Ankara
Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Başkanı Zafer Soylu, akredite ettikleri helal belgelendirme müesseselerinin faaliyetleriyle son kullanıcıların verim ve hizmetlere tehlikesiz erişiminin sağlandığını belirterek "Türkiye, tarihî köklerinden sönümsüz itibarı, serbest müşterek hars coğrafyasına bulunan erişimi, kaslı nitelik altyapısı ve tecrübesiyle toptan helal pazarında reis ve manipülatör abuhava olma önünde ilerliyor." dedi.
Soylu, AA muhabirine, ihracatçıların garaz pazarlara emniyetli ürünler ile girmesi, "Türk Malı" ibareli mamüllerin haysiyet kazanması ve tüketici itimatını realizasyon kılmak düşüncesince icraat yaptıklarını söyledi.
Bu kapsamda, kurumca akredite edilmiş belgelendirme kuruluşlarınca sunulan helal belgelerinin, Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB'in sağlamış bulunduğu desteklerin kapsamına alındığını anlatım fail Soylu, "Ticaret Bakanlığının 'Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Karar Eki'nde toprak düzlük 'Destek Kapsamındaki Pazara Giriş Belgeleri' sıralamasında belirtildiği az daha elden HAK kabilinden akredite edilmiş büyüklenme ve kuruluşlarca planlı helal belgeleri, ihracata müteveccih doküman desteği kapsamında değerlendirilmekte. KOSGEB İşletme Geliştirme Destek Programı çerçevesinde ise HAK'tan ve HAK kabilinden akredite edilmiş büyüklenme ve kuruluşlardan alınacak belgeler, KOSGEB desteğinden yararlanabilmektedir." diyerek konuştu.
Soylu, helal belgelendirme dair Türkiye'nin pozisyonuna yer vererek "Helal" teriminin yasaklanmamış, müsaade sunulan ve kurallara makul anlamının indinde sağlık, harbilik ve hıfzıssıhha şartlarına uygunluğu da içerdiğini bildirdi.
Gıdanın indinde dayanıklı baş döndürücü verim ve hizmetin de helal piyasa ortamında toprak aldığına ayraç fail Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"Helal belgelendirmesi dalında Müslüman devletler arasında kuma müşterek anahtar oluşturulamadığı görülmekte. Küresel kurda helal verim ticaretinin artması, değişik helal standartlarının ve belgelendirme sistemlerinin arsıulusal tecim üstünde yarattığı engellerin belirginleşmesine defa açmıştır."
Ürün ve fariza standartlarını ve belgelendirme kurallarını belirlemenin çıkmak denli ehemmiyetli bulunduğunu vurgulayan Soylu, helal verim ve hizmetlere bağlı tüketici ve pres farkındalığının da değişik arttığını dile getirdi.
"Türkiye pazarda reis ve manipülatör abuhava olma yolunda"
Atılan adımların önemine dikkati çekici Soylu, "Türkiye, tarihî köklerinden sönümsüz itibarı, serbest müşterek hars coğrafyasına bulunan erişimi, kaslı nitelik altyapısı ve tecrübesiyle toptan helal pazarında reis ve manipülatör abuhava olma önünde ilerliyor. Bu gaye doğrultusunda yapılmış HAK, hem vatanımızda helal müsavat dalında faaliyette mevcut olmak hem de arsıulusal platformlardaki helale müteveccih girişimlerde ülkemizi asimilasyon yazar planlı çalışmaların öncülüğünü deruhte kılmak düşüncesince güç sarfiyat ediyor. HAK'ın akredite etmiş bulunduğu helal belgelendirme müesseselerinin faaliyetleriyle son kullanıcıların verim ve hizmetlere tehlikesiz ulaşması sağlandı. Ayrıca Türkiye'nin toptan düzeydeki helal belgelendirme ile helal belgeli verim ve fariza pazarından alacağı payın artırılmasına ulama sunuldu." ifadelerini kullandı.
İslam dünyasında ticareti kolaylaştırıcı, güvenilir, kuma müşterek helal belgelendirme mekanizmasının inşasına ulama sağlandığını da hatırlatan Soylu, şu şekilde bitmeme etti:
"Dünyadaki 1,8 bilyon Müslüman nüfusun istihlak alışkanlıklarına bakıldığında, mal sahası da engelleme edildiğinde 6 trilyon dolara yakın müşterek piyasa büyüklüğü görülmektedir. Helal belgeli mamüllerin metin ve temiz olması yardımıyla elden Müslümanlar kabilinden değil, gayrimüslimler tarafında da arzu görmüş bulunduğu bilinmekte. Buna karşın evren genelinde helal belgelendirme dalında kuma müşterek anahtar oluşturulamamış olup, baş döndürücü modüler bina hakim. Bu gestalt da sonuncu üründe maliyet artışı, devir ve maddesel kayıp, tüketici güveninin zedelenmesi az daha sorunları birlikte getirmektedir."
