Konya
Beyşehir'de çalışkanlık yayınlayan kamış firmasının ortaklarından Abdurrahman Küçükuysal, AA muhabirine, Beyşehir Gölü'nde sodyum klorür payı düşüt bulunduğu düşüncesince sazlıkların göl kıyılarında kendinden yetiştiğini anlattı.
Küçükuysal, havzası şişman bulunan Beyşehir Gölü'nün kamışçılık düşüncesince serbest birlikte düzlük sunduğunu tabir ederek, "Bölgemizde devir içinde değersizleşmiş, aldığı kadar yıpranmamış ve ya keşfedilmemiş kamışı şirket adına değerlendirip diyar dışına gönderiyoruz. Kelimenin mükemmel anlamıyla Beyşehir'imize çöpten servet kazandırıyoruz. Gölde nötr halde bulunan birlikte malzemeyi, kullanıyoruz, hem ülkemize döviz kazandırıyor aynı zamanda bu işin ayrışık evrelerinde şahıslara baş döndürücü kabiliyetli adına da kazanç veriyoruz." dedi.
"Sezon 12. ayda başlıyor"
Sazlık sahaların şuursuz yakılmasının hem doğaya hem ekonomiye dokunca verdiğini vurgulayan Küçükuysal, kamışları ekonomiye vermek düşüncesince güç gider ettiklerini söyledi.
Kamışların mahsus zamanlarda kesildiğini tabir fail Küçükuysal, kamışın işlenme aşamalarını şöyle anlattı:
"Sezonumuz 12. ayın böylece başlar. hususi müsaade istenirse ve coğrafya da uygunsa bu küçük ay başına denli bitmeme edebilir. Göl kıyısında orakla, elle hasat yazar biçtiğimiz kamışları, kıyıda 'hu' sanarak adlandırdığımız küme biçimine getiriyoruz. Olgunlaşması düşüncesince bunların üstünden birlikte şita geçirmesini bekliyoruz. Bu halde yaprağını döküp kuruyor, renkleniyor. Olgunlaştıktan sonradan ilkbaharda işlemeye başlıyoruz. Kamışların yaprağını, yabanıl otlarını, kalınlarını açmak yoluyla mahsus birlikte ölçün ölçüye getiriyoruz. Kelepçe dediğimiz malzemelerle de bağlıyoruz. Şu anda bu ahacık hemen depolarda etkin isim sayısı 60. Bunların meydana getirdiği iş temizlik, balyalama ve getir götür çalışması."
"Kıymetli bulunan terbiyeli kamışlar ihraç ediliyor"
Kamışlardan kalınlarını örgü yapanlara pazarladıklarını dile getiren Küçükuysal, "Bizim düşüncesince kalburüstü bulunan terbiyeli kısmını ise diyar dışına yapı kamışı adına gönderiyoruz. İngiltere, Almanya, Hollanda peyda etmek az daha üç ülkeye gönderiyoruz. Hedefimiz Avrupa ülkelerinin tamamına kamış ihraç etmek. Bu sene Allah müsaade verirse 250 bin kelep misyonumuz var. Seneye ise bu kelep sayısını 1 milyona boşaltmak niyetindeyiz. 250 bin bağın hesaplı karşılığı 500-600 bin avro, bunu 1 milyona çıkardığımızda bunun ülkemize ve ilçemize yardımı da baş döndürücü şişman olacak." ifadelerini kullandı.
Firmanın ortaklarından Hidayet Yalçın da kamış ticaretinin alanda 1990'larda başladığını hatırlatarak, alanda sahası baştan harlatmak istediklerini söyledi.
Kamışın doğada zat biçiminde yetişen birlikte nebat bulunduğunu dile getiren Yalçın, "Her sene kesip hasat etmemiz gerekiyor. Alanlarını bembeyaz tutmamız geçişsiz ki birlikte ahir yıla henüz temiz, henüz iyi çıksın. Bu iş zahmetli, çetin birlikte iş. Eleman bulmada az buçuk ağırlık çekiyoruz. Günlük 150-200 teklik yevmi veriyoruz. Paketleme yaparlarsa kelep başı 3 teklik ifa yapıyoruz." sanarak konuştu.
Kamış el işi mesleğinde etkin hanımlar da bu işin sağlık kaynakları bulunduğunu belirtti.
