USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Türkiye'nin kurumsal ihracat serüveni 131 yaşında

İstanbul Ticaret Üniversitesi ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şefik Memiş, "Türkiye’nin önce ihracatı heveslendirme merkezi kendisine 1891’de faaliyete süregelen Osmanlı Ticaret Müzesi’nin (Numunehane-i Osmani) üstünden 131 sene geçti." dedi.

Türkiye'nin kurumsal ihracat serüveni 131 yaşında
12-11-2022 13:08
İstanbul

İstanbul Ticaret Üniversitesi ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şefik Memiş, Türkiye’nin kurumsallaşmış ihracat yolculuğunun 1891 senesinde başladığını söyledi.

AA muhabirinin sorularını cevaplayan Memiş, Osmanlı Ticaret Müzesi'nin Türkiye’nin geçmiş ihracata heveslendirme merkezi olarak, toy aut pazarlar bulunmasından mukteza mevzuat altyapısına, ihracata bağlı geçmiş kavramların oluşmasından aut tanıtıma denli nice bölgede silinmeyecek müşterek geleneğin şekillenmesine yardım sağladığını söyledi.

Osmanlı Ticaret Müzesi'nin kurulmasıyla hem kamunun hem hususi bu sektörün ihracatı mihrak noktasına aldığını dile getiren Memiş, "Bu amaçla İstanbul’da ticaretin kalbinin attığı Mercan Yokuşunda, hâlâ ayakta kalmayı başaran doğu Çarşısı tutuldu. İmparatorluk kâffesi valileri, tecim ve endüstri göz başkanları, doğu Çarşısı’nda faaliyete süregelen Numunehane-i Osmani’ye, doğrusu Osmanlı Ticaret Müzesi’ne, verim numuneleri sevk dair vazifelendirildi.

Amaç, Osmanlı vilayetlerinde,diğer adıyla Osmanlı Ticaret Müzesi, Dersaadet Ticaret Odası içerisinde kümelenen Osmanlı tüccarlarının mütebeddil tecim ve istihsal anlayışına kadem şişirme haber çabalarının somutlaşmış geçmiş kurumudur. Türkiye’nin geçmiş ihracatı heveslendirme merkezi şekilde 1891’de faaliyete süregelen Osmanlı Ticaret Müzesi’nin (Numunehane-i Osmani) üstünden 131 sene geçti." sanarak konuştu.

Sultan 2. Abdulhamid'in ihracatı açık açık çoğaltma dair ağırbaşlı icraat yaptığını aktaran Memiş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Abdülhamid ile beraberce esas müşterek belirleme yapılır ve deniliyor ki; toy istihsal tarzını devletimizde yerleştirmenin en ehemmiyetli şartı, domestik müşterek hususi dal oluşturmakla mümkündür. Bu amaçla bulunan boşluk yöntemi geliştirilerek uygulanıyor. Böylece dü nesne yapılıyor. Birincisi, kapital birikimi ve yetişkin girişimcisi sıfır Türk ve Müslümanlara ayrışık istihsal imtiyazları veriliyor.

Böylelikle onların bu imtiyazla yanlarına bulacakları müşterek ekalliyetten veya ecnebi kapital ile endüstri ve ticari organizasyon kurmalarının önü açılıyor. İkincisi ise yetişkin domestik insanoğlu gücü eksikliği hissedildiği düşüncesince en emniyetli ve sadakatli müteşebbis grubu, talih hizmetindeki görevliler arasından seçiliyordu. Dolayısıyla Abdülhamid devri işyar müteşebbis sürecinin zirveye çıkmış olduğu söylenebilir.

Böylece aydın yazmış, talih ve kırtasiyecilik deneyimi olan, güvenilirliği sınav edilmiş, ülkede ve dünyada gelişimleri bilici kullanıcılarını girişimcilikte kullanılması yeğleme edildi. Bu yöntemle Türklerin hem ticaret, endüstriyalizm ve istihsal yapmaları sağlanıyor; bununla beraber kapital birikimi olmamasının sefer açmış olduğu engeller ortadan kaldırılıyordu.

Sadece 1886 senesinde maruz şu imtiyazlar bu tezin ne denli akilane bulunduğunu göstermeye yeter: “Kağıt Fabrikası İmtiyazı Serkurenâ Osman Beyefendi’ye (1886); Porselen ve Fayanstan Tabak ve Kapkacak İmal Eden Fabrika imtiyazı Ticaret ve Ziraat Nezareti Mektupçusu (Yazı İşleri Sorumlusu) Salih Münir Bey’e; Buz Fabrikası imtiyazı Bekçibaşı Salim Ağa’ya; İplik, fanila, yün ve hav kumaş, hav emtiası ve fes fabrikası imtiyazı Şura-yı Devlet (Danıştay) üyesi Ahmed Beyefendi'ye verilmişti."

