Yaşam

Kars'ın Tunçkaya köylüleri yaşamlarını Keçivan Kalesi'nde sürdürüyor

Yöre halkının iskân hesabına yegâne antre kapısı bulunan surlarla çevrilmiş kale kapısını kullandığı köyde, cami, kilise üzere birtakımı zamanı yapıların da kalıntıları bulunuyor.

Kars'ın Tunçkaya köylüleri yaşamlarını Keçivan Kalesi'nde sürdürüyor
29-07-2022 14:07
Kars

Kars'ın Kağızman ilçesinde mevcut Keçivan Kalesi'ndeki Tunçkaya köyüne, çevresi surlarla kuşatılmış kalenin kapısından antre yapılıyor.

Tunçkaya köylüleri, etraflıca senelerdir yalman kayalıklar üstünde arazinin pozisyonuna layıkıyla mensur edilen ve halen birtakım uğur kalıntılarının bulunmuş yer aldığı zamanı Keçivan Kalesi'nde yaşam sürüyor.

Yöre halkının yerleşme adına müşterek tane antre kapısı bulunan surlarla kuşatılmış kale kapısını kullandığı köyde, cami, kilise kabil birtakım zamanı yapıların kalıntıları da bulunuyor.

Yerleşim yerini çevreleyen surların birtakım yerlerde harap durumda yer aldığı 80 haneli "kale köy", alana mevrut yerel ve ecnebi turistlerin de beğenisini çekiyor.

Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, AA muhabirine, Kağızman'ın 34 kilometre kuzeybatısında Aladağlar'ın eteklerinde Aras Nehri'nin elden kenarında mevcut Keçivan Kalesi'nde Tunçkaya köyünün olduğunu söyledi.

"Kale tarihin nice devrinde yıkma edildi"

Kalenin kimler çeşidinden yapıldığının kemiksiz adına bilinmediğini tabir fail Arslan, şu detayları verdi:

"Çağdaş kaynakların anlatımından hareketle kalenin kuruluşunun Roma devrinde yer aldığı için bahsedebiliriz. Hatta bu zamanda kale Artageria Kalesi adına adlandırılmaktadır. Keçivan Kalesi başta Abbasiler devrinde Abbasi halifesi Ebu Cafer Mustansır Billah El-Mansur Bin Zahir'e ilişkin adına egemenlik sürmüş, arkası sıra Moğol devrinde Hulagu Han çeşidinden yıkma edilmiş ve kalede canlı insanoğlu katledilmiştir."

Arslan, kalenin devir hin şişman tahribatlara verilen kaldığını belirterek, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1554 yılındaki Nahcivan Seferi esnasında Lala Mustafa Paşa çeşidinden kalenin fethedildiğini ve Osmanlı topraklarına engelleme edildiğini dile getirdi.

Evliya Çelebi'nin Keçivan Kalesi'nden bahsettiğine ayraç fail Arslan, "Evliya Çelebi, 1640 senesinde yaptığı seyahatinde bu kaleye de uğrar ve buradan 'Geçkovan', 'Dudman Kalesi' diyerek bahseder. 'Dudman' Osmanlıca müşterek söz olup, hanedan, aile, oymak manalarına gelmektedir. Buradaki Geçkovan ifadesinin giderek günümüze Geçivan, Keçivan çeşidine dönüştüğü direnerek muhtemeldir. " diyerek konuştu.

"Osmanlı döneminden birtakım bakaya bulunuyor"

"Tek Kapılı Kale" adına da tanıdık zamanı binanın arasında Osmanlı döneminden kalma gövde duvarlarının müşterek bölümü ile sıhhatsiz yemeni nişli mihrabı ile vasıl cami, yunak ve kilisecik kalıntılarının bulunduğundan bahseden Arslan, şöyleki bitmeme etti:

"Bazı kaynaklarda kalenin doğusunda 12. asır yapıtı müşterek Selçuklu yahut Saltuklu kümbetinin varlığından bahsedilir. Hatta kümbetin gövde duvarları üstünde ejderha kabartmalarının yer aldığı üstelik tabir edilmektedir. Kümbete ilişik kitabenin ise Ruslar çeşidinden yöreye yerleştirilen köylüler çeşidinden söküldüğü ve burayı kendilerine ziyaretgah icra ettikleri belirtilmektedir. Ancak hakeza müşterek kubbe günümüze ulaşamamıştır."

Tunçkaya Köyü Muhtarı Ahmet İnanç da zamanı müşterek köyde yaşadıklarını anlattı.

Surlar zarfında yaşam sürdüklerini kail İnanç, şunları aktardı:

"Çocukluğumuzda bura 'Geçivan' adına söyleniyordu. Köyümüz, 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'ndaki şehidimiz Şevket Çil'in adıyla anıldı. Ondan sonradan Tunçkaya adına adı değiştirildi ve hakeza bitmeme etti. Ziyaretçiler turlarla geliyor ve buraları gezip bilim alıyorlar."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?