USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Yaşam

Atatürk'ün cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarına evinde itinayla bakıyor

Kocaeli'de canlı göz bağcı Sermet Erkin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının arkası sıra İstanbul kent Tiyatroları sanatçıları çeşidinden düğü levhalardan hazırlanmakta olan ve cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarını evinde itinayla saklıyor.

Atatürk'ün cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarına evinde itinayla bakıyor
09-11-2021 12:19
09-11-2021 12:19
Kocaeli

Çocukluk devrinde tanıştığı dünyaca adlı sanlı göz bağcı Zati Sungur'dan etkilenerek bu sanatı hazırlamaya süregelen Sermet Erkin'in (64) Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yaşamış olduğu evinde, 50 salname sanat yaşamı boyunca biriktirdiği kitaplar, dergiler ve plaklar arazi alıyor.

Erkin, namına temaşa sanatçısı Necdet Mahfi Ayral'dan kalan, 1938 senesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün arkası sıra İstanbul kent Tiyatroları sanatçıları kabilinden düğü levhalardan hazırlanmakta bulunan ve cenaze kortejinde taşınan çelengin parçalarını da evinde muhafaza ediyor.

"Evimdeki en kıymetli parça bu"

Sermet Erkin, AA muhabirine, İstanbul kent Tiyatroları kostüm sorumluları Hamdi Şarlıgil, Adnan ve Osman Görgün ile temaşa sanatkarlarının Atatürk'e bulunan sevgilerini ve ölümünden duydukları üzüntüyü belirtmek düşüncesince sabaha denli iri çelenk hazırladıklarını anlattı.

Bunun çiçek çelengi olmadığını, düğü levhalarla işlenmiş hususi müşterek çelenk bulunduğunu özetleyen Erkin, "Ortasına da 'İstanbul Belediyesi kent Tiyatroları Sanatkarları' niteleyerek yazmışlar. Cenaze kortejinde bu çelengi taşımışlar. Hatta o çağ frak giymişler, çelengi münavebeli taşımışlar zira aşırı iri çelenk. Çelengi Sarayburnu'na denli taşımışlar, sonradan bunu saklamışlar. Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli esnasında gene bu çelengi taşımışlar. Daha sonradan bu çelengi İstanbul'a getirerek aralarında hisse etmişler." niteleyerek konuştu.

Erkin, çelengi karşılayıcı sanatçılar ile bu çelengin Atatürk'ün cenaze kortejinin en uğrunda taşındığı anda çekilen fotoğrafları da sakladığını anlattı.

Tiyatro sanatçısı Necdet Mahfi Ayral'ın bu çelengin parçalarını kutunun ortamında sakladığını, 2004'te ölüm etmesiyle kızının bunları namına verdiğini söyledi.

Çelenk parçalarını Ayral'ın gizlediği biçimde muhafaza ettiğini dile getiren Erkin, "Zannediyorum Necdet hocadan sonradan kimsede parçaları kalmadı. Kutunun üstünde Necdet Mahfi'nin el yazısıyla 'Hatıra Atatürk çelenk malzemeleri 1938' yazıyor. Bütün piyes, kitap, şapka, kravat, gözene üzere aksesuarlarını saklıyordu. Bana 'Bunlar senin evladım' diyordu. Ama ego sağken almadım zira onlar onun yaşamının müşterek parçasıydı. Vefatından sonradan kızı Jeyan Hanım 'Al bunlar senin.' dedi." ifadelerini kullandı.

Erkin, çelenk parçalarının aşırı iyi yapıldığını belirterek, "Pirinç levhalarla yapılmış, sıradan çalışma verip yapmışlar. Evimin üç katında Türk tiyatrosunun tarihini özetleyen kitaplar, aksesuarlar, dergiler var. Bunlar ortamında en kıymetli parça bu. Kızım Nazlı eve mevrut her insana 'Baba Atatürk'ün çelengini gösterelim.' derdi. Aynı cümbüş onlara da geçti." dedi.

"Hatırasıyla yaşamaya bitmeme edeceğiz"

Gazi Atatürk'ün sanata ve sanatçıya verdiği ciddiyete ayraç fail Erkin, Ayral'ın ve gayrı temaşa sanatçılarının onunla yaşamış olduğu anılarını dinleme olanağı bulmuş olduğu düşüncesince kendisini aşırı bahtlı hissettiğini dile getirdi.

Atatürk'ün bugün 20.00'de başlamış olacak tiyatroya geç kaldığını, o dönem, sanatçıların vatandaşları bekletmemek düşüncesince gösterimi, duyurulan saatte başlattığını aktaran Erkin, "Muhsin Bey, oyunu başlatıyor ve Atatürk bugün 20.05'te geliyor. 'Paşam, kılıç sizin öğrettiğiniz şekilde, çecik verdiğiniz kıymeti bilerek, halkın kıymetine bulunan saygımızdan ötürü, piyesi çecik duyuru ettiğiniz saatte başlattık.' diyorlar. Atatürk, 'Doğru yapmışsınız çocuklar. Doğrusu da budur. Geç kalmamalıydım.' diyor." ifadelerini kullandı.

Erkin, sanat hayatında gayrisıhhi asrı geride bıraktığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Atatürk ile aşırı andıran temasta ergin Safiye Ayla, Vasfi Rıza, Bedia Muvahhit ile yaşadım. Atatürk'ü onlardan çevrim devir aşırı muhtelif şekillerde dinledim. Hepsinde şu biçimde müşterek hasret vardı: 'Ah Atatürk başkaydı, Atatürk'ün devrinde sanat bambaşkaydı. O devirde kadir bambaşkaydı. Turneye gittiğimiz devir trenden bizi ilbay karşılardı, ilçebay karşılardı.' Bunları aşırı duyduğum, işittiğim düşüncesince daima içimde 'Keşke Atatürk'ün vaktiyle yaşasaydım' niteleyerek müşterek gücenmişlik vardı. Bir de beni nedense Atatürk'e benzetirlerdi. Çocukken de benzetirlerdi. Hatta müşterek öğretmenim bana 'Kemal' derdi. Hatırasıyla yaşamaya bitmeme edeceğiz. Umarım el birliğiyle sanat, onun bıraktığı dönemden, aşırı şimdi faziletkâr dönemlerine ulaşacak."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler