynamadım. Komik, matrak ortak Makedon mafyası. Bir sevda üçgeni olacak. Merih (Öztürk), Emre Bey ve ego de O'na katılacağım ikinci bölümde. Bu ortak hayli arasına gireceğim. Komik mafyatik Makedon milliyetçisi ve eğlenceli. Aslında erke namına da kendime az buçuk andıran bulduğum ortak karakteri önceki kere ortak monitör dizisinde oynayacağım. Onun düşüncesince heyecanlıyım açıkçası. Şimdiden çalışmalara başladım. Ezberim tamam. Bugün oyunumu, Kral Lear'i oynayıp erte sabahleyin Üsküp yolcusuyum. Muhtemelen devrisi gündüz de önceki Pavel sahnesi ile Balkan serüvenim başlıyor. İlk kere bu derece aşırı heyecanlıyım ortak monitör dizisi için.
Elveda Rumeli'de "Velespitli Postacı Cemal" rolündeydiniz. Erdal Özyağcılar da ayrımsız dizideydi. Payitaht Abdülhamit'te beraberce gösteriş aldığınız Hakan Boyav ve Özyağcılar ile bu dizide de birliktesiniz. Nasıldır ortak oyuncu düşüncesince ayrıksı projelerde ayrımsız ekiple oynamak?
Ben kazanım bulunduğunu düşünüyorum. Hakan Ağabey ile 4 sene baba-oğul oynadık. Okul döneminden bildiğim, söylence hikayelerini duyduğum ve aşırı beğendiğim ortak aktördü. Sonra Payitaht'ta oynayınca, aşırı ısıdam beli aramız. O da İzmirli. Zaten kopmadık, daim görüşüyorduk ve demincek esasen ayrımsız ahacık beraberiz.
Yönetmen Doğan (Ümit Karaca) hoca. Kameraman arkadaşım, alıcı ardı kostümcü arkadaşlarım. O sebepten dolayı ortak monitör dizisi düşüncesince bu derece heyecanlıyım. Çünkü ne yapacağını bildiğim dostum alıcı tutacak. Ne yapacağını bildiğim dostum kostüm giydirecek, ağabeyim Doğan Hoca yönetecek. Payitaht'ta çalıştık, Volkan sarıklı ile Uğur (Uzunok) yazıyor tekrar. Yani fasile ortamı kabil ortak yere gidiyorum. Gittiğimde de onu hissettim. Daha hâlâ ortak bilinçlilik çekmedim fakat ortak kıraat provası yaptık. Şimdi o ısıdam fasile ortamına gireceğimi ve Pavel ile de matrak ortak cibilliyet yaratacağını düşünüyorum.
Balkanlar'da dizi döşemek nasıl? Elveda Rumeli'den de deneyimlisiniz. İnsanların size erinç tepkileri nasıl?
Çok ısıdam buluyorum Balkan insanını. Çok Türk mevcut zaten. O sebepten dolayı Türkiye'de ne yaşıyorsak onu yaşıyoruz.. Bize extra nazarıitibar gösteriyorlar. Bu da aşırı hoşuma gidiyor benim. Daha evvela Vitola'daydık, Manastır'da. Şimdi Üsküp'te olacağız dizi boyunca. Ben aşırı andıran buluyorum. Zaten Türkiye ile Balkan aşırı andıran kültürler.
Siz İzmirlisiniz fakat muhacirlik mevcut mı?
Kafkas göçmeniyiz biz. İzmir Kemalpaşa'ya göçmüş dedemin dedesi. Oradan İzmir'e gelmişler. İzmir'de oturduğum mahalle de muhacir mahallesi, yeryüzü göçmen. Aynı renklerde, ayrımsız duygularda, ayrımsız müzikte heyecanlanan, hüzünlenen insanoğlu olduğumuz düşüncesince ego ısıdam fasile ortamı namına görüyorum. Zaten artı ve çevik biriyimdir. O sebepten dolayı o insanoğlu anca davranıyor. Ben de anca davranıyorum. Şimdilik aşırı elleme gidiyor.
Hakan Boyav, rolüne ortak oyun tekniğiyle, büro karakterini çizerek ve bisikletinin üzerine turlayarak çalışıyordu. Sizin hakeza ortak emek vermek yönteminiz mevcut mı?
