Sakarya
Sakarya'nın Hendek ilçesinde medya, reklam ve gayrimenkul sektörlerinde etkin 38 yaşındaki Gürkan Özer, yaklaşık 24 sene ilkin meydana mevrut depremde oturmuş olduğu yapının çökmesi kararı enkaz altında kaldı.
Yıkıntılar altından 8,5 sayaç sonradan çıkarılan Özer, afetzedelere araştırma görevlisi edinmek şartıyla dostlarıyla 2014'te AFAD çatısı altında kurmuş oldukları Sakarya Arama Kurtarma Ekibi Derneğinde (SAKE) başbuğ yardımcısı oldu.
Boğulma, geçmiş yardım, kaybolma ve âşık olayları ile deprem kadar afetlerde kontrol kurtarmada şahısların yardımına koşan Özer, topluluk üyeleriyle "asrın felaketi" kendisine nitelenen, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklükteki depremlerde enkazda kalanlara imge oldu.
Özer'in de ortamında bulunmuş olduğu 66 SAKE gönüllüsü, kıyamet sahasında kontrol istirdat hizmetinin indinde depremzedelerin gelişigüzel ayrışık gereksinimi düşüncesince sahada fariza aldı.
"İnsanların gelişigüzel sıkıntısına imge olmaya çalışıyoruz"
Kahramanmaraş'ta alan koordinasyonunu örümcek Özer, AA muhabirine, iklim şartlarının yumuşamasıyla ekiplerin alana gelmiş şekilde sıkıntıları giderdiğini söyledi.
Sahada bire birlikte sürede toplumsal medyadaki bilim kirliliğiyle mücadele etmek durumunda kaldıklarına yer veren Özer, "Mesela 'devlet yok' dedikleri noktada, şayet orada kontrol istirdat ekiplerinin aracı, gönüllüler de var ise mutluluk oradadır. Çünkü tığ orada devletin eksikliğini hissetmedik. Vatandaşlarımız hakkıyla sahada olanlardan bilim alırsa akilane bilgiye nail olur." dedi.
Özer, kullanmakta olanları enkazdan çıkardıktan sonradan yaşadıkları luğu tanım etmelerinin olanaksız bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"1999 depreminde ego de 8,5 sayaç sonradan enkazdan çıktım. Üyelerimiz depremi yaşadıkları düşüncesince gerçekte mevzuyu bilici insanlarla yola çıktık. Göçük altında o şahısların nite ruhiyat arasında bulunduğunu biliyorum. Anlıyorum zira onların ne yaşadığını. Göçük içerisindeyken şöyleki birlikte bilinçlilik yaşıyorsunuz? İlk dakikalarda nağme duymadığınız devir umutsuzluğa kapılıyorsunuz. Umutsuzluk, insanı ölüme götürüyor ama birlikte müddet sonradan şahısların sesini duymak, size imge aşıladığı düşüncesince dirilik havliyle ayakta kalmayı, sabredebilmeyi öğretiyor."
Bölgede kontrol istirdat faaliyetinin indinde gerçekte ruhsal bakım verildiğini de özetleyen Özer, "Kadın arkadaşlarımız ailelerle ilgileniyor. Çocuklarla ilgilenen arkadaşlarımız var. Bir açıdan oradaki şahısların gelişigüzel sıkıntısına imge olmaya çalışıyoruz." diyerek konuştu.
"Bütün yorgunluğumuz onları çıkarınca bitti"
SAKE Derneği Başkanı Erdal Aydın da Hendek Belediyesinin tahsis etmiş olduğu araç ile 22 kişiyle kıyamet sahasında çalışmaya başladıklarını kaydetti.
Aydın, SAKE kendisine 10 güneş fariza bitirdikleri deprem sahasında 12 yaşama dokunduklarını bildirerek, "Bütün yorgunluğumuz onları çıkarınca bitti." dedi.
Binanın ortamında dümdar depreme yakalandıklarını vurgulayan Aydın, "Arka tarafımız çökmeye başladı, ön yandan depar belgesi namına kaçarken tepeden molozlar düşüyordu. Ekip arkadaşlarımızla bekledik. Molozlar endişe o aradan kaçtık. Üzerimize de az buçuk moloz düştü. Omuzumuzdan da yaralandık ama bunları görmüyoruz. Oradan çalışkan çıkarmanın luğu bizlere yetiyor." diyerek konuştu.
Gönüllü Kirencigil, depremzedeyle yaşamış olduğu "yelek" diyaloğunu anlattı
Dernekte 2015'ten bu yana fahri etkin Sakarya Üniversitesi Afet ve Acil Durum Yönetimi Bölümü talebesi Salih Kirencigil ise enkazdan 58 sayaç sonradan kurtardıkları Emine Kızıloğlu ile yaşamış olduğu diyaloğu şöyleki anlattı:
"Biraz kaygılıydı, sakinleştirdim onu. Sonra o da bizi görür görmez kendini dobra hissetmeye başladı. Çıkarınca teşekkürname etti, tığ de ona teşekkürname ettik, bizlere baş döndürücü araştırma görevlisi ha içeride. Emine teyzenin yeleğini yok etmek durumunda kaldık; 'Onu kesmeyin, toy diktim.' dedi. 'Emine ana yarısı iptila ika yenisini alırız.' dedik. 'Yok onu zat emeğimle diktim, himmet var.' dedi. Sonra 'Sen hoşnutluk da baştan dikersin.' dedik. Böyle arzusu olmuştu bizlerden ama karşılayamadık."