Türkler geçmiş fuardan itibaren evren ihracat piyasasında

Osmanlı Devletinin son zamanların gerekliliklerini yakalayarak evren fuarlarına hususi ehemmiyet gösterdiğini bildiren Memiş, "Dünyanın geçmiş fuarı 1851 Londra Dünya Fuarı’dır. Türkler bu fuarda dokumacılık, ekincilik ve bulunan Osmanlı endüstri ürünleriyle yerlerini almışlar, nice bölgede rütbe kazanmışlardır. Özellikle Manchester fabrikatörlerinin en aşırı görüşme etmiş olduğu pavyon olmuş, biricik Türk oluşum örnekleri bunlar çeşidinden imitasyon edilmiştir. Sonrasında planlı Paris, Londra ve Viyana evren fuarlarında da Türkler baştan sona var olmuştur.

Bu bizlere ne sağlamıştır? En önemlisi dünyada üretimin ne yönde gittiğini öğrenmemizi, domestik üretimin evren ile yarışacak vasıflara getirilmesinin vazgeçilmez bulunduğunu ve gereğini yapmamızın geçişsiz bulunduğunu öğretmiştir. Bu nedenle Osmanlı Hükümeti sanayiyi yükseltmek ve düzelti kılmak düşüncesince yapılması gerekenleri belirleme kılmak düşüncesince müşterek komite topladığında, geçmiş üç önlemin süresince fuar ayarlamak de bulunmuştur. Hatta müşterek aşama ileriye gidilerek, 1863’te devletin ve hususi bu sektörün gayretiyle Türklerin geçmiş millî fuarı Sultanahmet’te düzenlenmiştir." ifadelerini kullandı.

Memiş, bugünün değerli ihracatçılarının, dünün kavi şartlarında sefer meydan öncülerini okuması icap ettiğini vurgulayarak, "Emir Şekip’in ifadeleriyle söylersek; Sultan Abdülhamid çağında yapımına başlanan Hicaz Demir yolu, ağız ağıza domestik kapital ile Osmanlı insanoğlu gücüyle, Osmanlı mühendisleriyle yapılmıştır.

O devir eller ‘Türkler, Müslümanlar bunu ellerine yüzlerine bulaştırırlar, bu kuvvetli alternatifini başaramazlar’ niteleyerek küçümsüyorlardı. Abdülhamid de inatla Hicaz Demiryolu’nun lahut toprakların hatırası, Resulullah Efendimizin ruhaniyeti namına Müslümanlar çeşidinden yapılması istiyordu. Ayrıca bu kuvvetli yolu, 30 senedir meydana getirmeye çalışmış olduğu domestik istihsal birikiminin semeresi olacaktı.

Nihayetinde bu hat, evren kuvvetli yollarının müşterek şaheseri şekilde meydana çıktı. Değil yabancılara, İslam dünyasından da nice insanoğlu bu hattın yapılacağına inanmadığı düşüncesince şahsen kıymetlendirmek az daha heyetler gönderdiler ve o devir bizlerin de yapabileceğine inandılar. O sebepten dolayı Hicaz Demiryolu, Türklerin bayındırlık işlerini de başaracaklarını, domestik kapital ve domestik işgücüyle ispatlamasıdır. Böylelikle kaybolan güvenlerini baştan kazanmalarıdır. Kanaatime uyarınca 21. asrın başlangıcında da benzeşim müşterek durumla gönül rahatlığı karşıya kaldık. Türkler, bu mevzuda geçmişten aldıkları dersle, ehil oldukları özgüveni güçlendirdiler ve domestik istihsal atığında aşırı ehemmiyetli müşterek eşiği geride bıraktılar." dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3799+64
2Fenerbahçe3796+62
3Trabzonspor3764+17
4Başakşehir FK3758+10
5Beşiktaş3756+6
6Kasımpaşa3753-4
7Alanyaspor3751+3
8Sivasspor3751-8
9Çaykur Rizespor3750-8
10Antalyaspor3748-5
11Adana Demirspor3744-3
12Samsunspor3743-8
13Kayserispor3742-12
14Gaziantep FK3741-8
15Konyaspor3741-11
16MKE Ankaragücü3740-4
17Hatayspor3738-9
18Fatih Karagümrük3737-5
19Pendikspor3737-30
20İstanbulspor3716-47
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Eski Günler