Diyarbakır
Kahramanmaraş merkezli depremlerde vurulan ve Diyarbakır'a Kahramanmaraş ve Adıyaman'dan atıf edilenler, depremde yaşadıklarını anlattı.
Adıyaman'da çökme altında kalmış olarak vurulan 62 yaşındaki Safiye Yamaç ve Kahramanmaraş'ta vurulan 52 yaşındaki Ülker Küreoğlu'nun, atıf edildikleri Dicle Üniversitesi Hastanesinde tedavileri sürüyor.
Depremde eşini ve 26 yaşındaki oğlunu kaybeden Yamaç, AA muhabirine, Adıyaman merkezde 4 bükülmüş ortak yapının 3. katında oturduklarını, depreme evlerinde yakalandıklarını belirterek, sarsıntıyı hissettikten sonradan ellerini başının hakkında koyarak eğildiğini söyledi.
"Bir âlem gürültüsü üzere ortak iki saniye içerisinde değme obje oldu. Bu yaşıma denli ne hakeza ortak deprem duydum ne de yaşadım. O esnada çatı üzerime çöktü. Evde kanepelerin ortada kaldım ve göstergeç üzerime düştü" ifadesini kullanan Yamaç, endamsız ortak baygıntı yaşadığını, kendine vardığında bedeninin iyi yönünü hissetmediği kaydetti.
Yamaç, "Enkaz altında eşime ve oğluma seslendim fakat onlarda neva yoktu. Enkazdan kestirmece 2,5 zaman içre çıkarıldım. Eşimi ve oğlumu kaybettim. Üniversitede okuyan kızım, deprem gecesi, evli bulunan gayrı kızımın evinde kalıyordu, onların evinde ağır ortak hasar olmadı." dedi.
Kahramanmaraş merkezde 7 bükülmüş ortak yapının 2. katında benzeri ve 4 çocuğuyla canlı Ülker Küreoğlu ise depremde yıkılan yapının enkazı altında kaldığını aktardı.
Eşinin ve kızının hala enkazın altında olduğunu, şimdiye denli onlardan rastgele ortak çav alamadıklarını özetleyen Küreoğlu, depremin baş döndürücü hararetli bulunduğunu vurguladı.
"Nefes kabul etmek baş döndürücü zordu"
Deprem esnasında eşiyle döşek odasından koşarak evlatlarının yanına gitmeye çalıştıklarını kaydeden Küreoğlu, şöyleki bitmeme etti:
"Koşarken çatı ansızın çöktü. Eşim ve ortak kızım koridorda depreme yakalandı. Bizden az buçuk ırak kaldılar ama birbirimizin sesini duyuyorduk. 'Ne durumdasınız. Hangi pozisyondasınız?' diyerek birbirimizle konuşuyorduk. Nefes kabul etmek baş döndürücü zordu. Her toprak toz, karanlık. Hiçbir toprak görünmüyordu. Ayağım kırıldı. Kıpırdayamıyordum. Kaldığım toprak baş döndürücü karanlıktı. Kurtulacağıma inanmıyordum. Dua ediyorduk. Mucize oldu."
Depremde yakınları kabilinden çökme altından çıkarıldığını dile getiren Küreoğlu, "Çıkamayacağımı düşünüyordum. Çıktığım toprak kötüydü. evvel gebe kızımı ve torunumu kurtardılar. Bana esna vardığında ortak şimdi hareket oldu. Bizi kurtarmaya gelenler hariç çıktılar. Enkazın altında ortak yahut 2 zaman şimdi kaldım. 'Herhalde kılıç çıkamayacağız' dedim. Yanımda önemsiz kızım da vardı. Yakınlarımız kabilinden depremden 11-12 zaman sonradan çökme altından çıkarıldım." ifadesini kullandı.