Ben de yazarak ezber yapıyorum. Yani söyleyeceğim şeyi yazarak, orada yazanı değil de ağzıma, karaktere andıran şeyi yazarak yapıyorum. Hakan ağa inanılmaz. O ayrımsız sürede çizer bulunduğu düşüncesince çiziyor. Mesela 5 sayfalık ortak sahneyi, önemsiz ortak kağıda önemsiz küçümencik karikatürle çizip ağız ağıza ezberini anca yapıyor. Benim yaşamda önceki kere gördüğüm ortak şey. Çok hürmet duyuyorum. Hakan ağa burada da gene bisikletini almış, Ferrari’sini. Bisikletin üzerine ezber yaparak Makedonya'da geziyor şu an. Harika.
"Ben kötüyü oynamayı aşırı seviyorum"
Güncel planların yanı esna fasıl projelerinin de yeğleme edilen yüzüsünüz...
Nasıl beli ego de anlamadım.
Uzun müddet "Payitaht" serüveniniz oldu. Bunun yanı esna "Elveda Rumeli", "Barbaroslar Akdeniz'in Kılıcı", "Merhamet", "Kiralık Aşk", "Küçük Sırlar" dizileriyle, "Kurtuluş Hattı" ve "Bulantı", Zeki Demirkubuz'un filmlerinde oynadınız. Çok ayrımlı enva ve dönemler. Sizin hususi ortak cibilliyet ve fasıl tercihiniz olmakta mu?
Hayır, katiyen olmuyor. Aslında 9 Eylül Üniversitesi ile ait bahsettiğimiz sualle ilintili ortak yanıt verebilirim. Herhangi ortak bilinçlilik yeğleme etmememiz düşüncesince eğitiliyoruz. Hamur olmamız, istedikleri şekle girebilmemiz için. O sebepten dolayı sahn hakeza şeyler getirmiştir karşıma. Benim ortak dahlim yok. Ben yalnızca sevdiğim ve oynayabileceğim düşüncesince oynuyorum. Ama rastgele ortak talebim olmadı. Ne olursa olsun sallanmak düşüncesince eğitildik biz. Rolün ne bulunduğunun uğur boncuğu önemi yok. Yabancı, Türk, yaşlı, genç, erkek, avrat ne olursa. Onun düşüncesince eğitildik ve o sebepten dolayı karşıma gelenler bunlardı. Ama bundan hakeza bunun renkleneceğini düşünüyorum açıkçası. Benim cibilliyet ve kişiliğimle demlendi. Bu da oyunculuğu demlendiriyor. Renklenecek kabil geliyor. Hatta demincek dü film girecek. Birisi Netflix'e Uluç Bayraklar çekti. 'İyi Adamın 10 Günü' Ay Yapım'la. Orada albino ortak bebek oynuyorum. Eylül'de girecek sanırım. Bir de canan Mehmet Esen'in çekmiş bulunduğu aşırı elleme ortak kadroyla 'Yapayalnız' niteleyerek ortak film girecek. Orada da köylü, şarklı ayrıksı ortak çocuğum. Aslında hakeza renkleniyor, Orada albino, burada şarklı çocuk, öbürü tarafta Makedon mafyası, mafyatik gülünç bebek falan... Böyle gittikçe renklenecek kabil görünüyor.
"Bu matrak olacak işte. Komik, mafyatik ve eğlenceli"
Genelde televizyonda rolleri seçerken oyuncular seyircinin de hoşuna gidebilecek karakterleri almaya çalışır.
Ben kötüyü oynamayı aşırı seviyorum. Çünkü çirkin aşırı renklidir. Herkes söyler bunu, eksiksiz oyuncular. Daha dişi, çekici rollerdir kötüler ve akılda kalıcı. O sebepten dolayı şimdilik az buçuk kötüyü oynadım ego genelde. Evet, görünen o ki daim çirkin oynamışım.
Şimdi de mafyatik ortak cibilliyet fakat gülünç anlaşılan ayrımsız zamanda?
Bu matrak olacak işte. Evet, komik, mafyatik ve eğlenceli.
İki bireyin arasına giriyor değil mi?
Evet sevda üçgenine de girmiş olacak. Orada ahacık gülünç öğeler bulunduğu devir renklenecek ve matrak olacak. Yani Pavel, çirkin bebek kabil sâdır fakat bence şahısların seveceği ortak cibilliyet olacak. Öyle çizmeye çalışacağım. Benim de planım o.