Türkiye'de helal belgelendirmenin, seçimlik müşterek bölgede toprak aldığına ayraç fail Soylu, bu alanın tüketici tercihlerine uyarınca şekillendiğini bildirdi.
Soylu, bu nedenle evren genelinde bulunduğu az daha Türkiye'de de benzeşim hastalıkların bulunduğunu anlatım ederek, "Özellikle ihracatçılar açısından değerlendirildiğinde garaz piyasaya uyarınca mütebeddil belgelendirme yöntemi ürüne arttırma maliyet adına yansıyor. Diğer taraftan, mecburi olmayıp seçimlik bölgede bulunması yardımıyla belgelendirme faaliyetinin tam ve ehliyetli eşhas kabilinden yapılıp yapılmadığının denetlenmiyor olması da mamüllerin itibarına dokunca vererek tüketici itimatını zedeliyor." dedi.
Soylu, helal belgelendirmeyi yaygınlaştırmak düşüncesince yapılması gerekenlere de değinerek, gıda el işi teknolojisinin gelişimiyle gıdalarda ağırbaşlı müşterek helallik endişesinin ortaya çıktığını söyledi.
Kamuoyunda helallik denildiğinde akla mutlak içki yada helal sıfır hayvanların etinin tüketilmemesinin geldiğini kail Soylu, şu şekilde konuştu:
"Tükettiğimiz mamüllerin helalliğinin sağlanması, tarladan çatala denli tamamı etapları aracısız ilgilendirmektedir. Bu nedenle helallik meselesinin İslami boyutunun yanı esna bire müşterek sürede uygulayım eksperlik da mucip müşterek iş bulunduğu aşikardır. Helal belgelendirme faaliyetlerinin güvenilirliği ve bu güvenin ilgilendiren tamamı paydaşlar gözetiminde yaygınlaştırılması hem İslami hem de uygulayım mevzularda tam büyüklenme ve firmaların antipatik kuvvetiyle muhtemel olabilir. Bu noktada, en makul çalışkanlık çerçevesini sunduğuna inandığımız ve ülkemizce de millileştirilmiş bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarının İslam dünyasınca benimsenmesi, hem helal belgelendirmeyi şimdi emniyetli müşterek yürütüm çerçevesine taşıyacak hem devletler arası değişik uygulamaların önüne geçecek hem de son kullanıcıların ve amme otoritelerinin kafalarında belgelendirmenin güvenilirliğine müteveccih istifham işaretlerini giderecektir."
"Helal nitelik altyapısına bağlı çapraz aşinalık mekanizması kurulmalı"
Soylu, helal kavramının, gıda ürünlerinin üretiminden tüketiciye ulaşana denli herhangi müşterek evrede sağlıklı, temiz ve nitelikli olma niteliklerini içermesi dolayısıyla tüketicilerce önemsenen müşterek husus durumuna geldiğine ayraç ederek, dünyaca maruf nice imalatçının helal doküman almasının ve hür müşterek yetke kabilinden denetlenip izlenmesinin ehemmiyetli bulunduğunu dile getirdi.
HAK olarak, SMIIC çatısı altında helal nitelik altyapısına bağlı müşterek çapraz aşinalık mekanizmasının kurulmasını önemsediklerini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"Bunun hem arsıulusal ticaretin önündeki uygulayım engelleri ortadan kaldıracağı hem de toptan açıdan tüketici güveninin tesisine iri katkılar sağlayacağı inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca memleketimiz içerisindeki helal belgelendirme faaliyetlerinin güvenilirliğinin, bu faaliyetlerin ülkemizin helal alanındaki ulusal standartları bulunan SMIIC standartları çerçevesinde yürütüldüğünün Kurumumuz akreditasyonu aracılığıyla ortaya konulmasıyla sağlanabilir. Ülkemizde helal belgelendirme mecburi değil, seçimlik müşterek alandır. Bu helal belgelerinin emniyetli olup bulunmadığı ise fakat tam müşterek müsavat kurumunun denetimiyle anlaşılabilir. Ülkemizde çalışkanlık yayınlayan firmalarımızın, helal müsavat dair yegâne resmi yetke bulunan HAK kabilinden akredite edilmiş emniyetli belgelendirme kuruluşlarından helal belgelerini almaları önemli. Bu firmaların listesine 'https://www.hak.gov.tr/helal-akreditasyon/helal-akredite-kurulus-arama' genel ağ adresinden ulaşılabilir."
