Hatay
Karacabey ilçesinde canlı ve bire ortak sürede güvercin yetiştiricisi bulunan Tüydeş, depremlerin arkası sıra facia bölgesi düşüncesince Bursa'da meydana gelen iane faaliyetlerine katıldı.
Tüydeş, önceki depremlerden ortak iki gündüz sonradan göstergeç ekranlarından enkazların üstünde uçuşan güvercinleri görür görmez onlara iane edilmesi icap ettiğini düşünerek, çalışmış bulunduğu Karacabey Belediyesinin görevlendirmesiyle Hatay'a geldi.
Enkazları ortak tane hiç gezen Tüydeş, deprem dolayısıyla kümesleri yıkılan yahut sahiplerinin ilgilenemediği kuşları yaşatmaya çalışıyor.
Yakalayabildiği kuşları kafeslere koyarak yetkililere konfirmasyon fail ve baştan sahiplendirilmeleri düşüncesince emek vermek yürüteç Tüydeş, ulaşamadığı kuşlar düşüncesince ise alana olta bırakıyor.
Alper Tüydeş, AA muhabirine, deprem olunca tamamı Türkiye kadar kendisinin de kanun boğulduğunu söyledi.
Hatay'ı baş döndürücü sevdiğini ve adeta ikinci memleketi kadar gördüğünü özetleyen Tüydeş, "Depremin bulunduğu önceki andan itibaren burada bulunan biteni daima görüntülük karşısında mahzunca izlemiştik. Yapabileceğimiz ortak nesne yoktu. Biz de yaşadığımız kentte elimizden geldiğince iane ve Bursa'da kombinezon mevzularına asistan olmaya çalıştık." dedi.
"Onlar da ortak dirilik taşıyor"
Tüydeş Hatay, Adana, Osmaniye ve Gaziantep kadar kentlerde güvercin yetiştiriciliğinin baş döndürücü yayılmış bulunduğunu dile getirerek, laflarını şu şekilde sürdürdü:
"Bu yetiştiricilerin beslediği kuşların dayanıklı çoğunun kümesleri, evleri yıkıldı, malikleri çökmüş altında kaldı yahut kişi dertlerine düştüler, canlarının dertlerine düştüler saf olarak. Bu arasında küsurat güvercinlerle ait de biçimsiz sahneler ekrana yansımaya başlamıştı. Ben de bu mevzuda ortak şeyler yapabileceğimi fikren yola çıktım. Burada kedi, köpeklerle ilgilenenler yahut iri ve küçükbaş hayvanlarla ilgilenenler mevcut fakat güvercinler az buçuk da uran müstelzim ortak alan. Ben de bu mevzuda görmüş geçirmiş olduğum düşüncesince alana geldim."
Birkaç girintisiz çıkıntısız ekipmanla güvercinleri yakalamaya çalıştıklarını aktaran Tüydeş, kuşların baş döndürücü yüksekte mevcut hayat sahalarına ise hayatlarını idame ettirebilmeleri düşüncesince buğday, olta bıraktıklarını söyledi.