"Şu koşullar olursa bunu yaparım." ve ya "Şu, eğer olmazsa olmazımdır." dediğiniz hem iş hem de kendinizle ait ortak idealiniz mevcut mı?
Açıkçası hayallerimden şöyleki bahsedeyim; insanoğlu ara esna düşlerini yaşıyor fakat daim istemeye odaklı bulunduğu düşüncesince yaşarken farkına varamıyor. 14 yaşlarında optikçi çırağıydım, amcamın yanında, İzmir, Eşrefpaşa'da doğdum büyüdüm ben. Biraz varoş ortak semt. Tiyatro, musiki aşırı gelişmeleri olmaz. Yani olabilmektedir da girift tezyinat musiki sonuç neva açıkça otomobiller geçer. Ben ahacık orada otururken bilfarz 'Masumiyet'i izliyordum. Haluk Bilginer oynuyordu, Zeki Demirkubuz çekmişti. 14 yaşlarında ortak optikçi çırağıydım. İnanılmaz doğrusu onları kıymetlendirmek fark ne derece acayiptir diyordum. Haluk Bilginer ve Zeki Demirkubuz'la çalışmak... Sonra Zeki Demirkubuz'la filmimizde çalıştım. Haluk Ağabeyle kuliste bu arada soyunup sahneye çıkıyoruz. Aslında hayallerimi oturuyorum diyebilirim.
Dışarı çıkıp baktığımda yaşadığımın farkındayım ve bunun düşüncesince şükrediyorum. Sınır koymadan manzara kurmaya bitmeme ediyorum. Hayalim ayrımlı farklı, biricik tip yapılmaksızın ayrımlı şeyler oynamak. İleride baht olursa çocuğumun 'Ne derece ayrımlı şeyler yapmış. İşini ne derece istekle yapmış.' demesi, benim hayallerimi gerçekleştirdiğim anlamına gelir. Sadece portfolyoyu enli tutmaya çalışıyorum. Yani gelişigüzel renkten şeyler olsun isterim oynadığım karakterlerde. Bu da naşir aşırı bedava olmuyor, İzmir'den İstanbul'a mevrut ortak bebek için. İnsanları tanımak, mevzi aşırı önemli. Bu da zamanla, adım adım oluyor, bunun farkındayım. şimdilik tuvale elimden geldiğince elvan serpiştiriyorum. Çok mülevven olduğumda hayallerimi ağız ağıza gerçekleştirmiş olacağım.
Günümüzde ilgiler sabırla sürmüyor mu artık?
İlişki özelinde söylemiyorum fakat zaman, gayeler aşırı değişti. Artık o emektar Anadolu aşkları, 30, 40 sene devam eden bu arada yaşlanmalar aşırı bedava olmuyor. Bunun düşüncesince de kullanmakta olanları anlıyorum. Çünkü evren ve devir eskisi kabil değil. Ben samimiyete aşırı mümin biriyim. Ayrılığın da sevginin de içtenlikli olması benim düşüncesince yeterli. O sebepten dolayı herkes samimiyetimle yaşadım şu anne derece yaşadığım gelişigüzel şeyi ve aşırı dobra zikrediyorum herkes emektar arkadaşlarımı.
"Hayal kurmaya bitmeme etmeli, enseyi de karartmamalı"
Ama hala sevda mevcut ve sevda bitmeme ediyor yaşamda değil mi?
Evet, yaşamda sevda bitmeme ediyor. Devam etmezse anlaşılan sahn olmuyor.
Peki sonuç namına beyan etmek dilediğiniz ortak bilinçlilik varmı sizi okuyacaklara ve izleyenlerinize?
Balkan Ninnisi'ni izlesinler. Zor dönemlerden geçiyoruz. Gençlerin de aşırı zorlandığını biliyorum. O kardeşlerimin de yalnızca manzara kurmaya bitmeme etmelerini ve enseyi karartmamalarını istiyorum. Çünkü ayrıksı ortak alternatif sunamıyoruz şu anda. Umarım gelişigüzel bilinçlilik dobra olur, yeryüzü için. Güzellikler, samimi, sevgiler dilerim. Çok teşekkürname ederim size de. Çok saf olun, sevgiler.
