1988-1989 sezonunda Galatasaray'ın geçmiş yarıyı 3-0 önde bitirdiği, ikinci yarıda ise Fenerbahçe'nin gol yemeden 4 gol kaydedip 4-3 kazanılmış olduğu Türkiye Kupası maçında sarı-lacivertlilerin 3 golünü atan ve o tarihten bu yana daim o maçla anılan Hasan Vezir, açıklamalarda bulundu.Bodrum'da planlı birlikte imza gününe eklenen emektar ulusal futbolcu, zamanımız futbolundan keyif almadığı düşüncesince dü buçuk senedir karşılaşma izlemediğini dile getirerek, "Bizim oynadığımız dönemdeki futbolla aktüel futbol meydanda baş döndürücü ayırt var. Çünkü bizim dönemdeki futbolcular, doğrusu isteyerek oynardı. Sahaya çıktıkları devir keyif alırdık. İzleyenlere de keyif aldırırdı. Ama demin mükemmel tersi. Büyük paralara imza atıyorlar. Ben rollendirirken keyif aldıklarına da inanmıyorum. İzleyen de bu kere onlara uyuyor, onlar da keyif almıyorlar. Ben dü buçuk seneden bu yana futboldan keyif almadığım düşüncesince karşılaşma izlemiyordum. Şimdi az buçuk azıcık izlemeye başladım fakat gene keyif almıyorum. Bizim dönemle bu çevrim meydanda baş döndürücü ayırt var. Biz acemi ruhla oynuyorduk o zamanlar. Biz imza atarken mukavelemizde o nukut yazmazdı. Sadece minimal ecir yazardı" dedi."Formayı kaybetmemek düşüncesince hastalıklı özürlü oynardık"Formayı kaybetmemek düşüncesince sahada canla başla oynadıklarından lakırtı fail Hasan Vezir, "Tekmeye bellek atardık. İlk zamanlarda hakeza dobra sahalar, dobra toplar, dobra formalarla oynamadık. Ama isteyerek oynardık. Ama demin topçu şişman paralara imza atıyor. Garanti servet birlikte de. Bizim çağda biçim peşinde insan yazmazdı. O devir 9'u sen giyerdin, erte ego seni kesersem 9'u ego giyerdim. Yedek tükenmek düşüncesince hastalıklı özürlü oynadığım maçları bilirim. Aslında bu zamanda olsam ihtimal de birlikte dü hafta oynamayacağım haldeki birlikte sakatlığım vardı fakat tığ o sakatlığı dava etmezdik. Antrenmanda olsun, maçlarda olsun kazanç topumuzu oynardık. Çünkü oynarsak servet kazanacağız, oynarsak formamızı ayrıksı birlikte oyuncuya kaptırmayacağız. O zevkle, o afiyetle oynardık. Ama demin biçim numarası peşinde yazıyor. O biçim tapulu malı. Oynarken de baş döndürücü şişman nukut almış olduğu düşüncesince aklında baş döndürücü birlikte tomar başağrısı yok. Oynanan futbol meydanda zaten" dedi."Doğru yönetilen kulüpler dokunca etmez"İyi yönetilebilen takımların maddesel başağrısı yaşamayacağını da laflarına ekleyen Vezir, "Mesela federasyon demin 3 puana servet veriyor. Havuz parası çıktı. Sezon başlangıcında ligin sıralamasına mucibince kulüplere servet dağıtılıyor. Sponsorlar var. Bizim günümüzde elden biricik reklam olurdu. 4-5 pare varlıklı hoşgörülü olurdu. Onlar öz paralarını kulübe namus borcu yerine verirdi, transferler o biçimde olurdu. Sonra birlikte biçimde paraları art alırlardı. Şimdi o havuz parası kulüplere yetiyor. Eğer akıllıcasına nukut verilerek transferler yapılırsa yeter. Eğer kusur dümen var ise o pakt dokunca ediyor. Doğru yönetilirse o pakt dokunca etmiyor. Şimdiki futbol maatteessüf böyle. Ben keyif almıyorum" ifadelerini kullandı.Hamdi Yörür
